Amaç
Bu Kanunun amacı, sermayenin tabana yaygınlaştırılması, sermaye piyasasının geliştirilmesi, ihracatın teşviki ve anonim şirketlerin sermaye yapılarının güçlendirilmesidir.
BİRİNCİ BÖLÜM
İhracatın Teşviki
Organizasyon
Cumhurbaşkanı Devlet Yatırım Bankasını, mal ve hizmetlerin ithalat ve ihracatı ile yurt dışı müteahhitlik hizmetlerinin, dış yatırımların ve yurt içi yatırım malı imalat ve satışının kredilendirilmesi, finansmanı, desteklenmesi, sigorta ve garanti edilmesi konularında özel hukuk hükümlerine tabi bir anonim şirket şeklinde faaliyet göstermek üzere yeniden düzenler.
Devlet Yatırım Bankasının tüzelkişiliğinin devam etmesi suretiyle anonim şirket nev’ine dönüştürülmesi ile ilgili esaslar, intikal hükümleri, bankanın ilgili olduğu bakanlığın tespiti, bankanın unvanı, maksat ve iştigal konuları, sermaye yapısı, idare ve temsili, organlarının teşkili, atama ve seçilme usulleri, görev ve yetkileri, denetlenmesi ve tasfiyesi ile ilgili hususlar Cumhurbaşkanı kararıyla belirlenir.
Cumhurbaşkanı Kararı göz önünde tutularak hazırlanacak Banka esas mukavelesi Türk Ticaret Kanununun anonim şirketlerin kuruluşuna ilişkin hükümler uygulanmaksızın Ticaret Siciline tescil ve ilan edilir. Banka esas mukavelesindeki değişiklikler de aynı usule tabidir.
Cumhurbaşkanı Kararında düzenlenmeyen hususlarda Türk Ticaret Kanunu hükümleri uygulanır.
Kaynaklar
Cumhurbaşkanı, Bankaya 2 nci maddedeki faaliyetleri gerçekleştirmek üzere, bütçe, fonlar, bankalar ve diğer kaynaklardan tahsis edilecek imkanları belirlemeye ve bunların kullanımını yönlendirmeye yetkilidir.
Mevzuat
Banka için 10/2/1954 tarihli ve 6245 sayılı Harcırah Kanunu, 5/1/1961 tarihli ve 237 sayılı Taşıt Kanunu, 8/9/1983 tarihli ve 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu, 12/4/1990 tarihli ve 3624 sayılı Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı Teşvik ve Muafiyetleri Kanunu, yapım ihaleleri hariç 4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu, 8/6/1984 tarihli ve 233 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname, 18/5/1994 tarihli ve 527 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlileri ile İlgili Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname, 12 nci maddesi hariç 4/7/2001 tarihli ve 631 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Mali ve Sosyal Haklarında Düzenlemeler ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname hükümleri uygulanmaz.
A) Banka, yapacağı sigorta sözleşmeleri dolayısıyla sigortalılarına olan taahhütlerine karşılık olmak üzere, biri sabit, diğeri mütehavvil iki nevi teminat göstermek mecburiyetindedir.
Sabit teminat miktarının tespiti ve gereğinde değiştirilmesi Bankanın bağlı bulunduğu Bakanlığın yetkisindedir.
Banka, son hesap senesi içinde Türkiye’de yapmış olduğu sigortalardan fesih ve iptal edilenlere ait olanlar çıkarıldıktan sonra kalan primler toplamının yüzde beşini de mütehavvil teminat olarak ayırmak zorundadır. Mütehavvil teminat akçelerinin hesabında primlerin müteaddit reasürörler arasında tevzi edilmiş olması dikkate alınmaz.
Sabit ve mütehavvil teminatlar Bankanın kendi bünyesinde tutularak aşağıdaki kıymetlere yatırılmak suretiyle değerlendirilir.
a) Türk lirası olarak nakden tevdiat ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasınca alım- satım konusu yapılan dövizler.
b) Devlet iç ve dış istikraz tahvilleri, Hazine bonoları, gelir ortaklığı senetleri ile Devletin ihraç edeceği veya Devletin garantisi altında bulunan diğer değerler.
c) Şirketlerin borsada kota edilmiş olan tahvilleri (şu kadar ki; bir şirkete ait tahvil ve hisse senetleri toplamı, teminat akçelerinin yüzde onundan fazlası için karşılık gösterilemez).
d) Türkiye’deki gayrimenkuller (Şu kadar ki; gayrimenkul olarak gösterilecek teminat karşılıkları teminat akçeleri tutarının yarısını geçemez. Bankalar Kanununun gayrimenkul işlemleri ile ilgili hükümleri uygulanmaz).
