OLAY
(M), İstanbul’da bulunan ve maliki olduğu arazinin satışı için kardeşi (K)’ya vekâletname…
SORULAR/CEVAPLAR
1) (M)’nin mirasçısı (S)’nin, yukarıdaki iddiasını doğrulamak ve mirasbırakan (M)’ye ait araziyi geri alabilmek maksadıyla (A)’ya karşı tapu sicilinin düzeltilmesi davası açtığını varsayınız. Bu davanın nasıl sonuçlanması gerektiğini tartışınız.
Taşınmaz satımı için verilen vekâlette, özel yetkinin, taşınmazın yeri ve nitelikleri açısından özel yetkinin belirtilmesi büyük önem arz eder.Bu nedenle, taşınmaz satımı bakımından genel bir vekaletname verilmesi mümkün değildir. Örneğin, “sahip olduğum tüm taşınmazların satışına yetkilidir.” şeklinde bir genel vekaletname hukuken geçerli kabul edilemez. Zira yeterli açıklığa sahip değildir. Bu itibarla, somut olayda da her bir taşınmazın ada, parsel numarası gibi kendine özgü özellikleri belirtilerek ve Noter’de gerçekleştirilecek resmi şekle uygun vekaletname verilmesi gerekirdi.
Somut olayda, (A) adına yapılan tescil, tescilin geçerli bir hukuki işleme dayalı olmaması sebebiyle yolsuz tescildir. (S), külli halef sıfatıyla mirasbırakanın öldüğü anda mülkiyeti MK m.705, f.2 uyarınca tescile gerek olmaksızın iktisap etmiştir. Bu itibarla, mirasçı (S)’nin, tapu sicilin gerçek hak durumunu yansıtması amacıyla (A)’ya karşı tapu sicilinin düzeltilmesi davası açma imkânı bulunmaktadır. Somut olaydaki taşınmaz satımına ilişkin vekaletname (S)’nin iddia ettiği üzere genel yetki veriyorsa ve de adi yazılı şekilde yapılmışsa (S)’nin açtığı bu davada yargıcın tapu sicilinin düzeltilmesine karar vermesi gerekir.
2) (S)’nin (A)’ya karşı açtığı tapu sicilinin düzeltilmesi davasının hukuki niteliği nedir? Açıklayınız.
Bu davanın hukuki niteliği hususunda doktrinde tartışma bulunmaktadır. Hâkim görüşe göre bu bir tespit davası niteliğindedir. Mahkeme kararı sadece tescilin yolsuzluğunu tespit eder, davacı da bu karara dayanarak tapu müdürlüğüne giderek tapu sicilinin düzeltilmesini talep eder. Davalının taşınmazın zilyedi olması halinde ona karşı ayrıca taşınmazın geri verilmesi için mülkiyet hakkından doğan istihkak davasının açılması gerekir. Ancak doktrinde tapu sicilinin düzeltilmesi davasının, istihkak talebini de kapsayan ve bu yönüyle hem tespit hem de eda davası niteliğini bünyesinde barındırdığı görüşü de mevcuttur.