Karar No.: 2016/4621 …
-
Git
: -
-
ᴀ⇣ Yazı karakterini küçült
Aşağıda bir kısmını gördüğünüz bu dokümana sadece Profesyonel + pakete abone olan üyelerimiz erişebilir.
İlk primin rizikodan sonra ödenmesi halinde sigortacının sorumlu olup olmayacağı
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi …
Esas No.: 2015/10212 …
Karar tarihi: 25.04.2016 …
Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 11/12/2014…
Davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında acente aracılığı ile 2010…
Davalı vekili, davacının poliçeye bağlı primleri hasardan sonra yatırdığını savunarak,…
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; sigorta…
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.…
Dava, sigorta tazminatının tahsili istemine ilişkin olup, davalı, riziko tarihi itibariyle…
SONUÇ: Yukarıdaki bentte açıklanan nedenle davalı vekilinin temyiz isteminin kabulü…
YORUM…
Olayda bir dönem için yürürlükte kaldıktan sonra yeni (izleyen) dönem için 26.04.2012 tarihinde yaptırılan sigortada, ikinci döneme ilişkin ilk primin henüz ödenmemiş olduğu 07.06.2012 günü riziko gerçekleşmiştir. …
Sigorta ettiren rizikodan bir hafta sonra 14.06.2012 tarihinde primi ödemiştir. …
Sigorta ettiren, sigorta tazminatının ödenmesi istemini yerine getirmeyen sigortacıya karşı dava açmıştır.…
Davalı sigortacı, primlerin riziko gerçekleştikten sonra ödenmiş olduğunu ve bunun daha önce gerçekleşen riziko sebebiyle meydana gelmiş olan zarar için sigorta tazminatı istenmesi hakkını vermeyeceğini öne sürmüştür. …
İlk derece mahkemesi, olayda sigortacının TTK 1434(2) gereğince cayma hakkına sahip olduğu üç aylık süre (cayma hakkı kullanılmış olmaksızın) sona ermeden önce primi tahsil ettiğini ve bu durumda sorumlu (sigorta tazminatını ödemekle yükümlü) olduğunu belirterek davayı kabul etmiştir. …
Yargıtay ise, olayda rizikonun 07.06.2012 tarihinde meydana geldiğini, o gün 2011 tarihinde TBMM’de kabul edilmiş olan TKK’nın henüz yürürlükte olmadığını, riziko sebebiyle açılan davada 2011 tarihli TTK’nın uygulanamayacağını, mahkemece davalı sigortacının sorumlu olmadığına karar vermek gerekirken davanın kabul edildiğini vurgulayarak ilk derece mahkemesi kararını bozmuştur. …
Yargıtay kararı hakkındaki yorumumuz şu şekildedir: …
- Yargıtay, ilk defa 1994 yılında çıkarılan 537 sayılı Kanun Hükmünde Kararname m.3 ile (sigorta ettirenin prim borcu hakkındaki) 1956 tarihli TTK m.1292’de yapılmış olan değişiklik ertesinde “rizikonun …
- 1965 tarihli TTK’da 1994’te yapılan değişiklikle, zarar sigortalarında prim borcunun gereken günde ödenmemesi halinde sigorta teminatının 15 gün boyunca devam edeceği, 15inci günden sonra duracağı ve sigorta sözleşmesinin bir 15 gün daha (sigortacının sorumluluğu askıya alınmış olarak) yürürlükte kalacağı ve ikinci 15inci gün içinde de prim ödenmemiş olursa kendiliğinden (herhangi bir işleme gerek olmaksızın) feshedilmiş sayılacağı öngörülmüştü. …
- Bu değişiklikten sonra, sigorta ettirenler birçok halde sigorta teminatının durmuş olduğu sırada gerçekleşen rizikolardan sonra gecikmiş olarak prim borcunu ödeme yoluna gitmişler ve primi geri vermemiş olan sigortacıdan tazminat talep etmişlerdi.…
- Yargıtay, önüne gelen uyuşmazlıklarda, rizikodan sonra primi kabul eden sigortacının sözleşmeyi ayakta tutmuş sayılacağına ve daha önce gerçekleşmiş rizikoyu da tazminle yükümlü olacağına karar vermiştir. …
- Bu içtihadın yerleşmesi karşısında yorumumuz bu çözümün benimsenmemesi gerektiği; çünkü riziko gerçekleştiği anda (zamanında prim ödemesi yapmayarak) sigortadan yararlanma koşullarını gerçekleştirmeyi ihmal etmiş bulunan bir sigorta ettirene gecikmeli ödeme yapma olanağı sağlayıp onun sonradan teminattan yararlanmasına izin vermenin “riziko gerçekleştikten sonra bu durumu bilerek sigorta yaptırmaktan pek farklı olmadığı” yönünde idi. …
- Şu an incelemekte olduğumuz Yargıtay kararı ise, uzun zamandan beri sürdürülen bu içtihadın değişmekte olduğunu göstermektedir. Kanımızca bu olumlu bir gelişmedir. …
- Ancak şu hususu da belirtmek gerekir: Fikrimizce, bu olaya yeni TTK uygulansaydı dahi, dava konusu uyuşmazlığın çözümünde 2011 tarihli TTK 1434(2)’de öngörülen 3 aylık sürenin dolmamış veya dolmuş olması herhangi bir etki yaratmazdı. Sorun yalnızca (basitçe) primin (ilk taksitin) ödenmediği ve bu sebeple henüz sigortacının sorumluluğunun başlamadığı bir sırada gerçekleşen rizikodan, daha sonra yapılacak prim ödemesiyle sigortacının sorumlu hale gelip gel
- Bu uyuşmazlıkta üzerinde ayrıca durmamız gereken bir husus da şudur: Yargıtay kararında “….Dava konusu poliçe 21.04.2012-21.04.2013 tarihleri arasında teminat vermekte olup, poliçeye göre primin taksitle, ilk peşinatın ise poliçenin tanzim edildiği 26.04.2012 tarihinde ödenmesi gerekmektedir” saptaması mevcuttur. …