BİRİNCİ BÖLÜM
Vergi Usul Kanunu ile İlgili Değişiklikler
4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 5 inci maddesine 2365 sayılı Kanunla değişik üçüncü fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiş ve 3239 sayılı Kanunla eklenen altıncı fıkra ile bu fıkrayı takip eden fıkralar yürürlükten kaldırılmıştır.
Mükelleflerin vergi tarhına esas olan beyanları, kesinleşen vergi ve cezaları ile vadesi geçtiği halde ödenmemiş bulunan vergi ve ceza miktarları Maliye Bakanlığınca açıklanabilir. Maliye Bakanlığı bu yetkisini mahalline devredebilir. Ayrıca, kamu görevlilerince yapılan adlı ve idari soruşturmalarla ilgili olarak talep edilen bilgi ve belgeler verilebilir. Sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenledikleri veya kullandıkları vergi inceleme raporuyla tespit olunanların, kanunla kurulmuş mesleki kuruluşlarına ve 3568 sayılı Kanunla kurulan birlik ve meslek odalarına bildirilmesi vergi mahremiyetini ihlal sayılmaz. Bu takdirde kendilerine bilgi verilen kişi ve kurumlar da bu maddede yazılı yasaklara uymak zorundadırlar. Maliye Bakanlığı bilgilerin açıklanmasıyla ilgili usulleri belirlemeye yetkilidir.
213 sayılı Kanunun 112 nci maddesine aşağıdaki 4 numaralı bent eklenmiştir.
4) Fazla veya yersiz olarak tahsil edilen veya vergi kanunları uyarınca iadesi gereken vergilerin, ilgili mevzuatı gereğince mükellef tarafından tamamlanması gereken bilgi ve belgelerin tamamlandığı tarihi takip eden üç ay içinde iade edilmemesi halinde, bu tutarlara üç aylık sürenin sonundan itibaren düzeltme fişinin mükellefe tebliğ edildiği tarihe kadar geçen süre için aynı dönemde 6183 sayılı Kanuna göre belirlenen tecil faizi oranında hesaplanan faiz, 120 nci madde hükümlerine göre red ve iadesi gereken vergi ile birlikte mükellefe ödenir.
213 sayılı Kanunun 160 ıncı maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
İşi bırakma bildiriminde bulunmayan bir mükellefin işi bıraktığının tespit edilmesi veya yapılan araştırma ve yoklamalar sonucunda bilinen adreslerinde bulunamaması ve başka bir adreste faaliyetine devam ettiğine dair bilgi edinilememesi halinde mükellef işi bırakmış addolunur ve mükellefiyet kaydı vergi dairesince terkin edilebilir. Ancak, mükellefiyet kaydının terkin edilmesi, mükellefin işi bırakmasından önceki döneme ilişkin yükümlülüklerini ortadan kaldırmayacağı gibi bu tarihten sonra faaliyette bulunduğunun tespiti halinde bu dönemlere ilişkin vergilendirmeye de engel teşkil etmez Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usulleri belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.
213 sayılı Kanunun 256 ncı maddesi başlığıyla birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Defter ve belgelerle diğer kayıtların ibraz mecburiyeti
MADDE 256
Geçen maddelerde yazılı gerçek ve tüzel kişiler ile mükerrer 257 nci madde ile getirilen zorunluluklara tabi olanlar muhafaza etmek zorunda oldukları her türlü defter, belge ve karneler ile vermek zorunda bulundukları bilgilere ilişkin mikro fiş, mikro film, manyetik teyp, disket ve benzeri ortamlardaki kayıtlarını ve bu kayıtlara erişim veya kayıtları okunabilir hale getirmek için gerekli tüm bilgi ve şifreleri muhafaza süresi içerisinde yetkili makam ve memurların talebi üzerine ibraz ve inceleme için arz etmek zorundadırlar. Bu zorunluluk Maliye Bakanlığınca belirlenecek usule uygun olarak, tasdike konu hesap ve işlemlerin doğrulanması için gerekli kayıt ve belgelerle sınırlı olmak üzere, bu hesap ve işlemlere doğrudan ya da silsile yoluyla taraf olanlara, defter ve belgelerinin tetkiki amacıyla yeminli malı müşavirler tarafından yapılan talepler için de geçerlidir.
213 sayılı Kanunun mükerrer 257 nci maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde, üçüncü fıkrasında yer alan “götürü usulde” ibaresi “basit usulde” şeklinde değiştirilmiştir.
Maliye Bakanlığı,
1. Mükellef ve meslek grupları itibariyle muhasebe usul ve esaslarını tespit etmeye, bu Kanuna göre tutulmakta olan defter ve belgeler ile bunlara ilaveten tutulmasını veya düzenlenmesini uygun gördüğü defter ve belgelerin mahiyet, şekil ve ihtiva etmesi zorunlu bilgileri belirlemeye, bunlarda değişiklik yapmaya, bedeli karşılığında basıp dağıtmaya veya üçüncü kişilere bastırıp dağıtmaya veya dağıttırmaya, bunların kayıtlarını tutturmaya, bu defter ve belgelere tasdik, muhafaza ve ibraz zorunluluğu getirmeye veya kaldırmaya, bu Kanuna göre tutulacak defter ve düzenlenecek belgelerin tutulması ve düzenlenmesi zorunluluğunu kaldırmaya,
2. Mükelleflere muameleleri ile ilgili tahsilat ve ödemelerini banka veya benzer finans kurumlarınca düzenlenen belgelerle tevsik etmeleri zorunluluğunu getirmeye ve bu zorunluluğun kapsamını ve uygulamaya ilişkin usul ve esaslarını belirlemeye,
3. Tutulması ve düzenlenmesi zorunlu defter, kayıt ve belgelerin mikro film, mikro fiş veya elektronik bilgi ve kayıt araçlarıyla yapılması veya bu kayıt ortamlarında saklanması hususunda izin vermeye veya zorunluluk getirmeye, bu şekilde tutulacak defter ve kayıtların kopyalarının Maliye Bakanlığında veya muhafaza etmekle görevlendireceği kurumlarda saklanması zorunluluğu getirmeye, bu konuda uygulama usul ve esaslarını belirlemeye,
4. Vergi beyannameleri ile bu Kanunun 149 uncu maddesine göre devamlı bilgi vermek zorunda olanlardan; istenilen bilgilerin yazı yerine mikro fiş, mikro film, manyetik kayıt ortam ve araçları ve benzeri vasıtalarla verilmesine izin vermeye veya zorunluluk getirmeye,
5. Vergi kanunlarının uygulanmasıyla ilgili olarak levha kullandırma ve asma zorunluluğu getirmeye ve kaldırmaya,
Yetkilidir.
213 sayılı Kanunun 279 uncu maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
MADDE 279
Hisse senetleri ile fon portföyünün en az % 51’i Türkiye’de kurulmuş bulunan şirketlerin hisse senetlerinden oluşan yatırım fonu katılma belgeleri alış bedeliyle, bunlar dışında kalan her türlü menkul kıymet borsa rayici ile değerlenir. Borsa rayici yoksa veya borsa rayicinin muvazaalı bir şekilde oluştuğu anlaşılırsa değerlemeye esas bedel, menkul kıymetin alış bedeline vadesinde elde edilecek gelirin (kur farkları dahil) iktisap tarihinden değerleme gününe kadar geçen süreye isabet eden kısmının eklenmesi suretiyle hesaplanır. Ancak, borsa rayici bulunmayan, getirisi ihraç edenin kâr ve zararına bağlı olarak doğan ve değerleme günü itibariyle hesaplanması mümkün olmayan menkul kıymetler, alış bedeli ile değerlenir.
213 sayılı Kanunun 280 inci maddesinin üçüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
Bu madde hükmü yabancı para ile olan senetli veya senetsiz alacaklar ve borçlar hakkında da caridir. Bunlardan vadesi gelmemiş senede bağlı alacak ve borçlar, bu Kanunun 281 ve 285 inci maddeleri uyarınca değerleme günü kıymetine irca edilebilir. Ancak senette faiz oranının yazılı olmadığı durumlarda değerleme gününde geçerli olan Londra Bankalar Arası Faiz Oranı (LIBOR) esas alınır.
3096 sayılı Türkiye Elektrik Kurumu Dışındaki Kuruluşların Elektrik Üretimi, İletimi, Dağıtımı ve Ticareti İle Görevlendirilmesi Hakkında Kanun ve 3996 sayılı Bazı Yatırım ve Hizmetlerin Yap-İşlet- Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanunda tanımlanan şirketlerin sermaye olarak koydukları yabancı paraların sarf edildikleri veya Türk Lirasına çevrildikleri tarihe kadar lehlerine oluşan kur farkları pasifte özel bir karşılık hesabında gösterilerek dönem kazancına dahil edilmez. Bu karşılıklar sermayeye eklendikleri takdirde işletmeden çekiş ve kâr dağıtımı sayılmaz. Aleyhlerine oluşan kur farkları ise aktifte özel bir karşılık hesabında tutulur ve gelecek yıllarda lehlerine oluşacak kur farkları ile kapatılır. Lehte kur farkı ile kapatılamayan tutarlar işi bırakma halinde zarar addolunur.
213 sayılı Kanunun 313 üncü maddesine birinci fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
İlgili mevzuat gereğince sözleşme süresinden sonra bedelsiz olarak Devlete veya Devletçe tensip olunan bir teşekküle veya belediyeye intikali öngörülen amortismana tabi iktisadi kıymetlerden (sözleşme süresinde yenilenmesi gerekenler hariç), sermayenin veya özel maliyet bedellerinin itfası hükümlerine göre amortismana tabi tutulanlar, genel hükümler uyarınca ayrıca amortismana tabi tutulamazlar.
213 sayılı Kanunun 339 uncu maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
MADDE 339
Vergi zıyaına sebebiyet vermekten veya usulsüzlükten dolayı ceza kesilen ve cezası kesinleşenlere, cezanın kesinleştiği tarihi takip eden yılın başından başlamak üzere vergi zıyaında beş, usulsüzlükte iki yıl içinde tekrar ceza kesilmesi durumunda, vergi zıyaı cezası yüzde elli, usulsüzlük cezası yüzde yirmibeş oranında artırılmak suretiyle uygulanır.
213 sayılı Kanunun 340 ıncı maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
MADDE 340
Bu Kanunda yazılı vergi zıyaı cezası ve usulsüzlük cezaları ile 359 uncu maddede ve diğer kanunlarda yazılı cezalar, içtima ve tekerrür hükümleri bakımından birleştirilemez.
Bu Kanunla vergi cezasıyla cezalandırılan fiiller, aynı zamanda 359 uncu maddeye göre suç teşkil ettiği takdirde vergi cezası kesilmesi söz konusu madde hükmüne göre takibat yapılmasına engel olmaz.
213 sayılı Kanunun 344 üncü maddesi bölüm ve madde başlıkları ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
BİRİNCİ BÖLÜM
Vergi Zıyaı Cezası
Vergi zıyaı suçu ve cezası
MADDE 344
Vergi zıyaı suçu, mükellef veya sorumlu tarafından 341 inci maddede yazılı hallerle vergi zıyaına sebebiyet verilmesidir.
Vergi zıyaı suçu işleyenlere vergi zıyaı cezası kesilir ve bu ceza zıyaa uğratılan verginin bir katına, bu verginin kendi kanununda belirtilen normal vade tarihinden cezaya ilişkin ihbarnamenin düzenlendiği tarihe kadar geçen süre için, bu Kanunun 112 nci maddesine göre zıyaa uğratılan vergi tutan üzerinden hesaplanan gecikme faizinin yarısının eklenmesi suretiyle bulunur.
Vergi zıyaına 359 uncu maddede yazılı fiillerle sebebiyet verilmesi halinde bu ceza üç kat, bu fiillere iştirak edenlere ise bir kat olarak uygulanır.
Vergi incelemesine başlanılmasından veya takdir komisyonuna sevk edilmesinden sonra verilenler hariç olmak üzere, kanuni süresi geçtikten sonra verilen vergi beyannameleri için bu madde uyarınca kesilecek ceza yüzde elli oranında uygulanır.
Uzlaşılan vergilerde ceza, uzlaşılan vergi tutarına göre düzeltilir.
213 sayılı Kanunun 353 üncü maddesine 7 numaralı bentten sonra gelmek üzere aşağıdaki 8, 9 ve 10 numaralı bentler eklenmiştir:
8. Belge basımı ile ilgili bildirim görevini tamamen veya kısmen yerine getirmeyen matbaa işletmecilerine 75.000.000 lira özel usulsüzlük cezası kesilir.
9. 4358 sayılı Kanun uyarınca işlemlerinde vergi kimlik numarası kullanma zorunluluğu getirilen kurum ve kuruluşlardan yaptıkları işlemlere ilişkin bildirimleri Maliye Bakanlığının belirleyeceği standartlarda, araçlarla (yazı, manyetik ortam, disket, mikro film, mikro fiş gibi) ve zamanlarda yerine getirmeyenler hakkında 75.000.000 lira özel usulsuzluk cezası kesilir. Ceza kesilenler, ödedikleri ceza için fiilleri ile ceza kesilmesine neden olan kişilere rücu edebilirler.
10. Bu Kanunun 127 nci maddesinin (d) bendi uyarınca Maliye Bakanlığının özel işaretli görevlisinin ikazına rağmen durmayan aracın sahibi adına 75 000 000 lira özel usulsüzlük cezası kesilir.
213 sayılı Kanunun Mükerrer 355 inci maddesi başlığıyla birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Bilgi vermekten çekinenler ile 256, 257 ve mükerrer 257 nci madde hükmüne uymayanlar için ceza
MÜKERRER MADDE 355
Bu Kanunun 86, 148, 149, 150, 256 ve 257 nci maddelerinde yer alan zorunluluklar ile mükerrer 257 nci madde uyarınca getirilen zorunluluklara uymayan (Kamu idare ve müesseselerinde bilgi verme görevini yerine getirmeyen yöneticiler dahil),
1. Birinci sınıf tüccarlar ile serbest meslek erbabı hakkında 100.000 000 lira,
2. İkinci sınıf tüccarlar, defter tutan çiftçiler ile kazancı basit usulde tespit edilenler hakkında 50.000.000 lira,
3. Yukarıdaki bentlerde yazılı bulunanlar dışında kalanlar hakkında 25 000 000 lira,
Özel usulsüzlük cezası kesilir.
Bu hükmün uygulanması için, bilgi ve ibraz ödevinin yerine getirilmesiyle ilgili olarak yapılacak tebliğlerde bilginin verilmesi için tayin olunan sürede cevap verilmemesi, eksik veya yanıltıcı bilgi verilmesi veya defter ve belge ibrazı için tayin olunan süre ile defter ve belgelerin süresinde ibraz edilmemesi durumunda haklarında Kanunun ceza hükümlerinin uygulanması cihetine gidileceğinin ilgililere yazılı olarak bildirilmesi şarttır.
