Kabul etmek gerekir ki, bir işin, üç ölçütten en azından biri sebebiyle çekişmesiz yargı alanına girip girmediğinin belirlenmesi ciddi bir değerlendirmeyi gerektirir. Hukuki değerlendirmede öne çıkarılan yahut göz önünde tutulan ölçütler itibariyle farklı sonuçlara ulaşılması da mümkündür. Öyle ki, farklı değerlendirmelerle ulaşılan sonuçlar birbiriyle taban tabana zıt olabilir. Daha açık söyleyişle bir değerlendirmeye göre çekişmesiz yargı işi sayılan bir husus, başka bir değerlendirmeye göre çekişmeli yargıya ait kabul edilebilir. Özellikle Türk hukukunda bu alana ilişkin yargısal içtihatların ve akademik çalışmaların azlığı da dikkate alındığında, söz konusu değerlendirmeyi yapmak durumunda olan hâkimin işi çok kolay değildir. İşte bundan dolayıdır ki, hukukî belirlilik ve kolaylık adına, kanun koyucu, 6100 sayılı Kanun’da titiz bir çalışmayla özel hukuka ilişkin mevzuatta, kendilerinden kaynaklanıp mahkeme önüne gelen işlerin çekişmesiz yargı işi sayılacağı temel hukukî ilişkileri ve müesseseleri tespit ederek bunlara Kanun’da açıkça yer verme yolunu seçmiştir (m. 382). Buna göre, aile hukukuna ilişkin çekişmesiz yargı işleri (m. 382/2, b-1-19), miras hukukuna ilişkin çekişmesiz yargı işleri (m. 382/2, c-1-9), eşya hukukuna ilişkin çekişmesiz yargı işleri (m. 382/2, ç-1-2), borçlar hukukundaki çekişmesiz yargı işleri (m. 382/2, d-1-10), ticaret hukukundaki çekişmesiz yargı işleri (m. 382/2, e-1-14), icra ve iflâs hukukundaki çekişmesiz yargı işleri (m. 382/2, f-1-9), ve son olarak çeşitli kanunlardaki çekişmesiz yargı işleri (m. 382/2, g-1-4) sayılmıştır. Sayfa 2110“İsmin değiştirilmesi istemi, 6100 sayılı HMK’nın 382/2-a-2 de çekişmesiz yargı işi olarak düzenlenmiştir. HMK 383.maddeye göre çekişmesiz yargı işinde görevli mahkeme aksine bir düzenleme olmadığı surette Sulh Hukuk Mahkemesidir. 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 27. maddesi uyarınca, haklı bir sebebe dayanmak kaydıyla, adın değiştirilmesi hâkimden istenebilir. Diğer yandan 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinin 1/a bendinde, nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının düzeltmeyi isteyen şahısların yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılacağı hükme bağlanmıştır. Aynı Kanunun b fıkrasında ise ad ve soyada ilişkin düzenleme bulunmaktadır. Davacının talebinin çekişmesiz yargı kapsamında olmadığı, adı geçen Kanun maddeleri uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesinde görüleceği Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 25/12/2013 gün ve 2013/18-464 esas 2013/1698 karar sayılı ilamıyla da belirlenmiş olup, Bu nedenle 5490 Sayılı Kanunun 36/1-a-b maddesi kapsamında olan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir.”