Yargıtay'ın İş Hukuku ve Sosyal Güvenlik Hukuku Kararlarının Değerlendirilmesi Semineri 2015

PROF. DR. UFUK AYDIN : Bursa Barosu’ndan Şahin Gül’ün bir sorusu var. 5510 sayılı Yasada öngörülen prim alacaklarının tahsilinde 6183 sayılı Yasa hükümleri uygulanıyor, acaba burada da Kuruma başvuru dava şartı mıdır? Öyle olduğunu düşünüyorum. Çünkü asıl Kanun 5510. 6183 sayılı Kanunu burada bir araç olarak görüyorum. Mahmut Bey, Adana Barosu’ndan, zannediyorum benimle aynı fikirde; bu, prim alacaklarına ilişkin zamanaşımı süresi. Ben zaten düşüncemi söyledim. Ara verildiğinde Talat Hoca’yla konuştuk; primlere ilişkin zamanaşımı süresinin başlangıcı konusunu. Görüşünü söyledi Talat Hoca; “m. 92/3’ü ne yapacağız o kanuna, hukuka aykırı bir düzenleme” dedi ama yani elde böyle bir hüküm varken ben uygulanması gerektiğini düşünüyorum. Yemek ücretleri: Avukat Feridun Kurt yemek ücretlerinin prim istisnası haline gelmesi ile ilgili bir soru sormuş; bu sorunun cevabı 5510 sayılı Kanunun 80. maddesinin 1. fıkrasının b bendinde var. Tebliğimde de ayrıntılı değindim buna, prime esas kazanca dâhil edilmesi gerektiğini söylüyor. Ali Nazım Hoca birçok açılım getirdi. Bu sigortaya inanç konusu, iyiniyet konusu hocam, şöyle düşünüyorum; (sizin kitabınızda da var) kanunun iyiniyete sonuç bağlamadığı hallerde iyiniyeti her kapıyı açan bir anahtar gibi görmemek gerektiğini düşünüyorum. Şimdi incelediğim karara konu olayda, yanlış hatırlamıyorsam sigortalılık başlangıç tarihi 1994 yılı, ondan sonra 1992’ye çekiyor Kurum, yani şimdi şöyle; siz 1994 sigorta başlangıcınız olduğunu biliyorsunuz ama Kurum 1992 deyince hemen primini ödüyorsunuz. Yani acaba bu dönemde birine danışmış olup “bu senin lehine hiç ses çıkarma prim öde, ilerde işine yarayacaktır” denmiş olamaz mı? Bunun çok da iyiniyeti bir davranış olamayacağını düşündüğüm için öyle bir açıklama yaptım. Sosyal güvenlik hukukunda