Özel usulsüzlük cezası kesilmesine rağmen mecburiyetleri yerine getirmeyenlere yeniden süre verilerek bu mecburiyetleri yerine getirmeleri tebliğ olunur. Verilen sürede bu mecburiyetlerin yerine getirilmemesi halinde yukarıda yazılı özel usulsüzlük cezaları bir kat artırılarak uygulanır.
213 sayılı Kanunun 359 uncu maddesi bölüm başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Hürriyeti Bağlayıcı Ceza İle Cezalandırılacak Suçlar ve Cezaları
Kaçakçılık suçları ve cezaları
MADDE 359
a) Vergi kanunlarına göre tutulan veya düzenlenen ve saklanma ve ibraz mecburiyeti bulunan;
1. Defter ve kayıtlarda hesap ve muhasebe hileleri yapanlar, gerçek olmayan veya kayda konu işlemlerle ilgisi bulunmayan kişiler adına hesap açanlar veya defterlere kaydı gereken hesap ve işlemleri vergi matrahının azalması sonucunu doğuracak şekilde tamamen veya kısmen başka defter, belge veya diğer kayıt ortamlarına kaydedenler,
2. Defter, kayıt ve belgeleri tahrif edenler veya gizleyenler (Varlığı noter tasdik kayıtları veya sair suretlerle sabit olduğu halde, inceleme sırasında vergi incelemesine yetkili kimselere defter ve belgelerin ibraz edilmemesi gizleme demektir) veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenleyenler veya bu belgeleri kullananlar (Muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge, gerçek bir muamele veya duruma dayanmakla birlikte bu muamele veya durumu mahiyet veya miktar itibariyle gerçeğe aykırı şekilde yansıtan belgedir.),
Hakkında altı aydan üç yıla kadar hapis cezası hükmolunur.
Hükmolunan hapis cezasının para cezasına çevrilmesinde, hapis cezasının her bir günü için, sanayi sektöründe çalışan onaltı yaşından büyük işçiler için hüküm tarihinde yürürlükte bulunan asgari ücretin bir aylık brüt tutarının yarısı esas alınır ve hükmolunan bu para cezası ertelenemez.
b) Vergi kanunları uyarınca tutulan veya düzenlenen ve saklanma ve ibraz mecburiyeti bulunan,
1. Defter, kayıt ve belgeleri yok edenler veya defter sahifelerini yok ederek yerine başka yapraklar koyanlar veya hiç yaprak koymayanlar veya belgelerin asıl veya suretlerini tamamen veya kısmen sahte olarak düzenleyenler veya bu belgeleri kullananlar (Sahte belge, gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belgedir.),
2. Belgeleri Maliye Bakanlığı ile anlaşması olmadığı halde basanlar ile sahte olarak basanlar veya bu belgeleri kullananlar,
Hakkında on sekiz aydan üç yıla kadar ağır hapis cezası hükmolunur.
371 inci maddedeki pişmanlık şartlarına uygun olarak durumu ilgili makamlara bildirenler hakkında bu madde hükmü uygulanmaz.
Kaçakçılık suçlarını işleyenler hakkında bu maddede yazılı cezaların uygulanması 344 üncü maddede yazılı vergi zıyaı cezasının ayrıca uygulanmasına engel teşkil etmez.
213 sayılı Kanunun 360 ıncı maddesi başlığıyla birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
İştirak
MADDE 360
Birden fazla kişi 359 uncu maddede sayılan fiillerin icrasına iştirak ettikleri takdirde fiili irtikap edenlerden veya doğrudan doğruya beraber işlemiş olanlardan her biri bundan ayrı ayrı maddi menfaat gözetmek şartıyla o fiile mahsus ceza ile cezalandırılır. Söz konusu fiilleri işlemeye azmettirenlere de aynı cezalar hükmolunur.
Bu fiillere maddi menfaat gözetmeksizin iştirak edenlere fiile mahsus cezanın dörtte biri hükmolunur.
213 sayılı Kanunun 368 inci maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir. Şu kadar ki; dava konusu yapılan vergi zıyaı cezasına, dava açma süresinin sonundan yargı kararının idareye tebliğ tarihine kadar geçen süreler için 112 nci maddede belirtilen usul ve oranda gecikme faizi hesaplanır ve cezanın ödeme süresi içinde ödenir.
213 sayılı Kanunun 376 ncı maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Vergi zıyaı, usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezalarında indirme
MADDE 376
İkmalen, re’sen veya idarece tarh edilen vergi veya vergi farkını ve aşağıda gösterilen indirimlerden arta kalan vergi zıyaı, usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezalarını mükellef veya vergi sorumlusu ihbarnamelerin tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde ilgili vergi dairesine başvurarak vadesinde veya 6183 sayılı Kanunda belirtilen türden teminat göstererek vadenin bitmesinden itibaren üç ay içinde ödeyeceğini bildirirse;
1. Vergi zıyaı cezasında birinci defada yarısı, müteakiben kesilenlerde üçte biri,
2. Usulsüzlük veya özel usulsüzlük cezalarının üçte biri,
İndirilir.
Mükellef veya vergi sorumlusu ödeyeceğini bildirdiği vergi ve vergi cezasını yukarıda yazılı süre içinde ödemez veya dava konusu yaparsa bu madde hükmünden faydalandırılmaz.
Yukarıdaki hükümler vergi aslına tabi olmaksızın kesilen usulsüzlük cezaları hakkında da uygulanır.
213 sayılı Kanunun ek 1 inci maddesi başlığı ile birlikte ve ek 11 inci maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde, ek 6 ncı maddesinin birinci fıkrasında yer alan “Uzlaşma komisyonlarının ek 5 inci maddeye göre tutacakları” ibaresi “Uzlaşma komisyonlarının tutacakları” şeklinde değiştirilmiştir.
Uzlaşmanın konusu, kapsamı, komisyonlar ve şekli
EK MADDE 1
Mükellef tarafından, ikmalen, re’sen veya idarece yapılacak tarhiyatta, vergi zıyaına sebebiyet verilmesinin kanun hükümlerine yeterince nüfuz edememekten ya da 369 uncu maddede yazılı yanılmadan kaynaklandığının veya bu Kanunun 116, 117 ve 118 inci maddelerinde yazılı vergi hataları ile bunun dışında her türlü maddi hata bulunduğunun veya yargı kararları ile idarenin ihtilaf konusu olayda görüş farklılığının olduğunun ileri sürülmesi durumunda, idare bu bölümde yer alan hükümler çerçevesinde mükellefler ile uzlaşabilir. Uzlaşma konusu verginin matrah farkları itibariyle bölünebildiği durumlarda uzlaşma sadece toplam matrah farkının bu bölümüne isabet eden vergi kısmı için de yapılabilir. Uzlaşma talebi vergi ihbarnamesinin tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde yapılır. Uzlaşmanın vaki olmaması veya temin edilememesi halinde yeniden uzlaşma talebinde bulunulamaz. Uzlaşmanın vaki olmadığına dair tutanağa idarenin nihai teklifi yazılır. Mükellef dava açma süresinin sonuna kadar teklif edilen vergi ve cezayı kabul ettiğini yazılı olarak bildirirse bu takdirde uzlaşma sağlanmış sayılır. Mükellef, uzlaşma görüşmelerinde, bağlı olduğu meslek odasından bir temsilci ve 3568 sayılı Kanuna göre kurulan meslek odasından bir meslek mensubu bulundurabilir.
Sürekli, geçici ve merkezi uzlaşma komisyonlarının teşkili, uzlaşmaya müracaat etmeye yetkili olanların belirlenmesi, uzlaşmanın şekli, uzlaşmaya konu edilebilecek vergi, resim ve harçların belirlenmesi, uzlaşma komisyonlarının yetkileri, uzlaşmanın yapılmasına ilişkin usul ve esaslar Maliye Bakanlığınca çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir. İl özel idareleri ve belediyelere ait vergi, resim ve harçlar için bu yönetmelik İçişleri Bakanlığınca hazırlanır.
Maliye Bakanlığı vergi incelemesine dayanılarak tarh edilecek vergilerde tarhiyat öncesi uzlaşma yapılmasına izin verebilir.
213 sayılı Kanunun mükerrer 414 üncü maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
MÜKERRER MADDE 414
Bu Kanunun; 104, mükerrer 115, 177, 352 (Kanuna bağlı cetvel), 353 ve 356 ncı maddelerinde yer alan maktu had ve miktarlar 1/1/1998 tarihi itibariyle geçerli olan had ve tutarlarına, 232 nci maddesinde yer alan 1.000.000 lira, 15.000.000 liraya, 252 nci maddesinde yer alan yüz kuruş, 100.000 liraya, 313 üncü maddesinin son fıkrasında yer alan 500.000 lira, 50.000.000 liraya, 343 üncü maddesinde yer alan 100 ve 2.500 liralar sırasıyla, 500.000 ve 1.000.000 liralara yükseltilmiştir.
Maliye Bakanlığı; bu Kanunun 26, 35 ve 366 ncı maddelerinde yer alan tahakkuk fişi ile vergi ve ceza ihbarnamelerinin şekli ve ihtiva edeceği bilgilerde değişiklik yapmaya ve bunları vergi dairesi adına tanzim edecek olanları belirlemeye yetkilidir.
Bu Kanunda yer alan maktu hadler ile asgari ve azami miktarları belirtilmiş olan para ile ödenecek ceza miktarları, her yıl bir önceki yıla ilişkin olarak bu Kanun uyarınca belirlenen yeniden değerleme oranında artırılmak suretiyle uygulanır. Bu şekilde hesaplanan maktu had ve miktarların yüzde beşini aşmayan kesirler dikkate alınmaz. Bakanlar Kurulu, bu suretle tespit edilen had ve miktarları yarısına kadar artırmaya veya indirmeye, nispi hadleri ise iki katına kadar artırmaya veya yarısına kadar indirmeye veya tekrar kanuni seviyesine getirmeye yetkilidir.
213 sayılı Kanuna geçici 18 inci maddeden sonra gelmek üzere aşağıdaki geçici maddeler eklenmiştir.
GEÇİCİ MADDE 19
İşletme hesabı esasında defter tutan mükellefler diledikleri takdirde, Vergi Usul Kanununun 180 inci maddesindeki şartlar dikkate alınmaksızın 31/12/2000 tarihine kadar işletme hesabı esasına göre defter tutmaya devam ederler.
GEÇİCİ MADDE 20
1998 yılı geçici vergi uygulaması bakımından, Hazine Bonosu, Devlet Tahvilleri ve Toplu Konut İdaresi, Kamu Ortaklığı İdaresi ve Özelleştirme idaresi Başkanlıklarınca çıkarılan menkul kıymetler alış bedeli ile değerlenir.
GEÇİCİ MADDE 21
Bu Kanunun yürürlüğe girmesinden önce işlenmiş fiiller hakkında kesilecek cezalarda, bu fiillerin işlendiği tarihte 213 sayılı Vergi Usul Kanununun yürürlükte bulunan vergi cezalarına ait hükümleri, hükmolunacak cezalar hakkında ise, bu fiillerin işlendiği tarihte yürürlükte bulunan hükümler ile bu Kanun hükümlerinden lehe olanı uygulanır. Şu kadar ki, bu Kanunun yürürlüğe girmesinden önce kesinleşmiş mahkumiyet kararları hakkında bu Kanun hükümleri uygulanmaz.
GEÇİCİ MADDE 22
Diğer kanunlarda Vergi Usul Kanununun bu Kanunla yürürlükten kaldırılan kaçakçılık, ağır kusur ve kusur cezalarına yapılan atıflar Vergi Usul Kanununun 344 üncü maddesinde yer alan vergi zıyaı cezasına yapılmış sayılır.
İKİNCİ BÖLÜM
Amme Alacaklarinin Tahsil Usulü Hakkında Kanun ile İlgili Değişiklikler
21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 35 inci maddesi madde başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Limited şirketlerin amme borçları
MADDE 35
Limited şirket ortakları, şirketten tahsil imkanı bulunmayan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olurlar ve bu Kanun hükümleri gereğince takibe tabi tutulurlar.
6183 sayılı Kanunun 47 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
MADDE 47
Amme alacağına karşılık rızaen yapılan ödemeler sırasıyla; ödeme süresi başlamış henüz vadesi geçmemiş, içinde bulunulan takvim yılı sonunda zaman aşımına uğrayacak, aynı tarihte zaman aşımına uğrayacak alacaklarda her birine orantılı olarak, vadesi önce gelen ve teminatsız veya az teminatlı olana mahsup edilir. Ödemenin, alacak aslı ile fer’ilerinin tamamını karşılamaması halinde mahsup alacağın asıl ve fer’ilerine orantılı olarak yapılır.
Amme alacağına karşılık cebren tahsil olunan paralar; önce parayı tahsil eden dairenin, artarsa aynı amme idaresinin takibe iştirak etmiş olan diğer alacaklı tahsil dairelerinin takip konusu alacak aslı ve fer’ilerine orantılı olarak mahsup edilir.
6183 sayılı Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Menkul mallar, tahsil dairelerinin satış mahallinde açık artırma ve peşin para ile satılır. Tahsil dairesince uygun görülmesi halinde, artırma malın mahallinde de yapılabilir. Açık artırma ile satışa çıkarılan mal, artırma sonunda üç defa yüksek sesle duyurulduktan sonra en çok artırana ihale edilir. Bozulma, çürüme ve benzeri sebeplerle korunması mümkün olmayan ya da beklediği zaman önemli bir değer düşüklüğüne uğrayacağı anlaşılan mallar en uygun yerde pazarlıkla, borsası bulunan mallar ilgili borsada satılabilir. İlk artırmada satılamayan malların ikinci artırması bir başka il veya ilçede yapılabilir.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Gelir Vergisi Kanunu ile İlgili Değişiklikler
31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 1 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
MADDE 1
Gerçek kişilerin gelirleri, gelir vergisine tabidir.
Gelir, bir gerçek kişinin bir takvim yılı içinde elde ettiği, tasarruf veya harcamasına kaynak teşkil eden her türlü kazanç ve iratların safı tutarıdır.
193 sayılı Kanunun 2 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
MADDE 2
Gelire giren kazanç ve iratlar şunlardır:
1. Ticari kazançlar,
2. Zirai kazançlar,
3. Ücretler,
4. Serbest meslek kazançları,
5. Gayrimenkul sermaye iratlar,
6. Menkul sermaye iratlar,
7. Kaynağı ne olursa olsun diğer her turlu kazanç ve iratlar.
Bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça, yukarıda yazılı kazanç ve iratlar gelirin tespitinde gerçek ve safi miktarları ile nazara alınır.