B) Banka Kurumlar Vergisinden muaftır.
C) Türkiye İhracat Kredi Bankası A.Ş.’nin Politik riskler nedeniyle kredi, sigorta ve garanti işlemlerinden doğabilecek zararları Hazinece karşılanır. Bu kapsamda, Türkiye İhracat Kredi Bankası Anonim Şirketinin bir önceki yıla ait kâr paylarından Hazineye isabet eden tutarı, Hazineden olan politik risk alacaklarına mahsup etmeye Hazine Müsteşarlığının bağlı olduğu Bakan; bu işlemleri anılan Müsteşarlığın teklifi üzerine gelir ve gider hesapları ile ilişkilendirilmeksizin mahiyetlerine göre ilgili Devlet hesaplarına kaydettirmeye Maliye Bakanı yetkilidir.
D) Bankanın her türlü ihtiyatî tedbir, ihtiyatî haciz ve icranın geri bırakılması taleplerinde teminat şartı aranmaz. Bankanın kredilerinin teminatını teşkil eden taşınır ve taşınmaz malların icrada, iflasta veya haricen satışında Banka üzerinde kalması hâlinde satış, devir ve intikal ile ilgili her türlü işlemler, mahkemeler ve icra daireleri nezdinde açacağı dava, takip ve talepler teminattan ve tüm harçlardan; Bankanın ihracatın finansmanına ilişkin açtığı alıcı veya ihracatçı kredileri, ihracatın finansmanı amacıyla ihracatçıların yurt içi ve yurt dışı banka ve finans kurumlarından sağlayacakları krediler için verdiği garantiler, ihracatçıların mal ve hizmet satışını teşvik etmek üzere yaptığı ihracat kredi sigortaları ile yurt dışına yapılacak finansal kiralama işlemlerinin finansmanı ve bu kapsamda verdiği garantiler dolayısıyla lehe aldığı paralar banka ve sigorta muameleleri vergisinden istisnadır.
İKİNCİ BÖLÜM
Sermaye Şirketlerinin Sermaye Yapılarının Güçlendirilmesi
Sermayeye iştirak
Finansman güçlüğü içinde bulunan anonim şirketlerden alacaklı olan bankaların bu şirketlerin sermayelerine iştiraki, aşağıdaki şekilde gerçekleştirilir.
a) Anonim şirkete teklif
Finansman güçlüğü içinde bulunan anonim şirketlerden alacaklı olan bankalar, bu madde bükümleri çerçevesinde alacaklarının sermayeye dönüştürülmesi ve gereğinde kendileri ile beraber üçüncü kişilerin anonim şirkete nakdî sermaye koyması için şirkete teklifte bulunabilirler. Teklifte, bankanın veya bankaların hangi alacaklarının sermayeye dönüştürülmesinin istendiğinin açıkça gösterilmesi zorunludur. Teklifte, sermayeye dönüştürülmesi istenmeyen alacakların, belirlenecek uzun vade ve düşük faizle ertelenmesine veya finansman güçlüğünü giderecek diğer tedbirlere de yer verilebilir. Teklifte bulunan banka veya bankaların sermayeye dönüştürülmesini istedikleri alacakları, şirketteki tahakkuk etmiş banka alacaklarının yüzde ellisini aştığı takdirde, alacaklı diğer bankalar da teklife aynı şartlarla katılabilirler. Teklifte bulunan ve bu teklife katılan banka veya bankaların sermayeye dönüştürülmesini istedikleri toplam alacakları, şirketteki tahakkuk etmiş toplam alacakların yüzde ellisini aştığı takdirde, bu şirketten en az 50 (elli) milyon lira alacaklı olan ve Gelir veya Kurumlar Vergisi Kanunlarına göre tam mükellef statüsünü haiz bulunan diğer gerçek kişi ve kurumlar da teklife aynı şartlarla katılabilirler. Teklife katılmayan bankaların ve bu diğer kişilerin alacakları, alacakların sermayeye dönüşümü nedeniyle banka veya bankalara verilecek hisse senetleri 7 nci maddeye göre satılıncaya kadar, faizsiz ertelenir. Ancak, erteleme süresi 5 yılı geçtiği takdirde ertelenen bu alacaklar için, erteleme yılını takip eden beşinci yılın sonundan başlamak üzere T.C. Merkez Bankasınca kısa vadeli kredilerde uygulanan genel reeskont oranının dörtte biri kadar faiz uygulanır.
