Hatırlanacağı gibi 6552 sayılı Kanun 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 7. maddesinde…
2016 yılında Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin önüne böyle bir uyuşmazlık gelmiştir.…
HMK.’nun 115/2. maddesindeki kurala göre, “Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder” düzenleme gereğince, eksik olan bir dava şartı, belirli bir süre verilerek giderilebilecek ise hâkim tarafından eksikliğin giderilmesi için kesin süre verilmesi gerekir. Bu süre içinde dava şartı eksikliği tamamlanmaz ise dava, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddedilmelidir.…
Eldeki dava 26.09.2014 tarihinde, 6552 sayılı Kanunun yürürlük tarihinden sonra açılmıştır. Davacı, tahsis talebine göre yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespitini talep etmiş ancak karardan tahsis talep tarihi anlaşılamamaktadır. Mahkemece, davanın esasına girerek karar vermiştir.…
Yukarıda belirtilen açıklamalar ışığında, 11.09.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6552 sayılı Kanunun 64. maddesi ile 5521 sayılı Kanunun 7. maddesine 3. fıkra olarak eklenen düzenleme gereği, dava açılmadan önce Sosyal Güvenlik Kurumuna müracaatın olması ve Kurumca müracaata konu istemin zımnen ya da açıkça reddedilmesi gerektiği dava şartı olarak düzenlenmiş olup, eldeki davada, davacı tarafından yasal değişiklikten sonra 5521 sayılı Kanunun 7/3 maddesine uygun bir şekilde, davaya konu istem hakkında, Sosyal Güvenlik Kurumuna müracaat ve Kurum tarafından bu…
Somut olayımızda bulunan dava şartı hukuki yarar yokluğudur. Çünkü henüz taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Bu dava şartı, mahkeme tarafından uyuşmazlığın oluşması için belli bir süre verilerek giderilemez. Yani, HMK’nun m. 115/2 de düzenlenen sonradan giderilebilecek dava şartlarından değildir. Kurum sigortalının talebini kabul ederse uyuşmaz
Dava şartlarının neredeyse tamamı aynı zamanda bir yargılama şartı olup, her yargılama…
Kanımızca, ele aldığımız karara ilişkin sorun dava şartlarının hangi sıra ile ele…
Uyuşmazlık konusu olay davacının yaşlılık ayığının tahsisi talebine Kurumun hiç cevap…
Kanımızca burada Kurumun yaşlılık aylığı tahsis işlemi karşısında nasıl hareket ettiği…
Buna karşılık Kurum tahsis talebine gerekçeli bir cevap vermişse, yukarıda kararda…
Olayda 28.05.2009 tarihli tahsis talebi Kurum tarafından Bağ Kur prim borcu bulunduğu…
Özel Dairenin kararında “506 s. Kanun hükümleri gereğince yaşlılık sigortasından aylık bağlanması istemine ilişkin davalarda, davalı Kuruma başvuruda bulunduğu tarih itibarlıya ya da yazılı başvuru şartı yerinde gelmediğinden tümüyle oluşmayan tahsis koşullarının dava dilekçesinde mevcut taleple ya da yargılama aşamasında gerçekleşmesi durumunda, özellikle Anayasa’nın duruşmaların açık ve kararların gerekçeli olması başlığının taşıyan 141. maddesindeki, davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılmasının, yargının görevi olduğunu belirten hüküm, 01.10.2011 günü yürürlüğe giren 6100 s. HMK’ nun usul ekonomisi ilkesi başlıklı 30 maddesinde yer alan, hakimin yargılamanın kabul edilebilir süre içinde ve düzenli biçimde yürütülmesini ve gereksiz gider yapılmamasını sağlamakla yükümlü olduğu yönündeki düzenleme, sosyal koruma, dayanışma, sosyal denkleştirme ve zorunluluk ilkelerine dayanan sosyal sigortalar, bireyin onuru ile kişiliğinin geliştirilmesi için kaçınılmaz ekonomik, sosyal, kültürel hakların doyurulması temeline dayanan sosyal güvenlik hukukunun ilkeleri dikkate alındığında, bütün şartların yerine getirildiği tarihi izleyen aybaşından itibaren aylığa hak kazanıldığının tespitine ilişkin hüküm kurulması gerektiğinin kabul edilmesinin zorunlu olduğu kuralı çerçevesinde, eldeki davada, sigortalılık başlangıç tarihi 01.01.1986 olan davacının, davacının yasal dayanaklarından olan 506 s. Kanunun geçici 81/B f maddesine göre 25 yıl sigortalılık süresi 5300 gün prim ödemesi ve 49 yaş şartlarına tabi olduğu, tahsis talep tarihi olan 28.05.2009 tarihi itibarıyla yaşlılık aylığı için gereken diğer şartların oluştuğu belirgin olmasına karşın, tabi olduğu 25 yıl sigortalılık süresi 01.01.2011 tarihinde gerçekleşen davacıya, usul ekonomisi ilkesi gözetilerek, yaşlılık aylığı şartları oluşmadan önceki 28.05.2009 tarihli tahsisi talebi geçerli olduğundan, yeniden talep aranmaksızın, sayılan şartların tümünün gerçekleştiği 01.01.2011 tarihini takip eden aybaşı olan 01.02.2011 tarihinden itibaren…