193 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin birinci fıkrasının ilk cümlesi ile 1 numaralı bendinin parantez içi hükmü aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, ikinci fıkrası yürürlükten kaldırılmış, maddeye üçüncü fıkradan sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkralar eklenmiş ve maddenin dördüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Ticaret ve sanat erbabından aşağıda yazılı şekil ve suretle çalışanlar gelir vergisinden muaftır.
(Giyim eşyalarıyla zatı ve sus eşyaları, değeri yüksek olan ev eşyaları ile pazar takibi suretiyle gıda, bakkaliye ve temizlik maddelerini ve sabit iş yerlerinin önünde sergi açmak suretiyle o iş yerlerinde satışı yapılan aynı neviden malları satanlar hariç),
Esnaf muaflığı şartlarını topluca taşıyanlar bu muaflıktan yararlanabilmek için ilgili esnaf odasına kayıt olmak ve durumlarını tevsik etmek suretiyle belediyeden “Esnaf Muaflığı Belgesi” almak zorundadırlar. Belediyelerce esnaf muaflığı belgesi bir takvim yılı için verilir. Esnaf muaflığı belgesinin şekil ve muhtevasını tayin ve tespite ve uygulamaya ilişkin usulleri belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.
Esnaf muaflığından faydalananlar faaliyetleri ile ilgili olarak satın aldıkları mallara ve giderlerine ilişkin, gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinden aldıkları belgeleri saklamak zorundadırlar. Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre yoklamaya yetkililer veya yoklamaya yetkililerle birlikte belediye zabıtalarınca müştereken yapılan denetimlerde, vergiden muaf esnafın bir takvim yılı içinde bir defa mal alış ve giderlerine ilişkin belgeleri yanında bulundurmadığının veya bulundurduğu belgenin satışını yaptığı mal ve hizmetle ilişkisinin olmadığının tespiti halinde, “Esnaf Muaflığı Belgesi” iptal edilir. Belgesi iptal edilenlerden muaflık şartlarını taşıyanlar, aynı faaliyete devam etmek istemeleri halinde yeniden belge almak zorundadırlar.
Bir işyeri açmaksızın münhasıran gezici olarak, milli piyango bileti satanlar ile 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanuna göre gerçek ve tüzel kişilerin mallarını iş akdi ile bağlı olmaksızın bunlar adına kapı kapı dolaşmak suretiyle tüketiciye satanlar yukarıdaki şartlarla sınırlı olmaksızın gelir vergisinden muaftır.
193 sayılı Kanunun 21 inci maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Binaların mesken olarak kiraya verilmesinden bir takvim yılı içinde elde edilen hasılatın 240 000 000 lirası gelir vergisinden müstesnadır. İstisna haddi üzerinde hasılat elde edilip beyan edilmemesi veya eksik beyan edilmesi halinde, bu istisnadan yararlanılamaz.
193 sayılı Kanunun 23 üncü maddesinin 2 ve 11 numaralı bentleri aşağıdaki şekilde, 8 numaralı bendinin parantez içi hükmünde yer alan “…100 000 lirayı…” ibaresi “…800 000 lirayı...” olarak değiştirilmiştir.
2. Gelir Vergisinden muaf olanların veya gerçek usulde vergilendirilmeyen çiftçilerin yanında çalışan işçilerin ücretleri;
11. Kanunla kurulan veya tüzel kişiliği haiz bulunan emekli sandıkları ile on yıl süre ile prim veya aidat ödenmiş olmak kaydıyla Türkiye’de kain ve merkezi Türkiye’de bulunan sigorta şirketleri ve yardım sandıkları tarafından ödenen emekli, maluliyet, dul ve yetim aylıkları (Tüzel kişiliği haiz muhtelif emekli sandıkları ile sigorta şirketleri ve yardım sandıkları tarafından ödenen aylıklar toplamı, en yüksek Devlet memuruna ödenen en yüksek ödeme tutarından fazla ise aradaki fark ücret olarak vergiye tabi tutulur) (Genel, katma ve özel bütçelerden ödenen bu nevi aylıklar dahil);
193 sayılı Kanunun 25 inci maddesinin 3 numaralı bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve 9 numaralı bendinde yer alan “ ile üyelerinin geri verilen mevduatı” ibaresi çıkarılmıştır.
3. Kanunla kurulan veya tüzel kişiliği haiz olan emekli sandıklarınca kendilerine zat aylığı bağlananlara aylıkları dışında, kanunları veya statüleri gereğince verilen emekli, dul, yetim ve evlenme ikramiyeleri veya iade olunan mevduatı ve sürelerini doldurmamış bulunanlarla dul ve yetimlerine toptan ödenen tazminatlar ile on yıl süre ile prim veya aidat ödenmiş olmak kaydıyla Türkiye’de kain ve merkezi Türkiye’de bulunan sigorta şirketleri ve yardım sandıkları tarafından iade olunan mevduat veya toptan yapılan ödeme tutarı (Kamu idare ve muesseseleri ile kanunla kurulan sosyal güvenlik kurumları dışında kalan tüzel kişiliği haiz emekli sandıkları ile sigorta şirketleri ve yardım sandıkları tarafından ödenen tazminat, yardım ve toptan yapılan ödemeler en yüksek Devlet memuruna ödenen en yüksek ödeme tutarından fazla ise aradaki fark ücret olarak vergiye tabi tutulur. Bu mukayesede gerek muhtelif emekli sandıkları ile sigorta şirketleri ve yardım sandıklarından gerek aynı emekli sandığı ile sigorta şirketten ve yardım sandıklarından muhtelif zamanlarda alınan ikramiye, tazminat ve toptan yapılan ödemeler topluca dikkate alınır),
193 sayılı Kanunun Ek 1 ve Ek 4 üncü maddeleri ile Ek 2 nci maddesinin birinci fıkrasının 3 numaralı bendi ve Ek 3 üncü maddesinin beşinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
EK MADDE 1
Dar mükellefiyete tabi olanlar dahil, ticari veya zirai kazançları üzerinden vergiye tabi mükelleflerin (adi ortaklıklar, kollektif ve adi komandit şirketler ile kurumlar vergisi mükellefleri dahil), yatırım indiriminden faydalanması kabul edilmiş bulunan yatırımları kapsamında yaptıkları ve müteakip vergilendirme döneminde yapmayı öngördükleri yatırım harcamaları bu bölümde yazılı şartlar dahilinde ilgili kazançlarından indirilir.
Yatırım Teşvik Belgesi aranmaksızın yapılan yatırımlarda yatırım indirimi, harcamanın yapıldığı yıl kazancından başlayarak uygulanır.
3. Yapılan yatırım ticari ve sınai yatırımlar için en az elli milyar lira, zirai yatırımlar için en az on milyar lira olmalıdır Kalkınmada öncelikli yörelerde bu tutarların yarısı dikkate alınır.
Yatırım indirimi oranı, yatırım tutarının % 40’ıdır. Bakanlar Kurulu bu oranı kalkınma planı ve yıllık programlarda özel önem taşıdığı belirtilen sektörlerde yapılan yatırımlar için % 100’e, 250 milyon ABD Doları karşılığı Türk Lirasını aşan sınai yatırımlarda % 200’e kadar artırmaya veya kanuni orandan az olmamak üzere yeniden tespit etmeye yetkilidir. Bu oran, organize sanayi bölgelerinde ve kalkınmada öncelikli yörelerde %100 olarak uygulanır.
EK MADDE 4
Yatırım indiriminin uygulanmasına, yatırım teşvik belgesinin alındığı tarihte beyanname verme süresi geçmemiş hesap döneminden itibaren başlanır ve indirimden yararlanılacak miktara ulaşıncaya kadar devam olunur.
Yapılan yatırım harcamalarının ilgili yıl kazancından indirilemeyen kısmı, izleyen yıllarda Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre bu yıllar için belirlenen yeniden değerleme oranında artırılarak dikkate alınır (Teşvik belgesiz yatırımlar bu maddedeki yeniden değerleme hükümlerinden yararlanamaz).
Her yatırım için faydalanılacak indirim tutarı, o yatırım içerisinde yer alan indirimden yararlanabilecek aktif kıymetlerin değerleri toplamına, Yatırım Teşvik Belgesinde yer alan indirim oranının uygulanması suretiyle hesaplanır.
Birden fazla Yatırım Teşvik Belgesi almış mükelleflerin safi kazancının yetersizliği nedeniyle yararlanılamayan indirim tutarının bulunması halinde, öncelikle önceki yıllarda tamamen uygulanmamış olan eski yatıranlarla ilgili devreden indirimler, daha sonra yeni yatıranlara ilişkin indirimler, önceki dönemlerde yapılan ve indirilemeyen tutarın bulunmaması halinde ise bir yıl sonra yapılacak yatırımlarla ilgili indirimler uygulanır.
Teşvik belgeli yatırımlarda, yapılması öngörülen ve önceki hesap dönemi kazancına ilişkin olarak yatırım indirimine konu edilen yatırım harcamalarının öngörülen tutarın yüzde onunu geçen bir oranda düşük olması halinde, eksik yapılan yatırım harcaması dolayısıyla zamanında tahakkuk ettirilmemiş vergiler 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 48 inci maddesine göre belirlenen tecil faizi ile birlikte cezasız tahsil olunur.
193 sayılı Kanunun 46 ncı maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Basit usulde ticari kazancın tespiti
MADDE 46
47 ve 48 inci maddelerde yazılı şartları topluca haiz olanların ticari kazançları basit usulde tespit olunur.
Basit usulde ticari kazanç, bir hesap dönemi içinde elde edilen hasılat ile giderler ve satılan malların alış bedelleri arasındaki müspet farktır. Bu fark yapılan faaliyetle ilgili olarak Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre alınması ve verilmesi mecburi olan alış ve giderler ile hasılatlara ilişkin belgelerde yazılı tutarlara göre hesaplanır. Bu suretle tespit ve beyan olunan kazanç vergi tarhına esas alınır. Bu usulde vergilendirilenler, kazancın tespiti ve Vergi Usul Kanununun defter tutma hükümleri hariç, bildirme, vesikalar, muhafaza, ibraz, diğer ödevler ve ceza hükümleri ile bu Kanun ve diğer kanunlarda yer alan ikinci sınıf tüccarlar hakkındaki hükümlere tabidirler.
Basit usulde vergilendirilen mükellefler, faaliyetlerine ilişkin mal alış ve giderleri ile hasılatlarını gösteren belgelen ayrı ayrı dosyalarda saklamak zorundadırlar. Bu belgelerin kayıtları, mükelleflerin bağlı bulundukları meslek odalarının oluşturdukları bürolarda tutulur. Bu bürolarda 13/6/1989 tarihli ve 3568 sayılı Kanuna göre yetki almış yeterli sayıda meslek mensubunun çalıştırılması zorunludur. Bu büroların kayıt, tasdik ve vergi dairesine karşı yükümlülükleri ile diğer usuller Maliye Bakanlığınca belirlenir.
Basit usule tabi ticaret erbabından, sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenlediği veya kullandığı tespit edilenler, bu hususun kendilerine tebliğ edildiği tarihi takip eden aybaşından itibaren ikinci sınıf tüccarlara ilişkin hükümlere tabi olurlar.
Aynı işte ortak olarak çalışanlar hakkında 47 nci maddede yazılı yıllık kira bedeli ve 48 inci maddede yazılı iş hacmi ölçülen toplu olarak, diğer şartlar ortakların her biri için ayrı ayrı aranır. Ortaklarından birisi gerçek usule göre gelir vergisine tabi bulunan ortaklıklarda, diğer ortakların ticari kazancı da gerçek usulde tespit olunur. Adi ortaklık halinde çalışanlardan aynı zamanda diğer şahsi bir işle de iştigal edenlerin gerçek veya basit usulden hangisine göre vergilendirileceği, 47 nci maddenin 2 numaralı bendi ile 48 inci maddede yer alan ölçülerden şahsi işine ait olanlara, ortaklıklardan hissesine düşen miktarların eklenmesi suretiyle tespit olunur. Şahsi işin mevcut olmaması halinde, muhtelif ortaklıklardaki hisselerin toplanması ile yetinilir.
Basit usule tabi olmanın şartlarından herhangi birini takvim yılı içinde kaybedenler, ertesi takvim yılı başından itibaren gerçek usulde vergilendirilirler. Basit usulün şartlarına haiz olanlardan, bu usulden yararlanmak istemediklerini yazı ile bildirenler, bu talepleri doğrultusunda takip eden ay başından veya izleyen takvim yılı başından, yeni işe başlayanlar ise işe başlama tarihinden itibaren gerçek usulde vergilendirilirler. Herhangi bir şekilde gerçek usulde vergilendirilecek olanlar ve gerçek usulde vergilendirilen mükellefler, bir daha hiç bir şekilde basit usule dönemezler. Bu kişilerin aynı türden iş yapan eş ve çocukları da bu faaliyetleri nedeniyle basit usulden yararlanamazlar.
193 sayılı Kanunun 47 nci maddesinin başlığı “Basit usule tabi olmanın genel şartları”, birinci fıkrasında yer alan “Götürü usule ” ibaresi “ Basit usule ” şeklinde, aynı fıkranın 2 numaralı bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
2. İşyeri mülkiyetinin iş sahibine ait olması halinde emsal kira bedeli, kiralanmış olması halinde yıllık kira bedeli toplamı büyükşehir belediye sınırları içinde 420 milyon lirayı, diğer yerlerde 300 milyon lirayı aşmamak.
193 sayılı Kanunun 48 inci maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Basit usule tabi olmanın özel şartları
MADDE 48
Basit usule tabi olmanın özel şartları şunlardır:
1. Satın aldıkları malları olduğu gibi veya işledikten sonra satanların yıllık alımları tutarının altı milyar lirayı veya yıllık satışları tutarının sekiz milyar lirayı aşmaması,
2. 1 numaralı bentte yazılı olanların dışındaki işlerle uğraşanların bir yıl içinde elde ettikleri gayri safi iş hasılatının üç milyar lirayı aşmaması,
3. 1 ve 2 numaralı bentlerde yazılı işlerin birlikte yapılması halinde, yıllık satış tutarı ile iş hasılatı toplamının altı milyar lirayı aşmaması,
Tekele tabi maddelerle, damga pulu, milli piyango bileti, akaryakıt, şeker ve bunlar gibi kâr hadleri emsallerine nazaran bariz şekilde düşük olarak tespit edilmiş bulunan emtia için, bu maddenin 1 ve 3 numaralı bentlerinde yazılı hadler yerine ilgili bakanlıkların mütalaası alınmak suretiyle, Maliye Bakanlığınca belirlenecek alım satım hadleri uygulanır.
