Bu sorulara cevap ararken, TTK’nın “Şirketler topluluğu” başlığı altında yer alan…
-
Git
: -
-
ᴀ⇣ Yazı karakterini küçült
Aşağıda bir kısmını gördüğünüz bu dokümana sadece Standart, Profesyonel veya Profesyonel + pakete abone olan üyelerimiz erişebilir.
I.Çıkarma Hakkının Şirketler Topluluğu İlişkisi İçinde Kullanılmasının Gerekli Olup Olmadığı
1.Ön Sorun: Şirketler Topluluğu Hukuku İçinde Topluluk Hukukundan Bağımsız Karakteri Haiz Hükümlerin Olup Olmadığı
Bu başlık altındaki açıklamalarımıza bir soru ile başlamak istiyoruz: TTK’nın şirketler…
a) TTK’nın 197. maddesi, biri basit diğeri ise nitelikli olmak üzere iki tür karşılıklı iştirak hâlini düzenlemektedir. Basit karşılıklı iştirak…
TTK 201/1 gereğince, basit karşılıklı iştirak durumunda iştirak konusu olan paylardan…
Dikkat edilecek olursa basit karşılıklı iştirak durumunda, birbirlerinin sermayesine…
Burada Alman hukuku için bir parantez açalım. “İşletme” kavramının merkez kavram olduğu Alman konzern hukukunda, kanun gereği tacir sıfatını haiz olan sermaye şirketlerinin kendiliğinden “işletme” niteliğini haiz olmayacakları; bir şirketin “işletme” olarak nitelendirilebilmesi için bazı ek şartların yerine getirilmiş olmasının gerekli olduğu kabul edilmektedir. Genel olarak kabul edildiği üzere, bir şirkete olan katılımı dışında başka bir iktisadî menfaate sahip olan pay sahipleri, “işletme” niteliğini taşırlar(789).…
Karşılıklı iştirak durumunun kanun koyucu tarafından hangi amaçla düzenlendiğine…
Basit karşılıklı iştirak ilişkisinin doğurduğu sakıncalar ve kanun koyucunun bu müesseseyi…
b) Dikkat çekmek istediğimiz bir diğer düzenleme ise bildirim, tescil ve ilân yükümlülüğüne ilişkin TTK 198’dir. Maddenin ilk fıkrası gereğince, bir teşebbüsün…
Yeri gelmişken bu konudaki fikrimizi de belirtelim. Zira teşebbüs kavramına verilecek olan anlam, aşağıda TTK 208 bakımından yapacağımız değerlendirmede belirleyici olacaktır.…
TTK Tasarısı’nın ilk hâlinde 195/5’de “sermaye şirketi olmayan, herhangi bir tüzel ya da gerçek kişinin veya işletmenin bulunması hâlinde, 195 ilâ 209uncu madde hükümleri ile şirketler topluluğuna ilişkin diğer hükümler de uygulanır” şeklinde bir hüküm yer almaktaydı. Bu hüküm daha sonra Adalet Alt Komisyonunca değiştirilmiş ve hükümdeki “sermaye şirketi olmayan, herhangi bir tüzel ya da gerçek kişinin veya işletmenin” ifadesi çıkartılarak bunun yerine teşebbüs ifadesine yer verilmiştir. Yapılan değişikliğin gerekçesinde “topluluğun tepesinde, herhangi bir gerçek veya tüzel kişinin bulunmasına ilişkin” sistemin dar olduğu ve bunun bazı sakıncalar …
İlk bakış açısı kabul edilecek olursa, teşebbüs ile özel pay sahibi kavramları arasındaki mesafe tamamen ortadan kaldırılmış olur. Zira şirkete olan katılımı dışında başka bir iktisadî faaliyeti/menfaati olmayan kişiler, esasında özel pay sahipleridir. Bu bağlamda, şirketler topluluğu kapsamında teşebbüs kavramı için önerilen “bağımsız karar alabilme” kıstası kanaatimizce özel pay sahibi ile teşebbüsü birbirinden ayırt etmekte yeterince işlevsel değildir. İlk bakış açısındaki yorum neticesinde, şirkette hâkimiyete sahip olan herhangi bir özel pay sahibine de -bu kişi teşebbüs olarak nitelendirileceği için- şirketler topluluğu hükümlerinin tümü uygulanabilecektir. Kanaatimizce kanun koyucunun topluluk hukuku içinde yer vermiş olduğu her hüküm bakımından bu sonucu arzulamadığı söylenebilir. Zira çıkar çatışmalarına daha çok sebebiyet verecek ve şirketi zarara uğratabilecek olan pay sahiplerinin, özel pay sahiplerinde ziyade, katıldığı şirket dışında başka iktisadî menfaatleri olan pay sahipleri olduğu düşünülmektedir.…
Ancak belirtmek gerekir ki topluluk hukuku içinde topluluk hukukundan bağımsız karakteri haiz olan birtakım düzenlemeler de söz konusu olabilir. Bunun yanı sıra, topluluk hukukuna ilişkin her düzenlemenin, pay sahiplerini ya da ala
Teşebbüs kavramının anlamına ilişkin bu ara açıklamadan sonra, TTK 198/1’e ilişkin…
Kanaatimizce TTK 198/1’de düzenlenen bildirim yükümlülüğü, şirketler topluluğundan…
• İlkin, her türlü (tek taraflı) katılma ilişkisi, ortaya bir şirketler topluluğu…
Görüldüğü üzere, hükümde belirlenen bazı pay oranlarına sahip olmanın, hâkimiyet…
• İkinci olarak, hükmün gerekçesinde “özellikle karşılıklı katılmaların açıklanması”nın…
Son olarak Alman hukukuna ilişkin bir parantez daha açalım. AktG § 20 gereğince bir işletmenin, bir anonim şirketin paylarının %25’ine sahip olması hâlinde bildirim yükümlülüğü doğmaktadır. Hükümde bildirim yükümlüsü olarak, özel pay sahipleri değil, işletmeler gösterilmiştir. Kanunun gerekçesinde, anonim şirkete katılan işletme niteliğini haiz pay sahiplerinin bu katılımlarından kaynaklanan pay sahipliği haklarını kendi işletmesel menfaatleri için ve şirketin zararına olacak şekilde kullanabilecekleri; özel pay sahipleri bakımından ise bu tehlikenin aynı ölçüde olmayacağı ifade edilmiştir. Ayrıca hükmün gerekçesinde, özel pay sahipleri için bu türden bir yükümlülük öngörmenin, özel malvarlığının çok kapsamlı bir şekilde kamuya açıklanması anlamına geleceği belirtilmiştir(806).…