b) Bankalarla düzenlenecek protokol
Banka veya bankaların teklifi üzerine, borçlu anonim şirket, bankalarla görüşmeye geçebilir. Bu görüşme sonucunda taraflar arasında bir protokol düzenlenmesi ve bu protokolda bankalara ve gereğinde onlarla birlikte nakdî sermaye koyan üçüncü kişilere, sermaye artırımı sonucu yeniden oluşacak şirket sermayesinin ne kadarının verileceğinin kaydedilmesi zorunludur. Ancak, bu protokolda bankaya, sermayeye dönüştürülen banka alacaklarının mukayyet değerine eşit tutarda hisse senedi verileceğinin kaydı zorunlu değildir. Taraflar, sermaye artırımı sonucunda ortaya çıkacak yeni şirket sermayesinin nasıl paylaşılacağında serbestçe anlaşırlar.
c) Anonim şirket genel kurul kararı
Teklif üzerine toplanan şirket genel kurulunda, protokol hükümlerinin ve protokola uygun olarak sermaye artırımını öngören esas mukavele değişikliğinin kabulüne karar verilmesi halinde, bu karar şirket için bağlayıcıdır.
d) Teklifin kurula sunulması
Şirket genel kurulu kararından itibaren bir ay içinde teklifte bulunan banka veya bankalar, Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığının bağlı olduğu Bakan ve Maliye ve Gümrük Bakanından oluşan kurula teklifi sunabilir.
e) Kâr garantisi temini
Alacaktan dönüşmüş sermayeye ve üçüncü kişilerin koyduğu nakdi sermayeye şirket tarafından kâr garantisi verilmesi hususu da protokola konulmak suretiyle kurula teklif edilebilir. Bu kâr garantisi, beş yıl süre ile verilebilir ve her yıl bilanço tarihindeki T.C. Merkez Bankasınca kısa vadeli kredilerde uygulanan genel reeskont oranının yarısına kadar olabilir. Kurulun teklifi onaylaması halinde, şirkete karşı kâr garantisinden doğan bu alacaklar, şirket kâr etmeye başladıktan sonra ve tüm ortaklara kâr dağıtılmadan önce ödenir.
f) Kurul onayı
Kurul, kendisine sunulan teklifi inceledikten sonra, getirilen tekliflerin anonim şirketin sermaye yapısının güçlenmesine yardımcı olacağı kanaatine varırsa, uygulanmasına karar verir. Kurulun kararları Başbakanın onayı ile tekemmül eder. Kurulun teklifi uygun görmemesi halinde şirket genel kurulunun kararı geçerliliğini kaybeder.
g) Esas mukavele değişikliğinin Ticaret Siciline tescili
Kurul kararının tebliğinden itibaren bir ay içinde şirket veya başvuruda bulunan bankalardan herhangi biri sermaye artırımı ile ilgili esas mukavele değişikliğini Ticaret Siciline tescil ettirir.
h) Şirket kayıtlarında bulunmayan borçlar
Protokolun imzalandığı tarihte şirketin muhasebe kayıtlarında bulunmayan borç ilişkilerinden, şirket adına imza atanlar şahsen sorumludur. Bu borçlar için şirkete başvurulamaz. Ancak, şirket muhasebe kayıtlarında yer alan borca, daha sonra şirket kayıtlarında faiz yürütülmemiş olması, bu madde hükümlerinden alacaklarını sermayeye dönüştürmek suretiyle yararlanan bankalar hariç, diğer alacaklıların şirkete başvurma hakkını ortadan kaldırmaz.
i) Nakdî sermaye artışı
Kurul tarafından onaylanan teklifde, şirket sermayesinin nakden artırılması da yer aldığı takdirde, nakit karşılığın tamamının T.C. Merkez Bankası nezdinde bir hesaba bloke edilmesini müteakip tescil için Ticaret Siciline başvurulabilir.
j) Yeni hisse senetlerinin karşılığı
Borçlu anonim şirketin alacaklı bankalara ve bunlarla birlikte sermayeye iştirak edecek üçüncü kişilere vereceği yeni hisse senetlerinin karşılığı, silinen banka alacağının tamamı veya ilgili kısmı ile sermayeye konabilecek nakdî değerlerden oluşur.