193 sayılı Kanunun 53 üncü maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Zirai kazançta vergileme
MADDE 53
Çiftçilerin elde ettikleri zirai kazançlar, bu Kanunun 94 üncü maddesine göre hasılatları üzerinden tevkifat yapılmak suretiyle vergilendirilir. 54 üncü maddede yazılı işletme büyüklüğü ölçülerini aşan çiftçiler ile bir biçerdövere veya bu mahiyetteki bir motorlu araca veya on yaşına kadar ikiden fazla traktöre sahip olan çiftçilerin kazançları gerçek usulde (zirai işletme hesabı veya diledikleri takdirde bilanço esasına göre) tespit olunarak vergilendirilir. Kazançları gerçek usulde vergilendirilmeyen çiftçiler bu kazançlar için beyanname vermezler.
Bu hükmün tatbikinde, aile reisi ile birlikte yaşayan eş ve velayet altındaki çocuklara ait işletmeler ile ortaklık halindeki işletmelerde, işletme büyüklüğü toplu olarak nazara alınır. Ortaklıklarda, ortaklığın birden fazla işletmeye taalluk etmesi veya işletmelerin ayrı ayrı mahallerde bulunması durumu değiştirmez. 52 nci maddede yazılı tek işletmelerde işletme birden fazla ortaklıklara ait olsa bile bu ortaklıklara ait işletme büyüklüğü toplanmak suretiyle nazara alınır. Birden fazla zirai işletmede ayrı ayrı şahıslarla ortaklığı bulunanların işletme büyüklüğü ölçülerinin tespitinde ortaklık paylan toplamı esas alınır.
54 üncü maddede yazılı ziraat gruplarının bir kaç tanesi içine giren zirai faaliyetlerin bir arada yapılması halinde, en fazla iki gruba ait işletme büyüklükleri, bu gruplar için tespit olunan hadlerin yarısını aşanlar gerçek usulde vergilendirilir.
Gerek şahsi işletmesi gerekse dahil bulunduğu ortaklıklar müstakilen işletme büyüklüğü ölçüsünün altında kaldığı halde, kendisine ait işletmenin ve ortaklıklardaki payların toplamı bu ölçüyü aşan çiftçiler gerçek usulde vergilendirilir. Payları toplamı ölçüleri aşmayan diğer ortaklar tevkifat yoluyla vergilendirilirler. Yarıcılık ortaklık sayılır.
Kazançları gerçek usulde vergilendirilmeyen çiftçiler, yazılı olarak vergi dairesinden istemde bulunmaları halinde izleyen vergilendirme dönemi başından, işe yeni başlayanlar, işe başlama tarihinden itibaren gerçek usule geçebilirler. 54 üncü maddede yazılı ölçüleri aşanlar müteakip vergilendirme dönemi başından itibaren gerçek usulde, gerçek usule tabi olanlardan bu ölçülerin altında kalanlar müteakip vergilendirme dönemi başından itibaren hasıladan üzerinden tevkifat yapılmak suretiyle vergilendirilirler.
Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre belge alma, verme, saklama ve ibraz yükümlülüklerine uymayan ve Ziraat Odasından, bulunmayan yerlerde Tarım İl veya İlçe Müdürlüklerinden çiftçi belgesini almayan çiftçiler, çeşitli kamu kurum ve kuruluşları tarafından verilen avans, kredi, sübvansiyon, prim gibi aynı ve nakdi destek unsurlarından yararlanamazlar. Bu hükmün uygulanmasına ilişkin usuller, ilgili kuruluşların görüşleri de alınarak Maliye Bakanlığınca belirlenir.
193 sayılı Kanunun 54 üncü maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
İşletme büyüklüğü ölçüleri
MADDE 54
Zirai kazancın gerçek usulde tespiti bakımından bir takvim yılı içinde dikkate alınacak ölçüler şunlardır,
A. Arazi üzerinde yapılan zirai faaliyetlerde:
1 inci grup: Hububat ziraatinde ekili arazinin yüzölçümü toplamı, taban arazide 600, kıraç arazide 1200 dönüm;
2 nci grup: Bakliyat, afyon, susam, keten, kendir ziraatinde ekili arazinin yüzölçümü toplamı 300 dönüm;
3 üncü grup: Ayçiçeği ziraatinde ekili arazinin yüzölçümü toplamı 600 dönüm;
4 üncü grup: Pamuk ziraatinde ekili arazinin yüzölçümü toplamı 300 dönüm;
5 inci grup: Çeltik ziraatinde ekili arazinin yüzölçümü toplamı 200 dönüm;
6 ncı grup: Pancar ziraatinde ekili arazinin yüzölçümü toplamı 200 dönüm;
7 nci grup: Patates, soğan, sarımsak ziraatinde ehli arazinin yüzölçümü toplamı 200 dönüm;
8 inci grup: Çay ziraatinde ekili arazinin yüzölçümü toplamı 40 dönüm (Mahsul verebilecek hale gelmeyenler hariç);
9 uncu grup: Tütün ziraatinde ekili arazinin yüzölçümü toplamı 200 dönüm;
10 uncu grup: Sebze ziraatinde ekili arazinin yüzölçümü toplamı 200 dönüm;
11 inci grup: Sera ve çiçekçilik ziraatinde ekili arazinin yüzölçümü toplamı 8 dönüm;
12 nci grup: Kavun ve karpuz ziraatinde ekili arazinin yüzölçümü toplamı 300 dönüm;
13 üncü grup: Meyve verebilecek hale gelmiş fındık ziraatinde ekili arazinin yüzölçümü toplamı 250 dönüm;
14 üncü grup: Meyve verebilecek hale gelmiş bağ ve incir ziraatinde ekili arazinin yüzölçümü toplamı 250 dönüm;
15 inci grup: Meyve verebilecek hale gelmiş antep fıstığında 1500 ağaç;
16 ncı grup: Meyve verebilecek hale gelmiş zeytinliklerde 2500 ağaç;
17 nci grup: Meyve verebilecek hale gelmiş narenciyede 1250 ağaç;
18 inci grup: Meyve verebilecek hale gelmiş elmada 1000 ağaç;
19 uncu grup: Muz ziraatinde ekili arazinin yüzölçümü toplamı 20 dönüm;
20 nci grup: Meyve verebilecek hale gelmiş kayısıda 1000 ağaç;
21 inci grup: Meyve verebilecek hale gelmiş armut, kiraz, vişne, şeftalide 1000 ağaç;
22 nci grup: Diğer meyve ve ürün ziraatinde ekili arazinin yüzölçümü toplamı 100 dönüm (Meyve ve ürün verebilecek hale gelmeyenler ile palamut hariç);
23 üncü grup: Büyükbaş hayvan sayısı 150 adet (İş hayvanları ile iki yaşından küçük, büyükbaş hayvanlar hariç);
24 üncü grup: Küçükbaş hayvan sayısı 500 adet (Bir yaşından küçük, küçükbaş hayvanlar ile kümes hayvanlan hariç);
B. Arazi üzerinde yapılmayan zirai faaliyetler ile kara ve su avcılığında:
1 inci grup: Deniz ve iç su balıkları yetiştiriciliği;
a) Denizlerdeki sınırları belirlenebilen üretim alanlarında yapılan balık yetiştiriciliğinde (ağ, kafes vb.) 500 m2,
b) İç su balıkları yetiştiriciliğinde sınırları belirlenebilen havuz (beton, toprak vb.), göl, gölet ve baraj gölleri gibi üretim alanlarında 600 m2,
2 nci grup: Denizlerde yapılan balık avcılığında toplam tekne boyu 20 metre;
3 üncü grup: Arıcılık ziraatinde kovan sayısı 500 adet;
4 üncü grup: İpek böcekçiliği ziraatinde kutu sayısı 500 adet;
Bakanlar Kurulu, Zirai Kazançlar Merkez Komisyonunun teklifi üzerine, bu ölçüleri gerekli gördüğü bölgeler için yıllık olmak kaydıyla arazi ve ürün türlerine göre beş katına kadar artırmaya veya kanuni hadden az olmamak üzere yeniden tespit etmeye yetkilidir. Bu şekilde tespit olunan ölçüler, Resmi Gazete’de yayımlandığı tarihi takip eden takvim yılı başından itibaren yürürlüğe girer.
Yukarıda (A) bendinde zikredilen meyveli ve meyvesiz ağaçlarda meyve ve ürün verebilecek hale gelme durumu başlangıcı ile (B) bendinde işletme büyüklüğü gösterilmeyen zirai faaliyetlerde işletme büyüklüğü ölçüsü Tarım, Orman ve Maliye Bakanlıklarınca müştereken tespit olunur.
193 sayılı Kanunun 66 ncı maddesinin ikinci fıkrasına aşağıdaki 4 ve 5 numaralı bentler eklenmiştir.
4. Dava vekilleri, müşavirler, dış protezcileri, kurumlar ve tüccarlarla serbest meslek erbabının ticarî ve meslekî işlerini takip edenler ve konser veren müzik sanatçıları;
5. Vergi Usul Kanununun 155 inci maddesinde belirtilen şartlardan en az ikisini taşıyan ebe, sünnetçi, sağlık memuru, arzuhalci, rehber gibi mesleki faaliyette bulunanlar (Şartlardan en az ikisini taşımayanlar ile köylerde veya son nüfus sayımına göre belediye içi nüfusu 5 000’i aşmayan yerlerde faaliyette bulunanların bu faaliyetlerine ilişkin kazançları gelir vergisinden muaftır.).
193 sayılı Kanunun 68 inci maddesinin birinci fıkrasının 10 numaralı bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
10. İşle ilgili olarak şehir içi ulaşım, posta, telgraf ve odabaşı ücretleri gibi müteferrik giderler ile envantere dahil olan binek otomobillerinin giderleri ve Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre ayrılan amortismanları
193 sayılı Kanunun 74 üncü maddesinin birinci fıkrasının 4 numaralı bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
4. Kiraya verilen mal ve haklar dolayısıyla yapılan ve bunlara sarf olunan borçların faizleri ile konut olarak kiraya verilen bir adet gayrimenkulün iktisap yılından itibaren beş yıl süre ile iktisap bedelinin % 5’i (İktisap bedelinin % 5’i tutarındaki bu indirim, sadece ilgili gayrimenkule ait hasılata uygulanır. Ancak, indirilmeyen kısım 88 inci maddenin 3 üncü fıkrasının uygulanmasında gider fazlalığı sayılmaz.),
193 sayılı Kanunun 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının 4 ve 5 numaralı bentleri aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
4. Kurumlar Vergisi Kanunu uyarınca yıllık veya özel beyanname veren dar mükellef kurumların, indirim ve istisnalar (Kurumlar Vergisi Kanununun 8 inci maddesinin 1 numaralı bendinde yazılı kazançlar hariç) düşülmeden önceki kurum kazancından, hesaplanan kuramlar vergisi ve fon payı düşüldükten sonra kalan kısım,
5. Her nevi tahvil ve Hazine bonosu faizleri ile Toplu Konut İdaresi, Kamu Ortaklığı İdaresi ve Özelleştirme İdaresince çıkarılan menkul kıymetlerden sağlanan gelirler (Döviz cinsinden yahut dövize, altına veya başka bir değere endeksli menkul kıymetlerin itfası sırasında oluşan değer artışları irat sayılmaz );
193 sayılı Kanunun 76 ncı maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
75 inci maddenin ikinci fıkrasının 5, 6, 7, 12 ve 14 numaralı bentlerinde yer alan menkul sermaye iratlarına (döviz cinsinden açılan hesaplara ödenen faiz ve kâr payları, dövize, altına veya başka bir değere endeksli menkul kıymetler ile döviz cinsinden ihraç edilen menkul kıymetlerden elde edilenler hariç) aşağıda belirtilen indirim oranının uygulanması suretiyle bulunacak kısım, bu iratların beyanı sırasında indirim olarak dikkate alınır. Bu hükmün tevkif yoluyla kesilen vergiye şumulu yoktur. Bu indirim, menkul kıymetler yatırım fonları ve ortaklıkları, risk sermayesi yatırım fonları ve ortaklıktan ve gayrimenkul yatırım fonları ve ortaklıklarından sağlanan kâr payları hakkında da uygulanır. Ticari işletmelere dahil bu tür gelirler hakkında indirim uygulanmaz. İndirim oranı, Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre o yıl için tespit edilmiş olan yeniden değerleme oranının, aynı dönemde Devlet tahvili ve Hazine bonosu ihalelerinde oluşan bileşik ortalama faiz oranına bölünmesi suretiyle Maliye Bakanlığınca tespit edilir.
193 sayılı Kanunun Yedinci Bölüm başlığı ve 80 inci maddesi başlığıyla birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Diğer Kazanç ve İratlar
Gelire giren diğer kazanç ve iratlar
MADDE 80
Bu Kanunun 2 nci maddesinin 1-6 numaralı bentlerinde yazılı gelir unsurları ile ilişkilendirilemeyen gelirler, kaynağı ne olursa olsun diğer kazanç ve irat olarak bu bölümde yer alan hükümlere göre vergilendirilir.
Vergiden muaf esnafın bu faaliyetinden elde ettiği gelirin, alış ve gider belgelerinde yer alan tutarın iki katını, kazançları gerçek usulde vergilendirilmeyen çiftçilerin bu faaliyetlerinden elde ettikleri gelirin, aldıkları müstahsil makbuzlarında yer alan satış tutarları toplamını aşan kısmı da diğer kazanç ve irat sayılır.
Bu madde hükmüne göre vergilendirme yapabilmek için bir takvim yılı içinde elde edilen diğer kazanç ve iratlar kapsamındaki gelirin, 103 üncü maddede yazılı tarifenin birinci ve ikinci gelir dilimleri toplamının yarısını aşması şarttır.
Bu madde kapsamındaki kazanç ve iratların elde edildiği yılın tespit edilememesi veya mükellef tarafından ispat edilememesi halinde, harcamanın yapıldığı veya tasarrufun varlığının tespit edildiği yıldan bir önceki yılın geliri sayılır.
193 sayılı Kanunun 81 inci maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Vergilendirilmeyecek diğer kazanç ve iratlar
MADDE 81
Aşağıdaki yazılı hallerde diğer kazanç ve iratlar vergilendirilmez.
1. Ferdi bir işletmenin sahibinin ölümü halinde, kanuni mirasçılar tarafından işletmenin faaliyetine devam olunması ve mirasçılar tarafından işletmeye dahil iktisadi kıymetlerin kayıtlı değerleriyle (Bilanço esasına göre defter tutuluyorsa bilançonun aktif ve pasifiyle bütün halinde) aynen devir alınması,
2. Kazancı bilanço esasına göre tespit edilen ferdi bir işletmenin bilançosunun bir sermaye şirketine aktif ve pasifiyle bütün halinde devrolunması, devralan şirketin bilançosuna aynen geçirilmesi ve devredilen ferdi işletmenin sahip veya sahiplerinin şirketten, devir bilançosuna göre hesaplanan öz sermayesi tutarında ortaklık payı alması (Bu ortaklık payını temsil eden hisse senetlerinin nama yazılı olması şarttır.),
3. Kollektif ve adı komandit şirketlerin bu maddenin 2 numaralı bendinde yazılı şartlar dahilinde nevi değiştirerek sermaye şirketi haline dönüşmesi (Kollektif ve adı komandit şirketlerin şekil değiştirerek anonim şirket haline dönüşmesi halinde şekil değiştiren kollektif ve adi komandit şirketlerin ortaklarının anonim şirketteki ortaklık paylarını gösteren hisse senetlerinin nama yazılı olması şarttır.),
4. Veraset yoluyla veya ivazsız olarak meydana gelen intikaller,
5. İktisap şekli ne olursa olsun, hisse senetleri ve portföyünün en az % 51’i Türkiye’de kurulmuş bulunan şirketlerin hisse senetlerinden oluşan menkul kıymetler yatırım fonlarının katılma belgelerinin, iktisap tarihinden başlayarak bir yıldan fazla süre ile elde tutulduktan sonra elden çıkarılması.
193 sayılı Kanunun 82 nci maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Diğer kazanç ve iratların matrahı
MADDE 82
1) Mal ve hakların elden çıkarılmasından elde edilen diğer kazanç ve iratların safi tutarı, elden çıkarma karşılığında alınan para ve ayınlarla sağlanan ve para ile temsil edilebilen her türlü menfaatlerin tutarından, elden çıkarılan mal ve hakların maliyet bedelleri ile elden çıkarma dolayısıyla yapılan ve satıcının uhdesinde kalan giderlerin ve ödenen vergi ve harçların indirilmesi suretiyle bulunur. Hasılatın ayın ve menfaat olarak sağlanması halinde bunların rayiç değerleri esas alınır.
Maliyet bedelinin mükelleflerce tespit edilememesi halinde maliyet bedeli; Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre takdir komisyonlarınca takdir edilir. Faaliyeti durdurulan bir iktisadi işletmenin kısmen veya tamamen elden çıkarılmasında, elden çıkarılan iktisadi kıymetlerin maliyet bedeli olarak kazancı bilanço veya işletme hesabı esasına göre tespit edilen işletmelerde son bilançoda veya envanter kayıtlarında gösterilen değer esas alınır. İktisadi kıymetlerin amortismana tabi olması halinde, iktisadi kıymetlerin maliyet bedeli yerine amortismanlar düşüldükten sonra kalan net değeri esas alınır.
Menkul kıymetlerin elden çıkarılmasında, iktisap bedelinin tevsik edilememesi halinde, iktisap tarihindeki rayiç bedel iktisap bedeli olarak kabul edilir. Aynı yıl içinde birden fazla menkul kıymet alınıp satılması halinde, bunların kazancı birlikte hesaplanır. Alım satımın birinden doğan zarar, diğerinin kârından mahsup edilir.
Dar mükelleflerin (kurumlar dahil), yabancı sermaye mevzuatına göre ilgili mercilerden izin almak suretiyle, Türkiye’ye bizzat getirdikleri nakdi veya ayni sermaye karşılığında iktisap ettikleri menkul kıymetler ile iştirak hisselerini elden çıkarmalarından doğan kazançların hesabında, kur farkından doğan kazançlar dikkate alınmaz. Şu kadar ki, bu mükelleflerin Türkiye’de elde ettikleri kazançların, münhasıran bu menkul kıymet veya iştirak hisseleri dolayısıyla elde edilen menkul sermaye iratlarından ve bu kıymet ve hisselerin elden çıkarılmasından doğan kazançlardan ibaret olması şarttır. Bu mükelleflerin, Türkiye’de menkul kıymet alım-satımı ile devamlı olarak uğraşmaları halinde, kur farkından doğan kazançlar da ticari kazancın hesabında dikkate alınır.
Kur farkından doğan kazançların hesabında, menkul kıymet veya iştirak hisselerinin iktisabına tahsis edilen yabancı sermayenin bu kıymet ve hisselerin iktisap tarihindeki T.C. Merkez Bankası döviz alış kuruna göre hesaplanan Türk Lirası karşılığı ile bu kıymet ve hisselerin elden çıkarılması tarihindeki aynı miktar yabancı sermayenin T.C. Merkez Bankası döviz alış kuruna göre hesaplanan Türk Lirası karşılığı arasındaki fark esas alınır.
Mal ve hakların elden çıkarılmasında iktisap bedeli, elden çıkarılan mal ve hakların, elden çıkarıldığı ay hariç olmak üzere Devlet İstatistik Enstitüsünce belirlenen toptan eşya fiyat endeksindeki artış oranında artırılarak tespit edilir.
Menkul kıymetlerin elden çıkarılması halinde kazanç, yıl içinde elde edilen toplam gelirden, bu Kanunun 76 ncı maddesinde belirtilen indirim oranının uygulanması suretiyle bulunacak kısmın düşülmesi suretiyle hesaplanabilir. Bu durumda iktisap bedeli endekslenmez.
Bu maddede geçen “elden çıkarma” deyimi, mal ve hakların satılması, bir ivaz karşılığında devir ve temliki, trampa edilmesi, takası, kamulaştırılması, devletleştirilmesi, ticaret şirketlerine sermaye olarak konulması ve mal ve haklar üzerindeki tasarruf edebilme hakkının herhangi bir şekilde devredilmesini ifade eder.
Yukarıda belirtilen haller dışında elde edilen diğer kazanç ve iratların safi tutarı, elde edilen hasılat veya satış bedelinden, tevsik edilmek kaydıyla yapılan gider veya maliyet unsurlarının indirilmesi suretiyle bulunur.
2) Bu Kanunun 2 nci maddesinin 1-6 bentleri veya bu maddenin 1 numaralı bendinde belirtilen gelirlerle ilişkilendirilemeyen ve harcandığı veya tasarruf edildiği tespit edilen tutarlar safi irat olarak kabul edilir. Tasarrufun varlığının bir mal veya hak iktisabı olarak tesbiti halinde, bu mal veya hakkın maliyet bedeli (maliyet bedeli bilinmiyorsa iktisap tarihindeki rayiç bedeli), mal veya hakkın iktisap tarihi bilinmiyorsa bir önceki yılın son günündeki rayiç bedeli vergiye tabi matrah kabul edilir.
3) Dar mükellefiyete tabi olanların 45 inci maddede yazılı işleri arızi olarak yapmalarından elde ettikleri kazançlar hakkında söz konusu madde hükümleri uygulanır.
193 sayılı Kanunun 85 inci maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Gelirin toplanması ve beyan
MADDE 85
Mükellefler, 2 nci maddede yazılı kaynaklardan bir takvim yılı içinde elde ettikleri kazanç ve iratları için bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça yıllık beyanname verirler. Bu Kanuna göre beyanı gereken gelirlerin yıllık beyannamede toplanması zorunludur.
Tacirlerle çiftçiler ve serbest meslek erbabı ticari, zirai ve mesleki faaliyetlerinden kazanç temin etmemiş olsalar bile, yıllık beyanname verirler. Bu hüküm şirketlerin faaliyet ve tasfiye dönemlerine şamil olmak üzere kollektif şirket ortakları ile komanditeler hakkında da uygulanır.
Yabancı memleketlerde elde edilen kazanç ve iratlar:
1. Mükellefin bunları Türkiye’de hesaplarına intikal ettirdiği yılda,
2. Türkiye’de hesaplara intikal ettirilmemesinin mükellefin iradesi dışındaki sebeplerden ileri geldiği tevsik olunan hallerde, mükellefin bunlara tasarruf edebildiği yılda;
Elde edilmiş sayılır.
193 sayılı Kanunun 86 ncı maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Beyanname verilmeyen haller
MADDE 86
Aşağıda yazılı hallerde yıllık beyanname verilmez.
1. Tam mükellefiyette vergiye tabi gelir (yabancı memleketlerde elde edilenler hariç) sadece:
a) Tek işverenden alınan tevkif suretiyle vergilendirilmiş ücretlerden,
b) Birden fazla işverenden alınan, tevkif suretiyle vergilendirilmiş ve yıllık gayrısafi tutarları toplamı 103 üncü maddede yazılı tarifenin birinci ve ikinci gelir dilimleri toplamının yarısını aşmayan ücretlerden,
c) Tevkif yoluyla vergilendirilmiş bulunan ve gayrısafi tutarları toplamı 103 üncü maddede yazılı tarifenin birinci ve ikinci gelir dilimleri toplamının yarısını aşmayan menkul sermaye iratlarından ve vergi alacağı dahil kuramlardan elde edilen kâr paylarından,
d) Tevkif yoluyla vergilendirilmiş bulunan ve gayrisafi tutarları toplamı 103 üncü maddede yazılı tarifenin birinci ve ikinci gelir dilimleri toplamının yarısını aşmayan gayrimenkul sermaye iratlarından,
e) Gerçek usulde vergilendirilmeyen zirai kazançlardan,
f) Kazanç ve iratların istisna hadleri içinde kalan kısımlarından,
g) Yukarıda sayılan kazanç ve iratların birkaçı veya tamamından,
İbaret ise,
2. Dar mükellefiyette vergiye tabi gelir sadece:
a) Tevkif suretiyle vergilendirilmiş ücretler, serbest meslek kazançları, menkul ve gayrimenkul sermaye iratları ile kuramlardan elde edilen kâr paylarından,
b) Diğer kazanç ve iratlardan,
c) Yukarıda sayılan kazanç ve iratların birkaçı veya tamamından,
İbaret ise,
Diğer gelirler nedeniyle beyanname verilmesi halinde de 1 ve 2 numaralı bentlerde belirtilen gelirler beyannameye ithal edilmez.
193 sayılı Kanunun 89 uncu maddesinin başlığı ve birinci fıkrasının 2 numaralı bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve maddeye aşağıdaki 3 numaralı bent eklenmiştir.
Sigorta primi, teberru ve diğer indirimler
2. Genel bütçeye dahil dairelere, katma bütçeli idarelere, il özel idareleri ve belediyelere, köylere ve kamu menfaatine yararlı derneklere, Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınan vakıflara ve bilimsel araştırma ve geliştirme faaliyetlerinde bulunan kurum ve kuruluşlara, müzelere, sinema, tiyatro, opera, bale, klasik müzik, klasik Türk müziği ve plastik sanatlar alanındaki üretim ve etkinlikler ile bu alanlarda kurulacak özel araştırma, eğitim ve uygulama merkezlerine, Kültür Bakanlığınca da desteklenen veya desteklenmesi uygun görülen uluslararası sanatsal organizasyonlara özel ve tüzel kişiler tarafından makbuz karşılığında yapılan bağış ve yardımlar (Bir takvim yılı içinde yapılan bağış ve yardımların toplamı o yıla ait beyan edilecek gelirin % 5’ ini, kalkınmada öncelikli yöreler için % 10’unu aşarsa fazlası indirilmez)
Bağış ve yardımın nakden yapılmaması halinde, bağışlanan veya yardımın konusunu teşkil eden mal veya hakkın varsa mukayyet değeri, yoksa Vergi Usul Kanunu hükümleri dairesinde takdir komisyonunca tespit edilecek değer esas alınır.
Mükelleflerin, yılı içinde yaptıkları kendi araştırma ve geliştirme harcamaları tutarını geçmemek üzere ilgili dönemde ödemeleri gereken yıllık gelir vergisinin % 20’sinin kanuni süresinde tahsilinden vazgeçilerek, bu orana isabet eden vergi üç yıl süre ile faizsiz olarak ertelenebilir. Ertelenen bu vergi üç yıl içinde gelir vergisinin ödenme taksitleri ile birlikte eşit taksitler halinde ödenir.
Bu uygulamanın esas ve usulleri Maliye Bakanlığınca tayin ve tespit olunur.
3. Mesleki faaliyet icra eden veya basit usulde vergilendirilenlerden tüccar ve ücretli durumuna girmeksizin yapılan imalat, tamirat ve küçük sanat işleriyle uğraşan özürlülerin gelir vergisi matrahına esas kazançlarına, bu Kanunun 31 inci maddesinin 2 numaralı bendinde yer alan esaslara göre hesaplanan yıllık indirim uygulanır. Bu indirim, bakmakla yükümlü olduğu özürlü kişi bulunan serbest meslek erbabı ve ücret geliri elde edenler için de uygulanır. İndirim, hizmet erbabının tevkifat matrahına uygulanır.
193 sayılı Kanunun 92 nci maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Bir takvim yılına ait beyanname:
1- Gelirin sadece gayrimenkul sermaye iradından ibaret olması halinde izleyen yılın ocak ayı içinde,
2- Gelirin sadece basit usulde tespit edilen ticari kazançlardan ibaret olması halinde izleyen yılın şubat ayı içinde,
3- Diğer hallerde izleyen yılın mart ayı içinde,
Tam mükellefiyette vergiyi tarha yetkili vergi dairesine, dar mükellefiyette Türkiye’de vergi muhatabı mevcutsa onun Türkiye’de oturduğu yerin, Türkiye’de vergi muhatabı yoksa işyerinin (işyeri birden fazla ise bu işyerlerinden herhangi birisinin) bulunduğu yer vergi dairesine verilir veya taahhütlü olarak posta ile gönderilir.