k) Yeni sermaye kompozisyonu
Sermaye artırımı sonucu yeniden oluşacak şirket sermayesinin en az % 51’inin banka veya bankalara ve sermaye artırımına nakit koymak suretiyle iştirak eden üçüncü kişilere ait olması, şirket hisse senetlerinin iki yıl içinde en az % 80’inin nama yazılı hale getirilmesi ve borsaya kote edilmesi zorunludur.
l) Hisse senetlerinin muhasebeleştirilmesi
Bankaların anonim şirketlerden aldığı hisse senetleri bankalarca, Vergi Usul Kanununun 279 uncu maddesinde belirtilen alış bedeli ile muhasebeleştirilir. Kâr-zararın hesabında esas alınacak alış bedeli, bankanın anonim şirketten olan alacaklarından, hisse senedi alımına tahsis edilen meblağın toplamını ve sermaye olarak konan nakdî değerleri ifade eder. Aynı şekilde, bankalarla birlikte borçlu şirketin sermaye kompozisyonuna dahil olan yeni ortakların alacağı hisse senetleri de alış bedeli ile muhasebeleştirilir ve alış bedeli sermaye olarak konan nakdî değerlerin toplamını ifade eder.
m) Tasfiye halinde hisse senetlerinin durumu
Şirketin tasfiyesi halinde, bankaların alacaktan dönüşmüş sermaye hisseleri ile bu madde uyarınca nakdî sermaye koyan üçüncü kişilerin sermaye hisseleri, diğer hisselere göre öncelikle ödenir. Şu kadar ki, devredilen hisseler için bu hüküm uygulanmaz.
n) Banka alacaklarına ilişkin teminat
Sermayeye dönüştürülen alacakların teminatlı olmaları halinde, şirketin mülkiyetinde bulunmayan mallar üzerindeki teminatlar, hisse senetleri devredilinceye kadar, alacakdan dönüşmüş sermaye için de aynen devam eder. Bu teminatlardan yalnızca, 1992 yılından sonra şirketin tasfiyesi halinde, tasfiye bakiyesinden tahsil edilemeyen miktar için yararlanılabilir. Bu teminatlar 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunda yer alan herhangi bir teminat ile değiştirilebilir. Teminata konu meblağın, teminat verenlerce T.C. Merkez Bankasına, hisse senetlerinin devrine kadar bloke edilmesi halinde, alacaklı banka veya bankalar teminatı çözerler. T.C. Merkez Bankası bloke edilen meblağı herhangi bir Devlet bankasına en yüksek faizi temin edecek şekilde yatırır. Elde edilen faizler de aynı şekilde değerlendirilir. Teminat sahiplerince bloke edilen meblağın yalnızca ana para kısmı, aynı şartlarla, tasfiye bakiyesinden tahsil edilemeyen miktar için kullanılabilir. Şirketin tasfiye edilmesi halinde tasfiyeden artan kısım derhal, tasfiyeye gidilmemesi durumunda ise 1998 yılı sonunda ana para ile faizlerin toplamı, teminatı verene iade olunur.
o) Bankalar Kanununun uygulanmayacak hükümleri
Bankaların bu madde hükümleri çerçevesinde şirketlerin sermayelerine katılmaları halinde, Bankalar Kanununun 39 uncu maddesi ile 47 nci maddesinin 1 inci fıkrası uygulanmaz.
Vergi ve prim borçlarının ertelenmesi
Bankalar tarafından, borçlarına karşılık bu Kanun hükümleri gereğince hisse senedi alınan şirketlerin; amme borçlarını 6183 sayılı Kanun çerçevesinde, Sosyal Sigortalar Kurumuna olan borçlarını ise 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu çerçevesinde beş yılı geçmemek üzere kurul tecil etmeye yetkilidir.
Bakanlar Kurulu, bu şekilde yapılacak teciller için uygulanacak olan tecil faizini, Maliye ve Gümrük Bakanlığı tarafından tespit edilen cari tecil faizinin yarışma kadar indirmeye yetkilidir.