193 sayılı Kanunun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının 6 numaralı bendinin (b) alt bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, aynı bende aşağıdaki (c) alt bendi eklenmiş, 7 numaralı bendinin (c) alt bendi ve 10 numaralı bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, 7, 8, 9 ve 14 numaralı bentlerinin parantez içi hükümleri ise “(Kanunla kurulan dernek ve vakıflar ile dernek ve vakıf olmamakla birlikte; odalar, borsalar, meslek örgütleri ve bunların üst kuruluşları siyasi partiler, emekli ve yardım sandıkları gibi vergi uygulamalarında dernek ve vakıf olarak kabul edilenler hariç, dernek ve vakıflar ile tam mükellef kurumlara ödenenler dahil);” olarak değiştirilmiştir.
b) i) Kurumlar vergisinden istisna kazançlara isabet eden kısım düşüldükten sonra, 75 inci maddenin ikinci fıkrasının 1, 2 ve 3 numaralı bentlerinde yazılı kâr paylarından (Kârın sermayeye ilavesi kâr dağıtımı sayılmaz.) (kurumlar ile gelir ve kurumlar vergisi mükellefi olmayanlara ve muaf olanlara ödenenler dahil),
1) Halka açık anonim şirketlerde,
2) Diğerlerinde,
ii) Dağıtılsın dağıtılmasın kurumlar vergisine tabi kurumların, Kurumlar Vergisi Kanununun 8 inci maddesinin 1 numaralı bendi dışında kalan kurumlar vergisinden müstesna kazanç ve iratlarından,
iii) Dağıtılsın dağıtılmasın Gelir Vergisi Kanununun 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının 4 numaralı bendinde yazılı menkul sermaye iratlarından indirim ve istisnalar düşüldükten sonra kalan kısmından,
Bu alt bendin (i) ve (ii) alt bentleri uyarınca yapılan tevkifat, beyanname üzerinden hesaplanan gelir vergisine mahsup edilemez.
c) Vakıflar ve derneklerin (kanunla kurulan dernek ve vakıflar ile sendikalar, meslek odaları ve bunların üst kuruluşları, borsalar ve siyasi partiler hariç), iktisadi işletmelerinden elde edilenler dışında kalan ve tevkifata tabi tutulmamış olan her türlü gelirlerinden (dernek ve vakıflara kuruluşları sırasında tahsis edilen sermaye, üyelerine emeklilik aylık ve ikramiyesi vermek üzere çalışan vakıfların aidat gelirleri hariç, sıfır oranda tevkifata tabi tutulmuş gelirleri ile bağış ve yardımlar dahil);
i) Bakanlar Kurulu'nca vergi muafiyeti tanınan vakıflar ve kamu menfâatlerine yararlı sayılan dernekler için (Bu bent gereğince yapılan tevkifat binde birden fazla olamaz ),
ii) Diğer vakıf ve dernekler için (Bu bent gereğince yapılan tevkifat yüzde birden fazla olamaz),
c) Toplu Konut İdaresi, Kamu Ortaklığı İdaresi ve Özelleştirme İdaresince çıkarılan menkul kıymetlere sağlanan gelirlerden,
10. a) Baş bayiler hariç olmak üzere Milli Piyango İdaresince çıkarılan biletleri satanlar ile diğer kişilerce çıkartılan bu nitelikteki biletleri satanlara yapılan komisyon, prim ve benzeri ödemelerden,
b) 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanuna göre gerçek ve tüzel kişilerin mallarını iş akdi ile bağlı olmaksızın bunlar adına kapı kapı dolaşmak suretiyle tüketiciye satanlara bu faaliyetleriyle ilgili olarak yapılan komisyon, prim ve benzeri ödemelerden,
193 sayılı Kanunun 101 inci maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Dar mükellefiyete tabi mükelleflerden yıllık beyanname vermeye mecbur olmayanlar:
1. Gayrimenkullerin elden çıkarılmasından doğan diğer kazanç ve iratlarını gayrimenkulün bulunduğu,
2. Menkul malların ve hakların elden çıkarılmasından doğan diğer kazanç ve iratlarını, mal ve hakların Türkiye’de elden çıkarıldığı,
3. Ticari veya zirai bir işletmenin faaliyetinin durdurulması veya terk edilmesi karşılığında elde ettikleri diğer kazanç ve iratların işletmenin bulunduğu,
4. Arızi olarak ticari işlemlerin yapılmasından veya bu nitelikteki işlemlere tavassuttan elde edilen diğer kazanç ve iratlarla, arızı olarak serbest meslek faaliyetleri dolayısıyla elde edilen kazançlar ve dar mükellefiyete tabi olanların 45 inci maddede yazılı işleri arızi olarak yapmalarından elde ettikleri diğer kazanç ve iratlar, faaliyetin yapıldığı veya yolcu veya yükün taşıta alındığı,
5. Gerçek usulde vergiye tabi mükelleflerin terk ettikleri işleriyle ilgili olarak sonradan elde ettikleri diğer kazanç ve iratlar (zarar yazılan değersiz alacaklarla, karşılık ayrılan şüpheli alacakların tahsili dahil), ticari, zirai veya mesleki bir faaliyete hiç girişilmemesi veya ihale, artırma ve eksiltmelere iştirak edilmemesi karşılığında elde ettikleri diğer kazanç ve iratları, vergisi tevkif suretiyle alınmamış menkul sermaye iratlarını ve diğer her türlü kazanç ve irada ilişkin ödemenin Türkiye’de yapıldığı,
6. Diğer hallerde Maliye Bakanlığınca belirlenen,
Yerin vergi dairesine münferit beyanname ile bildirmeye mecburdurlar.
193 sayılı Kanunun 103 üncü maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Gelir vergisine tabi gelirler;
2.000.000.000 liraya kadar | % 15 | |
5.000.000.000 liranın 2.000.000.000 lirası için 300.000.000 hra, fazlası | % 20 | |
10.000.000.000 liranın 5 .000.000.000 lirası için 900.000.000 lira, fazlası | % 25 | |
25.000.000.000 liranın 10 000.000.000 lirası için 2 150.000.000 lira, fazlası | % 30 | |
50.000.000.000 liranın 25.000.000.000 lirası için 6 650.000.000 lira, fazlası | % 35 | |
50.000.000 000 liradan fazlasının 50.000.000.000 lirası için 15.400 000.000 lira, fazlası | % 40 |
Oranında vergilendirilir.
193 sayılı Kanunun 117 nci maddesinin başlığı ve birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Yıllık beyana tabi gelirler üzerinden tahakkuk eden vergilerde ödeme
1- Ocak ayı içerisinde verilmesi gereken beyanname ile bildirilen gelir üzerinden tahakkuk ettirilen gelir vergisi ocak, nisan, temmuz aylarında;
2- Şubat ayı içerisinde verilmesi gereken beyanname ile bildirilen gelir üzerinden tahakkuk ettirilen gelir vergisi şubat, mayıs, ağustos aylarında;
3- Mart ayı içerisinde verilmesi gereken beyanname ile bildirilen gelir üzerinden tahakkuk ettirilen gelir vergisi mart, haziran, eylül aylarında;
Olmak üzere üç eşit taksitte ödenir.
193 sayılı Kanunun mükerrer 120 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Geçici vergi
MÜKERRER MADDE 120
Ticari kazanç sahipleri (basit usulde vergilendirilenler hariç) ile serbest meslek erbabı cari vergilendirme döneminin gelir vergisine mahsup edilmek üzere, bu Kanunun ticari veya mesleki kazancın tespitine ilişkin hükümlerine göre (indirim ve istisnalar ile Vergi Usul Kanununun değerlemeye ait hükümleri de dikkate alınarak) belirlenen ilgili hesap döneminin üçer aylık kazançları (42 nci madde kapsamına giren kazançlar ile noterlik görevini ifa ile mükellef olanların bu işlerden sağladıkları kazançlar hariç) üzerinden, 103 üncü maddede yer alan tarifenin ilk gelir dilimine uygulanan oranda geçici vergi öderler. Geçici vergi matrahının hesaplanmasında dönem sonu mal mevcutları, kayıtlar üzerinden tespit edilebilir. Geçici vergi matrahının hesabında, yıllık beyannamede kazancın yetersiz olması nedeniyle indirilemeyen tutar hariç, harcama yapılmadıkça yatırım indirimi uygulanmaz.
Hesaplanan geçici vergi, üç aylık dönemi izleyen ikinci ayın 15 inci günü akşamına kadar bağlı olunan vergi dairesine beyan edilir ve aynı süre içinde ödenir. Aynı dönem içinde tevkif edilmiş bulunan gelir vergisi (42 nci maddede belirtilen kazançlardan yapılan tevkifat hariç) hesaplanan geçici vergiden mahsup edilir.
Yapılan incelemeler sonucunda, geçmiş dönemlere ait geçici verginin % 10’u aşan tutarda eksik beyan edildiğinin tespiti halinde, eksik beyan edilen bu kısım için re’sen veya ikmalen geçici vergi tarh edilir. Mahsup süresi geçtikten sonra, kesinleşen geçici vergiler terkin edilir, ancak gecikme faizi ve ceza tahsil edilir.
Bir önceki takvim yılında üçer aylık dönemler halinde tahakkuk ettirilerek tahsil edilen geçici vergi, yıllık beyanname üzerinden hesaplanan gelir vergisinden mahsup edilir. Mahsup edilemeyen tutar, mükellefin diğer vergi borçlarına mahsup edilir. Bu mahsuplara rağmen kalan geçici vergi tutan, o yılın sonuna kadar yazılı olarak talep edilmesi halinde mükellefe red ve iade edilir.
İşin bırakılması halinde, işin bırakıldığı dönemi izleyen dönemlerde geçici vergi ödenmez.
Geçici vergi uygulamasına ilişkin usuller Maliye Bakanlığınca tespit edilir.
193 sayılı Kanunun Mükerrer 123 üncü maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
MÜKERRER MADDE 123
1. Bu Kanunun Mükerrer 111 inci maddesinde yer alan maktu had ve tutarlar, 1/1/1998 tarihi itibariyle geçerli olan had ve tutarlarına yükseltilmiştir.
2. Bu Kanunun 21, 23/8, Ek 2, 47 ve 48 inci maddelerinde yer alan maktu had ve tutarlar, her yıl bir önceki yıla ilişkin olarak Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre belirlenen yeniden değerleme oranında artırılmak suretiyle uygulanır. Bu şekilde hesaplanan maktu had ve tutarların yüzde beşini aşmayan kesirler dikkate alınmaz. Bakanlar Kurulu, bu surette tespit edilen had ve tutarları yarısına kadar artırmaya veya indirmeye yetkilidir.
3. Bu Kanunun 103 üncü maddesinde yer alan vergi tarifesinin gelir dilim tutarları hakkında, bu maddenin 2 numaralı fıkrası uygulanır. Vergi tarifesinin gelir dilimlerine karşılık gelen kanuni vergi oranlarını, her bir dilim için ayrı ayrı veya topluca beş puana kadar indirmeye veya kanuni hadlerine kadar yükseltmeye Bakanlar Kumlu yetkilidir.
193 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici maddeler eklenmiştir.
GEÇİCİ MADDE 44
Götürü usule tabi ticaret erbabından Gelir Vergisi Kanununun bu Kanunla değişik 47 ve 48 inci maddelerinde sayılan basit usule tabi olmanın genel ve özel şartlarını 31/12/1998 tarihi itibariyle taşıyanlar 1/1/1999 tarihinden itibaren basit usule tabi olurlar.
Götürü usulde vergilendirilmekte iken 1/1/1999 tarihinden itibaren basit usulde vergilendirilme kapsamına alınan mükellefler, bu tarih itibariyle mevcut mallarını alış bedelleri ile, bu bedel bilinmiyorsa kendileri tarafından tespit edilecek rayiç bedelleri ile değerlemeye tabi tutarlar.
1/1/1999-31/12/2003 tarihleri arasındaki kazançlara uygulanmak üzere, münhasıran belediye teşkilatı bulunmayan köylerde (belediyelerin mücavir alan sınırları hariç) işyerlerinde faaliyet gösteren ve basit usulde vergilendirilen mükelleflerin 103 üncü maddede yazılı tarifenin birinci gelir diliminin yarısını aşmayan kazançları için beyanname verilmez.
Basit usule tabi mükelleflerin 2001 yılı sonuna kadar, ilgili vergilendirme dönemleri için beyan edecekleri safi kazanç tutarlarının, Gelir Vergisi Kanununun bu Kanunla değişmeden önceki 46 ncı maddesine göre intibak ettirildikleri derecelerin bulundukları yöreler itibariyle belirlenen ve 1998 yılında uygulanacak olan götürü safi kazanç tutarlarının 1999, 2000 ve 2001 yıllarında yeniden değerleme oranında artırılan tutarlarını aşması halinde; beyan edilen tutarlar yerine bu tutarlar vergilemeye esas alınır. Bu uygulamada, takvim yılı içinde işe başlayan veya işi bırakan mükelleflerin götürü safi kazancı, işe başlanılan ay hariç tutulmak ve işin bırakıldığı ay tam sayılmak suretiyle hesaplanan tutardır. Bu süre içinde 48 inci maddede yazılı hadler aranmaz. 31/12/2001 tarihinde basit usule tabi olmanın şartlarını topluca taşıyanların kazançları, şartlan taşıdıkları sürece takip eden yıllarda da basit usule göre tespit edilir.
Yapılan denetimlerde, bir takvim yılı içinde iki defa belge almadığı veya vermediği tespit edilen mükellefler intibak ettirildikleri derecenin bir üstünden, birinci dereceden vergilendirilenler ise intibak ettirilen derecelere ait safi kazanç tutarları % 50 oranında artırılmak suretiyle bulunan tutar üzerinden vergilendirilirler.
GEÇİCİ MADDE 45
1) 1997 takvim yılındaki satış hasılatı; 1996 yılı için uygulanan satış hasılatı tutarının yeniden değerleme oranında artırılmış tutarını aşmayan küçük çiftçiler, 1997 takvim yılında elde ettikleri zirai kazançlar için yıllık gelir vergisi beyannamesi vermezler. 1997 yılı zirai kazancına ilişkin olarak 1998 yılı içerisinde beyanname veren çiftçilerin beyannamelerinde gösterilen zirai kazançları üzerinden hesaplanarak tahakkuk ettirilen vergileri terkin, tahsil edilen vergileri iade edilir.
Bu Kanunun 53 üncü maddesinin birinci fıkrası hükmünde yer alan on yaşına kadar ikiden fazla traktöre sahip olma şartı kendi işinde kullanılması koşuluyla, on yıl süre ile dikkate alınmaz.
2) Gelir Vergisi Kanununun bu Kanunla değişmeden önceki 53 üncü maddesi hükmü gereğince götürü gider veya gerçek kazanç usulüne göre vergilendirilen zirai kazanç mükellefleri, 31/12/1997 tarihi itibariyle bu Kanunun 54 üncü maddesinde yazılı ölçüleri aşmamaları halinde, 1/1/1998 tarihinden itibaren zirai mahsulleri ve hizmetlerinin satış bedeli üzerinden yapılan tevkifat suretiyle vergilendirilirler.
GEÇİCİ MADDE 46
1)31/12/2008 tarihine kadar uygulanmak üzere; iktisap şekli ne olursa olsun, beş yıldan fazla elde tutulan (veraset yoluyla iktisap edilenlerde beş yıllık süre şartı aranmaz); konutlar ile köy kıymet beyan defterine kayıt edilmesi gereken gayrimenkullerin elden çıkarılmasından doğan kazançlar gelir vergisinden müstesnadır.
Diğer kazanç ve irat tutarının hesaplanmasında; 1998 yılı emlak vergisi beyanname verme süresinin bitmesinden önce iktisap edilen gayrimenkullerin elden çıkarılması halinde, bunların maliyet bedeli olarak 1998 yılı genel beyan döneminde beyan edilecek emlak vergisi değeri esas alınır.