Hisse senetlerinin halka arzı
Bankaların iştirak paylarının halka arzında aşağıdaki esaslara göre işlem yapılır.
a) Bankaların, bu Kanunun 5 inci maddesi uyarınca iktisap ettikleri iştirak paylarının, iştirak edilen sermaye şirketinin sermayesinin % 15’ini aşması halinde, aşan paylar 1992 yılından itibaren 7 yıl içinde Sermaye Piyasası Kuruluna bilgi verilerek banka ile sermaye ve yönetim ilişkisi olmayan üçüncü kişilere satılır. Satılmayan veya satılamayan hisse senetleri, Sermaye Piyasası Kurulunun tespit ettiği esaslara göre satılır ve satış bedelinin belirlenecek nispeti ilgili bankaya veya bankalara devredilir. Bu faaliyetler dolayısıyla doğan kazançlar Kurumlar Vergisinden müstesnadır. Bu kazançlar Gelir Vergisi Kanununa göre tevkifata tabi tutulmaz.
Bankalar, bu Kanunun yürürlüğünden itibaren de hisse senetlerini yukarıdaki sürelere bağlı kalmaksızın bu madde çerçevesinde satabilirler.
b) Bankaların bu Kanunun yürürlüğe girmesinden önce iktisap ettikleri iştirak paylarının, 1998 yılı sonuna kadar halka arz edilerek, banka ile doğrudan veya dolaylı yüzde birden fazla sermaye ve yönetim ilişkisi olmayan üçüncü kişilere satılması halinde, bu satıştan doğan kazançlar Kurumlar Vergisinden istisna edilir ve Gelir Vergisi Kanununa göre tevkifata tabi tutulmaz. İstisnadan yararlanılabilmesi için, bu iştirak paylarının 1987 yılı sonuna kadar nama yazılı hale getirilmesi ve borsaya kote ettirilmesi şarttır. Şu kadar ki, bankacılık faaliyeti yanısıra menkul kıymet ticareti ile de uğraşan bankaların, bu amaçla ellerinde bulundurdukları değerlerin satışından elde ettikleri kazançlar istisna kapsamı dışındadır. Bankaların iktisap ettikleri iştirak paylarının 6 ay içinde elden çıkarılması, bu değerlerin menkul kıymet ticareti amacıyla elde tutulduğunu göstermeye yeterlidir.
c) Bu Kanunun uygulanması dolayısıyla borsaya kote edilecek hisse senetleri için hisse senetlerini çıkaran anonim şirketin kârlılığı aranmaz. Ayrıca, hamiline yazılı hisse senetlerinin nama yazılı hale dönüştürülmesi ve bu senetlerin devri için, anonim şirket organlarının kararı gerekli değildir. Bu hususların şirket pay defterine kaydı yeterlidir. Kurul, hisse senetlerinin nama yazılı hale dönüşümü ve devriyle ilgili diğer usul ve esasları belirleyebilir.
Vergi istisnası
Bu Kanunun 2, 5, 7 ve 14 üncü maddelerinin uygulaması ile ilgili olarak, yapılacak işlemler harçtan, düzenlenecek kâğıtlar damga vergisinden, bankaların bu Kanunun uygulanması dolayısıyla kendi lehlerine her ne nam ile olursa olsun nakden veya hesaben aldıkları paralar, banka ve sigorta muameleleri vergisinden müstesnadır.
Şu kadar ki, bu Kanunun 14 üncü maddesiyle değiştirilen Kurumlar Vergisi Kanununun geçici 10 uncu maddesine göre kazanan tamamının, öngörülen sürede ödenmiş sermayeye dönüştürülmemesi halinde, ödenmemiş sermaye dolayısıyla tahsil edilmesi gereken vergi ve harçlar 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre satıcıdan tahsil edilir. Bu miktar, satış tarihinde alıcı ve satıcının ödemesi gerektiği halde, bu Kanun uyarınca tahsilinden vazgeçilen vergi ve harçlardan, ödenmiş sermayeye isabet eden vergi ve harçlar indirildikten sonra hesaplanır. Tahsil edilecek vergi ve harçların vadesi, satış tarihi İtibariyle tespit edilen vadedir.
Bu Kanunun 5 inci maddesinin uygulanması ile ilgili olarak, bankaların borçlu anonim şirket ile düzenlediği protokol tarihine kadar tahakkuk etmemiş faiz alacaklarının tahakkuk ettirilip, borçlu anonim şirket sermayesine dönüştürülmesi halinde, bu faizler Kurumlar Vergisinden istisna edilir ve Gelir Vergisi Kanununa göre tevkifata tabi tutulmaz. Şu kadar ki, bu istisnanın uygulanabilmesi için tahakkuk etmemiş faiz alacaklarından önce, ilgili bankanın anapara alacağının ve tahakkuk etmiş faiz alacağının tamamının 5 inci maddede öngörülen esaslara göre borçlu anonim şirket sermayesine dönüştürülmesi ve silinmesi zorunludur.
Menkul kıymet edindirme
3320 sayılı Memurlar ve İşçiler ile Bunların Emeklilerine Konut Edindirme Yardımı Yapılması Hakkında Kanun ile oluşan Konut Edindirme Yardımı Hesaplarından, evi olanlara veya ailede birden fazla kişinin yardım alması halinde bunlara, talepleri üzerine ve Toplu Konut ve Kamu Ortaklığı Kurulunun belirleyeceği esaslar çerçevesinde, gelir ortaklığı senetleri, Devlet iç borçlanma senetleri veya hisse senetleri verilebilir.
Modern teknolojiyi teşvik
Kamu İktisadi Teşebbüslerinin özelleştirilmesiyle elde edilen kaynaklardan Kamu Ortaklığı Fonuna ayrılan kısımdan Toplu Konut ve Kamu Ortaklığı Kurulu kararıyla modern teknolojiyi getiren yatırımlara ortak olunabilir.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Sermaye Piyasasının Geliştirilmesiyle İlgili Diğer Kanunlarda Yapılan Değişiklikler
5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 199 sayılı Kanunla değişik 7 nci maddesine aşağıdaki 20 ve 21 numaralı bentler eklenmiştir.
20. Toplu Konut ve Kamu Ortaklığı İdaresi Başkanlığı ile Toplu Konut Fonu ve Kamu Ortaklığı Fonu.
Bu Başkanlığın ve Fonların elde ettikleri kazançlar Gelir Vergisi Kanununa göre tevkifata tabi tutulmaz.
21. Menkul Kıymetler Tanzim Fonu.
Bu Fon’un portföy işletmeciliğinden doğan kazançları Gelir Vergisi Kanununa göre tevkifata tabi tutulmaz.
5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 2362 sayılı Kanunla değişik 8 inci maddesine aşağıdaki 17 numaralı bent ile aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
17. Devlet tahvili, Hazine bonosu ve gelir ortaklığı senetlerinin elden çıkarılmasından sağlanan kazançların tamamı ile kurumların safi kurum kazancından, gelirlerinin tamamını amaçlarına tahsis eden ve Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınan vakıflara sermayeye iştirak nispetinde isabet eden kısmın % 30’u.
Bakanlar Kurulu, vergi muafiyeti tanınan vakıflara ait bu istisna oranını sıfıra kadar indirmeye veya yukarıdaki orana ulaşıncaya kadar artırmaya yetkilidir. Bu vakıfların, istisnadan yararlanabilmeleri için iştirak edilen kurumda yetkili organın, anılan kârlar hakkında en geç kazancın beyan edildiği tarihe kadar kâr dağıtım kararı alması şarttır.
Bu maddenin 12 numaralı bendi ile 17 numaralı bendinde yeralan Devlet tahvili, Hazine bonosu ve gelir ortaklığı senetlerinin elden çıkarılmasından sağlanan kazançlar hakkında Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 39 uncu maddesi hükmü uygulanmaz.
5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 25 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Kurumlar Vergisi, bu Kanuna göre tespit olunan kurum kazanandan % 46 nispetinde alınır. Bakanlar Kurulu bu vergi nispetini % 50 oranına kadar artırmaya veya Kanunda yazılı orana kadar indirmeye yetkilidir.
Bakanlar Kutulu, % 80’i nama yazılı olup, hisse senetleri borsaya kayıtlı bulunan ve sermaye yapısı ortaklar pay defterinden tespit edilen halka açık anonim şirketlerde vergi nispetini aşağıdaki şekilde indirebilir veya indirilmiş nispetleri birlikte veya ayrı ayrı en fazla 6 puana kadar artırabilir. Şu kadar ki, indirimli nispetlerin uygulanabilmesi için, aşağıdaki bentlerde tespit edilmiş şartların, ilgili hesap döneminin ilk altı ayında gerçekleşmesi şarttır. Şartların kaybedildiği hesap dönemi kazancına indirimli nispet uygulanmaz.