1/1/1999 tarihinden önce iktisap edilen ve menkul kıymetler borsasında işlem gören hisse senetlerinin bu tarihten sonra elden çıkarılması halinde bunların maliyet bedeli olarak, 1998 yılının son işlem gününde borsada oluşan ortalama fiyatı, 1/1/1999 tarihinden önce iktisap edilen menkul kıymet yatırım fonlarının katılma belgelerinin elden çıkarılmasında 1998 yılının son günündeki değeri esas alınabilir.
Bu maddeye göre maliyet bedeli kabul edilen tutarlar endekslenmiş maliyet bedeli kabul edilir ve iktisap tarihinden; gayrimenkullerde 1998 yılı emlak vergisi beyanname verme süresi sonuna, hisse senetlerinde 1998 yılı sonuna kadar olan süre için yeniden endeksleme yapılmaz.
2) Bu Kanunun 2 nci maddesinin 1-6 numaralı bentlerinde sayılan gelir unsurları ile ilişkilendirilemeyen ve elde edildiği dönemin tespit edilememesi nedeniyle bu Kanunun 80 inci maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca bir önceki yılın gelin olarak vergilendirilecek olan diğer kazanç ve iratlar üzerinden tarh edilecek vergilere 2003 yılı sonuna kadar vergi ziyaı cezası ile usulsüzlük cezası uygulanmaz.
GEÇİCİ MADDE 47
Bu Kanunun yayımlandığı tarih itibariyle sahip olunan ve mevcudiyeti Devlet tarafından veya Devlet güvencesinde tutulan kayıt ve siciller ve diğer kanaat getirici vesikalarla ispat edilen para ve alacak ile altın, döviz ve diğer mallardan karşılanan mal edinimleri ve harcamalardan hareketle bu Kanunun 82 nci maddesinin 2 numaralı fıkrasına göre tarhiyat yapılamayacağı gibi, bu unsurlar delil olarak kullanılmak suretiyle Vergi Usul Kanununun 30 uncu maddesinin ikinci fıkrasının 7 numaralı bendine göre de geçmişe yönelik inceleme ve tarhiyat yapılamaz.
Bu maddede geçen kanaat getirici vesika tabiri; banka, banker, aracı kurumlar ve benzeri mali kurumlar, posta idaresi, noterler ile tapu, trafik gibi kamu kurum ve kuruluşlarının kayıt ve belgeleri ile 213 sayılı Vergi Usul Kanununun ikinci kitap üçüncü kısmında yer alan belgeleri ifade eder.
Mükelleflerin bu kayıtlarda yer almayan veya yukarıda sayılan vesikalarla kanıtlanamayan nakit para, mevduat sertifikası, döviz ve benzeri kıymetlerini 30/9/1998 tarihi itibariyle asgari bir gün süreyle Türkiye’de kurulu mevduat kabulüne yetkili bankaların Türkiye’deki şubelerinde bulundurduklarının tevsiki şartıyla bu kıymetlerden karşılanan mal edinimleri ve harcamalar hakkında da yukarıdaki hükümler uygulanır. Söz konusu kuruluşlar mükelleflerin bu konudaki taleplerini yerine getirmeye mecburdurlar.
Maliye Bakanlığı bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkilidir.
GEÇİCİ MADDE 48
Gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri (adi, kollektif ve adi komandit şirketler dahil), işletmelerinde mevcut olduğu halde kayıtlarında yer almayan emtia, makina, teçhizat ve demirbaşlarını kendilerince veya bağlı oldukları meslek kuruluşunca tespit edilecek rayiç bedel ile bu Kanunun yayımını izleyen üçüncü ayın son iş gününe kadar bir envanter listesi ile vergi dairelerine bildirmek suretiyle defterlerine kaydedebilirler. Bu suretle beyan edilen kıymetlerin satılması halinde satış bedeli bunların deftere kaydedilen bedelinden düşük olamaz. Bildirime dahil edilen varlıklar için amortisman ayrılmaz.
Bilanço esasına göre defter tutan mükellefler, bu madde hükümleri uyarınca aktiflerine kaydettikleri emtia için ayrı, makina, teçhizat ve demirbaşlar için ayrı özel karşılık hesabı açarlar. Emtia için ayrılan karşılık, ortaklara dağıtılması veya işletmenin tasfiye edilmesi halinde sermayenin unsuru sayılır ve vergilendirilmez. Makina, teçhizat ve demirbaşlar envantere kaydedilir ve ayrılan karşılık birikmiş amortisman addolunur. İşletme hesabı esasına göre defter tutan mükellefler ise söz konusu emtiayı defterlerinin gider kısmına satın alınan mal olarak kaydederler. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.
GEÇİCİ MADDE 49
Gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri (adi, kollektif ve adi komandit şirketler dahil), kayıtlarında yer aldığı halde işletmelerinde mevcut olmayan mallarını, bu Kanunun yayımlandığı tarihi takip eden ikinci ayın sonuna kadar, aynı neviden mallara ilişkin cari yıl kayıtlarına göre tespit edilen gayri safı kâr oranını dikkate alarak faturalamak ve her türlü vergisel yükümlülüklerini yerine getirmek suretiyle kayıt ve beyanlarına intikal ettirebilirler. Gayri safi kâr oranının cari yıl kayıtlarına göre tespit edilemediği hallerde mükellefin bağlı olduğu meslek odalarının belirleyeceği oranlar esas alınır. Bu madde hükmünün uygulanmasına ilişkin olarak geçmişe yönelik ceza ve faiz uygulanmaz Yılı içerisinde ödenmesi gereken vergilerin, ödeme sürelerinde değişiklik yapmaya Maliye Bakanlığı yetkilidir.
1/1/1999 tarihinden önce Yatırım Teşvik Belgesine bağlanan yatırım harcamalarına, Gelir Vergisi Kanununun bu Kanunla değişiklik yapılmadan önceki Ek 1 ve Ek 4 uncü maddeleri ile Ek 3 üncü maddesinin beşinci fıkrası hükümleri ve Kurumlar Vergisi Kanununun bu Kanunla kaldırılan mükerrer 8 inci maddesi hükmü; 1/1/1999 tarihinden sonra Yatırım Teşvik Belgesine bağlanmış olan yatırım harcamalarına ise söz konusu maddelerin bu Kanunla değişik hükümleri uygulanır.
GEÇİCİ MADDE 51
Kendilerine özel hesap dönemi tayin edilmiş gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri, 31/12/1998 tarihi itibariyle içinde bulundukları üç aylık dönemi takip eden dönemden başlayarak bu Kanunun değişik mükerrer 120 ve Kurumlar Vergisi Kanununun 25 inci maddeleri uyarınca geçici vergi öderler. Geçici vergi beyannamesi verilen dönemlere ilişkin yıllık beyannameler üzerinden tahakkuk ettirilen geçici vergi taksitleri terkin edilir.
GEÇİCİ MADDE 52
1/7/1998 tarihinden sonra elde edilen ücretler için, bu tarih itibariyle mevcut vergi matrahı dikkate alınarak, bu Kanunun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının 1 numaralı bendine göre yapılacak tevkifatlara münhasır olmak üzere aşağıdaki tarife uygulanır.
1.000.000.000 liraya kadar | % | 20 |
2.000.000.000 liranın 1.000.000.000 lirası için 200.000.000 lira, fazlası | % | 25 |
4.000.000.000 liranın 2.000.000.000 lirası için 450.000.000 lira, fazlası | % | 30 |
8.000.000.000 liranın 4 000.000.000 lirası için 1.050.000.000 lira, fazlası | % | 35 |
16.000.000.000 liranın 8.000.000 000 lirası için 2.450.000.000 lira, fazlası | % | 40 |
16.000.000.000 liradan fazlasının 16.000.000.000 lirası için 5.650.000.000 lira, fazlası | % | 45 |
GEÇİCİ MADDE 53
Bu Kanunun yayımından önce ihraç edilen her nevi tahvil ve Hazine bonosu ile Toplu Konut İdaresi, Kamu Ortaklığı İdaresi ve Özelleştirme İdaresince çıkarılan menkul kıymetlerden sağlanan gelirlerden yapılan gelir vergisi tevkifatı sırasında, Gelir Vergisi Kanununun bu Kanunla değişmeden önceki 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının 5 numaralı bendi hükmü uygulanır.
GEÇİCİ MADDE 54
1998 yılı gelirleri için, bu Kanunun 45 inci maddesiyle değiştirilen 193 sayılı Kanunun 86 ncı maddesinin birinci fıkrasının 1 numaralı bendinin (b), (c) ve (d) alt bentlerinde yer alan hadler yerine, 2.500.000.000 lira esas alınır.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Kurumlar Vergisi Kanunu ile İlgili Değişiklikler
3/6/1949 tarihli ve 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 14 üncü maddesinin birinci fıkrasının 6 numaralı bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
6. Genel bütçeye dahil dairelere, katma bütçeli idarelere, il özel idarelerine, belediyelere ve köylere, Bakanlar Kurulu’nca vergi muafiyeti tanınan vakıflara, kamu menfaatlerine yararlı sayılan derneklere ve bilimsel araştırma ve geliştirme faaliyetlerinde bulunan kurum ve kuruluşlara makbuz karşılığında yapılan bağış ve yardımların toplamının o yıla ait kurum kazancının % 5’ine kadar olan kısmı
Bağış ve yardımın nakden yapılmaması halinde bağışlanan veya yardımın konusunu teşkil eden mal veya hakkın maliyet bedeli veya mukayyet değeri, bu değer mevcut değilse Vergi Usul Kanunu hükümleri dairesinde takdir komisyonlarınca tespit edilecek değeri esas alınır.
Mükelleflerin, yılı içinde yaptıkları kendi araştırma ve geliştirme harcamaları tutarını geçmemek üzere ilgili dönemde ödemeleri gereken yıllık kurumlar vergisinin % 20’sinin kanuni süresinde tahsilinden vazgeçilerek, bu orana isabet eden vergi üç yıl süre ile faizsiz olarak ertelenebilir. Ertelenen bu vergi üç yıl içinde kurumlar vergisinin ödenme taksitleri ile birlikte eşit taksitler halinde ödenir.
Bu uygulamanın esas ve usulleri Maliye Bakanlığınca tayin ve tespit olunur.
5422 sayılı Kanunun 22 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
MADDE 22
Dar mükellefiyete giren yabancı kurumların vergiye tabi kazancının Gelir Vergisi Kanununun 80 inci maddesinde yazılı diğer kazanç ve iratlardan (telif, imtiyaz, ihtira, işletme, ticaret unvanı, alameti farika ve benzeri gayri maddi hakların satışı, devir ve temliki karşılığında alınan bedeller hariç) ibaret bulunması halinde, yabancı kurum veya Türkiye'de namına hareket eden kimse bu gibi kazançtan iktisap tarihinden itibaren onbeş gün içinde anılan Kanunun 101 inci maddesinde belirtilen vergi dairelerine beyanname ile bildirmeye mecburdur.
5422 sayılı Kanunun 25 inci maddesinin başlığı ile birinci ve ikinci fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Kurumlar vergisi ve geçici vergi oranı
Kurumlar vergisi, bu Kanuna göre tespit olunan kurum kazancından % 30 oranında alınır.
Kurumlar vergisi mükellefleri, cari vergilendirme döneminin kurumlar vergisine mahsup edilmek üzere, Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 120 nci maddesinde belirtilen esaslara göre üçer aylık kazançları üzerinden % 25 oranında geçici vergi öderler.
5422 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
GEÇİCİ MADDE 27
Bu Kanunun yayımı tarihinden önce mükellefiyetini iş ortaklığı olarak tesis ettirmiş olan kurumlar, bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren bir ay içerisinde vergi dairesine başvurarak Kurumlar Vergisi Kanununun bu Kanunla değiştirilen mükerrer 6 ncı maddesindeki ihtiyarilik hakkından yararlanabilirler. Bu hükmün uygulamasına ilişkin usul ve esasları tespit etmeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.
BEŞİNCİ BÖLÜM
Katma Değer Vergisi Kanunu ile İlgili Değişiklikler
25/10/1984 tarihli ve 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 3174 sayılı Kanunla değişik İkinci Kısım İkinci Bölüm başlığı ile 13 üncü madde başlığı “Araçlar, Petrol Aramaları ve Teşvik Belgeli Yatırımlarda İstisna” şeklinde değiştirilmiş ve maddeye aşağıdaki (d) bendi eklenmiştir.
d) Yatırım Teşvik Belgesi sahibi mükelleflere belge kapsamındaki makina ve teçhizat teslimleri (Şu kadar ki, yatırımın teşvik belgesinde öngörüldüğü şekilde gerçekleşmemesi halinde, zamanında alınmayan vergi alıcıdan, vergi ziyaı cezası uygulanarak gecikme faizi ile birlikte tahsil edilir. Zamanında alınmayan vergiler ile vergi cezalarında zamanaşımı, verginin tarhını veya cezanın kesilmesini gerektiren durumun meydana geldiği tarihi takip eden takvim yılının başından itibaren başlar).
3065 sayılı Kanunun 17 nci maddesinin 4 numaralı fıkrasının (g) bendine, “Külçe altın, ...” ibaresinden sonra gelmek üzere “...külçe gümüş, ...” ibaresi ile fıkranın sonuna aşağıdaki (k) bendi eklenmiştir.
k) Organize sanayi bölgeleri ile küçük sanayi sitelerinin kurulması amacıyla oluşturulan iktisadi işletmelerin arsa ve işyeri teslimleri ile konut yapı kooperatiflerinin üyelerine konut teslimleri.
3065 sayılı Kanunun 29 uncu maddesinin 3297 sayılı Kanunla değişik 2 numaralı fıkrasının ikinci cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Şu kadar ki, 28 inci madde uyarınca Bakanlar Kurulu tarafından vergi nispeti indirilen teslim ve hizmetlerle ilgili olup yılı içerisinde indirilemeyen ve tutarı Bakanlar Kurulunca tespit edilecek sınırı aşan vergi iade olunur. Maliye Bakanlığı bu fıkranın uygulamasına ilişkin usul ve esasları tespit etmeye yetkilidir.
3065 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici maddeler eklenmiştir.
GEÇİCİ MADDE 13
Gelir Vergisi Kanununa eklenen Geçici 48 inci madde uyarınca beyan edilen makina, teçhizat ve demirbaşların bedeli üzerinden %10 oranı, genel ve yükseltilmiş orana tabi emtianın bedeli üzerinden %10 oranı, diğer emtianın bedeli üzerinden bu emtianın tabi olduğu oranların yarısı esas alınarak katma değer vergisi hesaplanır ve ayrı bir beyanname ile sorumlu sıfatıyla beyan edilerek ödenir. Makina, teçhizat ve demirbaşlar üzerinden ödenen bu vergi hesaplanan katma değer vergisinden indirilemez. Emtia üzerinden ödenen vergi genel esaslara göre indirilir. Bu emtia, makina, teçhizat ve demirbaşlar için Katma Değer Vergisi Kanununun 9 uncu maddesinin 2 numaralı fıkrası hükmü uygulanmaz.