a) Anonim Şirketin ödenmiş sermayesinin en az % 25’inin, sermayedeki payları % 1’in altında olan 200’den fazla gerçek veya tüzelkişiye ait olması halinde, vergi nispeti % 40’a;
b) Anonim Şirketin ödenmiş sermayesinin en az % 51’inin, sermayedeki payları % 1’in altında olan 200’den fazla gerçek veya tüzelkişiye ait olması halinde, vergi nispeti % 35’e;
c) Anonim şirketin ödenmiş sermayesinin en az % 80’inin, sermayedeki payları, % 1’in altında olan 200’den fazla gerçek veya tüzelkişiye ait olması halinde, vergi nispeti % 30’a;
d) Yukarıda tanımlanan kurumlardan her birinin, sermayelerinin en az % 80’ine sahip oldukları anonim şirketlerde vergi nispeti ise;
i) (a) bendinde kayıtlı şirketlerin iştirak ettiği anonim şirketler için % 40’a;
ii) (b) bendinde kayıtlı şirketlerin iştirak ettiği anonim şirketler için % 35’e;
iii) (c) bendinde kayıtlı şirketlerin iştirak ettiği anonim şirketler için % 30’a,
İndirilebilir.
5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 3239 sayılı Kanunla değişik geçici 10 uncu maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve bu maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
Tam mükellefiyete tabi kurumların iştirak hisselerinin veya gayrimenkullerinin 1987, 1988 ve 1989 yıllarında satışından doğan kazançların tamamının satışın yapıldığı yılda kurum sermayesine ilave edilmesi, anonim şirketler yönünden sermaye artırımı nedeniyle çıkarılacak hisse senetlerinin nama yazılı olması ve en geç altı ay içinde borsaya kote ettirilmesi şartıyla sermayeye eklenen bu kazançlar, Kurumlar Vergisinden müstesnadır. Şu kadar ki, vadeli satış nedeniyle kazancın tamamının aynı yıl içinde ödenmiş sermayeye dönüştürülememesi halinde ödenen nakdî sermaye kadar istisnadan yararlanılır ve bu satıştan doğan kazanca ulaşıncaya kadar her yıl ödenen nakdî sermaye kurum kazancından indirilir, Satışın yapıldığı yılı takip eden ikinci yılın sonunda ödenmiş sermayeye dönüştürülemeyen kazanç için istisna uygulanmaz.
Bu maddenin uygulanması dolayısıyla borsaya kote ettirilecek hisse senetleri için, hisse senetlerini çıkaran şirketin kârlılığı aranmaz. Türk Ticaret Kanununun 391 inci maddesinin bu suretle gerçekleştirilecek sermaye artırımına aykırı hükümleri uygulanmaz,
5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununa aşağıdaki geçici 15 inci madde eklenmiştir.
"GEÇİCİ MADDE 15
Anonim şirketlerden alacağı olan bankaların ve gereğinde bu bankalarla birlikte üçüncü kişilerin alacakları karşılığında sermayeden pay almaları halinde, sözkonusu anonim şirket ile bu şirketin kurum olan ortaklarının bu surette elde edecekleri kazançlar aşağıda belirtilen şartlarla kurumlar vergisinden istisna edilir ve bu kazançlar Gelir Vergisi Kanunu gereğince tevkifata tabi tutulmaz.
a) Bankalar, üçüncü kişiler ve anonim şirket arasında sermayenin yeniden paylaşımında uzlaşmaya varılmış olması ve bu paylaşımın bu maddede belirtilen Kurulca uygun görülerek karara bağlanmış olması;
b) Silinen alacakdan ve yeni konan nakdî sermayeden oluşan fonun, en geç Kurul kararının verildiği takvim yılı sonuna kadar anonim şirket sermayesine eklenmesi ve borçlu şirketin eski ve yeni pay sahiplerine hisse verilmesi;
c) Anonim şirketin hisse senetlerinin en az % 80’inin nama yazılı hale getirilerek, borsaya kote edilmesi;
d) Yeni pay sahiplerine verilecek hisse senetlerinin toplam sermaye içindeki payının % 51 veya daha fazla olması;
Gerekir.
Bu maddede belirtilen Kurul, Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığının bağlı olduğu Bakan ile Maliye ve Gümrük Bakanından oluşur ve kararları Başbakanın onayı ile tekemmül eder."
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 3094 sayılı Kanunla değişik “geçici 11”inci maddesinin, madde numarası, 298 inci maddeyi takiben yer almak üzere “mükerrer 298” olarak değiştirilmiş ve söz konusu maddenin 10 numaralı bendi aşağıdaki şekilde yeniden düzenlenmiştir.
10. Bir hesap dönemi sonu itibariyle yapılacak değerlemede esas alınacak yeniden değerleme oranı, yeniden değerleme yapılacak yılın Ekim ayında (Ekim ayı dahil) bir önceki yılın aynı dönemine göre Devlet İstatistik Enstitüsünün Toptan Eşya Fiyatları Genel İndeksinde meydana gelen ortalama fiyat artış oranıdır.
Bu oran Maliye ve Gümrük Bakanlığınca her yıl Aralık ayı içinde Resmî Gazete ile ilân edilir.
3182 sayılı Bankalar Kanununun 24 üncü maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
Kamu İktisadi Teşebbüsü statüsünde olan bankalar için de, 2 nci maddenin 2 nci fıkrasındaki şart aranmaksızın, bu madde hükmü uygulanır.
3182 sayılı Kanunun 50 nci maddesinin 6 ncı fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
6. Bankalara gayrimenkul üzerine borç verme konusunda yetki veren özel kanun hükümleri saklıdır.
Bakanlar Kurulunca gayrimenkul üzerinde bu maddede belirtilen konularda görev verilen bankalar ile anastatülerinde bu maddede belirtilen konularda kendilerine görev verilen Kamu İktisadi Teşebbüsü statüsündeki bankalar hakkında 1 inci, 2 nci ve 4 üncü fıkra bükümleri uygulanmaz.
Usul ve esaslar
Bu Kanunun uygulanması ile ilgili usul ve esasları belirlemeye Cumhurbaşkanı yetkilidir.
Uygulanmayacak kanun hükümleri
Türk Ticaret Kanunu ve Sermaye Piyasası Kanununun bu Kanuna aykırı hükümleri uygulanmaz.
Bu Kanunun 5 inci maddesinin (c), (h), (k), (m) ve (n) bentleri dışındaki hükümleri ile 6, 8 ve 15 inci maddeleri hükümleri 31/12/1989 tarihinde yürürlükten kalkar.
Bu Kanunun 5 inci maddesine göre sermayesine iştirak edilen anonim şirketlerin, bu iştirakin gerçekleştiği takvim yılı başından 31/12/1991 tarihine kadar elde edecekleri kurum kazançları, bu Kanunun 13 üncü maddesiyle değiştirilen Kurumlar Vergisi Kanununun 25 inci maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca vergilendirilir.
Türkiye İhracat Kredi Bankası A.Ş. Genel Müdürlüğü (Devlet Yatırım Bankası) tarafından bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce yıllık yatırım ve finansman programları çerçevesinde ihraç olunan tahvillerin faizleri hakkında, bu tahvillerin itfasına kadar 233 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 35 inci maddesinin uygulanmasına devam olunur.
31/12/2014 tarihine kadar, pay sahibi sayısı nedeniyle payları halka arz olunmuş sayılan ve payları borsada işlem gören anonim ortaklıklar tarafından doğrudan veya dolaylı olarak nominal ya da primli değer üzerinden pay veya pay adı altında satışı yapılmış olan her türlü araç, 6/12/2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun kaydileştirmeye ilişkin şartlarına tabi olmaksızın 29/6/1956 tarihli ve 6762 sayılı mülga Türk Ticaret Kanunu ile 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında pay addolunur, bu ortaklıklara yapılan ödemeler pay karşılığı yapılmış kabul edilir ve ortaklık ilişkisi kurulmuş sayılır. Bu payların kaydileştirilmemiş olması ortaklık haklarına halel getirmeyeceği gibi ortaklık ilişkisinin kurulmadığı da iddia edilemez.
Birinci fıkra kapsamında kurulmuş olan ortaklık ilişkileri hakkında; geçerli bir ortaklık ilişkisi bulunmadığı veya primli pay satışı yapıldığı ileri sürülerek sebepsiz zenginleşme, haksız fiil, sözleşme öncesi görüşmelere aykırılık veya sözleşmeye aykırılık nedenlerine dayalı olarak açılan ve kanun yolu incelemesindekiler dahil görülmekte olan menfi tespit, tazminat veya alacak davalarında, karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilir ve yargılama gideri ile maktu vekalet ücreti ortaklık üzerinde bırakılır.
Yürürlük
Bu Kanunun 8 inci maddesinin ikinci fıkrası ile 11, 12, 13, 14, 15 ve 16 ncı maddeleri 1/1/1987 tarihinde, diğer hükümleri yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme
Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.