GEÇİCİ MADDE 14
Bu Kanunun yayımlandığı tarihe kadar alınan yatırım teşvik belgelerinde yer alan yatırım mallarından, makina ve teçhizat niteliği taşımayanlar için Katma Değer Vergisi Kanununun bu Kanunla kaldırılan 49 uncu maddesinin ikinci fıkrası hükmü uygulanır.
GEÇİCİ MADDE 15
Bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce bina inşaat ruhsatı alınmış olan inşaatlara ilişkin olarak;
a) Konut yapı kooperatiflerine yapılan inşaat taahhüt işleri,
b) Sadece 150 m2’yi aşmayan konutlara münhasır olmak üzere kanunla kurulmuş sosyal güvenlik kuruluşları ve belediyelere yapılan inşaat taahhüt işleri,
Katma değer vergisinden müstesnadır.
GEÇİCİ MADDE 16
Katma Değer Vergisi Kanununun 28 inci maddesi uyarınca Bakanlar Kurulu tarafından vergi nispeti indirilen teslim ve hizmetlerle ilgili olup bu Kanunun yayımını izleyen ayın sonuna kadar indirilemeyen vergi tutarı gelir veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak dikkate alınabilir. Gider olarak yazılan bu vergi tutarı indirim konusu yapılamaz. Temel gıda maddeleri ile ilgili olanlar hariç olmak üzere gider yazılmayan vergi tutarı iade edilmez.
GEÇİCİ MADDE 17
Dahilde işleme ve geçici kabul rejimi kapsamında ihraç edilecek malların üretiminde kullanılacak maddelerin 31/12/2008 tarihine kadar tesliminde Katma Değer Vergisi Kanununun 11 inci maddesinin 1 numaralı fıkrasının ( c ) bendi hükümlerine göre, bölgeler, sektörler veya mal grupları itibariyle işlem yaptırmaya Bakanlar Kurulu yetkilidir. Bu maddenin uygulanmasında ihracat süresi olarak anılan bentteki süre yerine bu rejimlerle öngörülen süreler esas alınır. İhracatın şartlara uygun olarak gerçekleştirilmemesi halinde zamanında alınmayan vergi, vergi ziyaı cezası uygulanarak gecikme faizi ile birlikte alıcıdan tahsil edilir.
ALTINCI BÖLÜM
Gİder Vergileri Kanunu ile İlgili Değişiklikler
13/7/1956 tarihli ve 6802 sayılı Gider Vergileri Kanununun 29 uncu maddesinin (m) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve maddeye aşağıdaki (r) bendi eklenmiştir.
m) Türkiye Halk Bankasının, ihtisas kredileri kapsamında küçük ve orta ölçekli sanayi işletmelerine verdiği krediler ya da bu işletmelerin dış ticaret işlemlerine yaptığı aracılık hizmetleri dolayısıyla aldığı paralar ile Esnaf ve Sanatkarlar Kefalet Kooperatiflerinin kefaleti altında esnaf ve sanatkarlara verdiği krediler dolayısıyla alınan paralar ve bu kooperatiflerin ortaklarından masraf karşılığı adıyla aldığı paralar,
r) Kooperatifler aracılığı ile Başbakanlık Toplu Konut İdaresi ve bankalar tarafından açılan konut kredileri dolayısıyla lehe alınan paralar.
6802 sayılı Kanunun 33 üncü maddesinin ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Bakanlar Kurulu, bu maddede belirtilen vergi oranını bankalar arası mevduat muameleleri, bankalar ile 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanununa göre kurulan aracı kurumlar arasındaki borsa para piyasası muameleleri ve diğer banka ve sigorta muameleleri için ayrı ayrı veya birlikte % 1’ e kadar indirmeye ve yukarıdaki oranı aşmayacak şekilde yeniden tespit etmeye yetkilidir.
YEDİNCİ BÖLÜM
Emlak Vergisi Kanunu ile İlgili Değişiklikler
29/7/1970 tarihli ve 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanununun 8 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
MADDE 8
Bina vergisinin oranı binde ikidir. Meskenlerde bu oran binde bir olarak uygulanır. Bakanlar Kurulu bu oranları, yarısına kadar indirmeye veya üç katına kadar artırmaya yetkilidir.
Bakanlar Kurulu, Türkiye sınırları içinde tek meskeni olup, gelirleri münhasıran kanunla kurulan sosyal güvenlik kurumlarından aldıkları aylıklardan ibaret bulunanların veya bunlardan kendileri üzerine kayıtlı meskeni olmayanların anılan kurumlardan aylık almayan ve herhangi bir geliri de bulunmayan eşlerinin aynı nitelikteki meskenlerine ait vergi oranlarını sıfıra kadar indirmeye yetkilidir. Bu hüküm, yukarıda belirtilenlerin tek meskene hisse ile sahip olmaları halinde hisselerine ait kısım ile şehitlerin dul ve yetimlerine ve gazilere ait tek meskenleri hakkında da uygulanır. Muayyen zamanlarda dinlenme amacıyla kullanılan meskenler hakkında bu hüküm uygulanmaz.
Yeni inşa edilen bina veya binaların vergisi, arsasının (veya arsa payının) vergisinden az olamaz.
1319 sayılı Kanunun 11 inci maddesinin ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Genel beyan dönemi veya vergi değerini tadil eden sebeplerin doğması halinde mükellefiyetin başlangıç yılını takip eden yıllarda, bu Kanunun 29 uncu maddesinin üçüncü fıkrasına göre tespit edilen matrah üzerinden hesaplanan bina vergisi, her takvim yılının başından itibaren o yıl için tahakkuk etmiş sayılır.
1319 sayılı Kanunun 18 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
MADDE 18
Arazi vergisinin oranı binde birdir. Arsalarda bu oran binde üç olarak uygulanır. Bakanlar Kurulu bu oranları, yarısına kadar indirmeye veya üç katına kadar artırmaya yetkilidir.
1319 sayılı Kanunun 21 inci maddesinin ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Genel beyan dönemi veya vergi değerini tadil eden sebeplerin doğması halinde mükellefiyetin başlangıç yılını takip eden yıllarda, bu Kanunun 29 uncu maddesinin üçüncü fıkrasına göre tespit edilen matrah üzerinden hesaplanan arazi vergisi, her takvim yılının başından itibaren o yıl için tahakkuk etmiş sayılır.
1319 sayılı Kanunun 29 uncu maddesinin üçüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve dördüncü fıkrası yürürlükten kaldırılmıştır.
Genel beyan dönemi veya vergi değerini tadil eden sebeplerin mevcudiyeti halinde, mükellefiyetin başlangıç yılını takip eden yıllarda emlak vergisi matrahı, her yıl, bir önceki yıl matrahının Vergi Usul Kanunu hükümleri uyarınca aynı yıl için tespit edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle bulunur. Ek süreye rağmen beyanname verilmemesi halinde, 32 nci maddeye göre belirlenen matrahlar hakkında da, ilgili bulunduğu yılı takip eden yıllarda aynı işlem yapılır. Bu fıkranın uygulanması ile ilgili usulleri belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.
1319 sayılı Kanunun 32 nci maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Beyanname verilmemesi veya düşük beyanda bulunulması halinde yapılacak işlem
MADDE 32
Ek süreye rağmen beyanname verilmemesi halinde; vergi bu Kanun hükümlerine göre idarece tarh edilir. Şu kadar ki, gayrimenkulün maddi delillere göre tespit edilen değerinin beyan edilmesi gereken asgari değerden fazla olması halinde, bu değer üzerinden ikmalen vergi tarh olunur. Beyannamesini ek süreye rağmen vermeyen mükellefler adına vergi ziyaı cezası kesilir.
Mükellefin beyanının maddi delillere göre tespit edilen rayiç bedelden düşük olması halinde, rayiç bedelle tarhiyata esas değer arasındaki fark üzerinden ceza uygulanmaksızın ikmalen vergi tarh olunur.
SEKİZİNCİ BÖLÜM
Veraset ve İntikal Vergisi Kanunu ile İlgili Değişiklikler
8/6/1959 tarihli ve 7338 sayılı Veraset ve İntikal Vergisi Kanununun 7 nci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Veraset tarikiyle veya sair suretle ivazsız bir tarzda mal iktisap edenler, iktisap ettikleri malları, Spor-Toto Teşkilatı ile yarışma ve çekilişi düzenleyen gerçek ve tüzel kişiler ikramiye kazananların ikramiyelerinden kesilen vergileri, bir beyanname ile bildirmeye mecburdurlar.
Şu kadar ki, bu Kanunun 3 üncü maddesinde yazılı şahıslar ile 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (1) bendinde yazılı şahıslar, bu bentte yazılı iktisapları, 16 ncı maddesinin son fıkrasına göre kazandıktan ikramiyeler üzerinden vergi tevkifatı yapılanlar ise bu ikramiyeleri için beyanname vermezler.
7338 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin 3 numaralı bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
3. Gerçek veya tüzel kişilerce düzenlenen yarışma ve çekilişler ile futbol müsabakalarına ait müşterek bahislerde, yarışma ve çekiliş ile müsabakaların yapıldığı günü takip eden ayın 20 nci günü akşamına kadar.
7338 sayılı Kanunun 16 ncı maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
MADDE 16
Veraset ve intikal vergisi aşağıda yazılı oranlar üzerinden alınır.
Bir şahsa ana, baba, eş ve çocuklarından (evlatlıktan evlat edinenlere yapılan ivazsız intikaller hariç) ivazsız mal intikali halinde vergi, ivazsız intikallere ilişkin tarifede yer alan oranların yarısı uygulanarak hesaplanır.
Vergi tarifesinin matrah dilim tutarları, her yıl bir önceki yıla ilişkin olarak Vergi Usul Kanunu uyarınca belirlenen yeniden değerleme oranında artırılmak suretiyle uygulanır. Bu şekilde hesaplanan dilim tutarlarının % 5’ini aşmayan kesirler dikkate alınmaz. Bakanlar Kurulu, bu suretle tespit edilen tutarları yarısına kadar artırmaya veya indirmeye yetkilidir.
Futbol müsabakalarına ait müşterek bahislerle gerçek ve tüzel kişilerce düzenlenen yarışma ve çekilişlerde kazanılan ikramiyelerde oran % 20 olarak uygulanır. İkramiyenin ayni olarak ödenmesi halinde, fatura değeri esas alınır.
7338 sayılı Kanunun 17 nci maddesinin ikinci ve üçüncü fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Tasdikname ibraz etmeyen hak sahiplerinin istihkaklarından, veraset yoluyla intikallerde % 5, ivazsız intikallerde % 15 oranında vergi karşılığı olarak tevkifat yaptıktan sonra, bakiyesini verebilirler. Tevkifatı yapanlar, tevkif ettikleri parayı en geç bir hafta içinde bulundukları yerin mal sandığına yatırmaya ve keyfiyeti bağlı bulundukları vergi dairesine yazı ile bildirmeye mecburdurlar.
Tevkifat yapmadan para ve senet verenlerle tevkif ettikleri parayı yukarıda belirtilen süre içinde mal sandığına yatırmayanlardan (hakimler hariç), tevkif etmeye ve yatırmaya mecbur oldukları paralar Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre gecikme zammı tatbik edilerek tahsil edilir. Tevkifatı yapan ilgili kuruluşların, bu görevleri süresinde yerine getirmeyen sorumlularından, tevkif etmeye ve yatırmaya mecbur oldukları paraların %10’u oranında ayrıca ceza tahsil olunur.
7338 sayılı Kanunun 19 uncu maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Veraset ve intikal vergisi tahakkukundan itibaren (3) yılda ve her yıl mayıs ve kasım aylarında olmak üzere iki eşit taksitte (gerçek ve tüzel kişilerce düzenlenen yarışma ve çekilişlerde kazananlara ödenecek ikramiyeler ile Spor-Toto Teşkilatınca futbol müsabakalarına ait müşterek bahisler dolayısıyla dağıtılacak ikramiyelerden kesilen vergiler beyanname verme süresi içinde) ödenir.
DOKUZUNCU BÖLÜM
Motorlu Taşitlar Vergisi Kanunu ile İlgili Değişiklikler
18/2/1963 tarihli ve 197 sayılı Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanununun 9 uncu maddesinin dördüncü fıkrasının (a) ve (b) bentleri kaldırılmış, maddeye beşinci fıkradan önce gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
(I), (II), (III) ve (IV) sayılı tarifelerde yazılı taşıtlar için vergi, taşıtların kayıt ve tescilinin yapıldığı yerin vergi dairesine ödenir.
ONUNCU BÖLÜM
Damga Vergisi Kanunu ile İlgili Değişiklikler
1/7/1964 tarihli ve 488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 14 üncü maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki hüküm eklenmiştir.
Şu kadar ki her bir kağıt için hesaplanacak vergi tutan (1) sayılı tabloda yer alan sınırlamalar saklı kalmak üzere 200 milyar lirayı aşamaz. Bir önceki yılda uygulanan bu azami tutar, her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, o yıl için tespit ve ilan olunan yeniden değerleme oranında artırılır.
ONBİRİNCl BÖLÜM
Harçlar Kanunu ile İlgili Değişiklikler
2/7/1964 tarihli ve 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı “Tapu ve Kadastro İşlemlerinden Alınacak Harçlar” başlıklı (4) sayılı tarifenin I numaralı bölümünün 13 üncü fıkrasının (a) bendindeki binde 36 ve binde 18 oranları sırasıyla binde 10 ve binde 5, 20 nci fıkrasının (a), (c) , (d), (e) ve (f) bentlerindeki binde 48 oranı binde 10 olarak değiştirilmiştir.
ONİKİNCİ BÖLÜM
Belediye Gelirleri Kanunu ile İlgili Değişiklikler
26/5/1981 tarihli ve 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununa aşağıdaki mükerrer 83 üncü madde eklenmiştir.
Esnaf muaflığı belgesi harcı
MÜKERRER MADDE 83
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 9 uncu maddesinde yazılı şartları taşıyan ve anılan madde gereğince belge almak mecburiyetinde bulunan küçük esnaf ve sanat erbabının faaliyette bulunduğu yer belediyesince verilecek “Esnaf Muaflığı Belgesi” ile bunların her yıl yenilenmeleri esnaf muaflığı belgesi harcına tabidir.
2464 sayılı Kanunun 84 üncü maddesine aşağıdaki 6 numaralı bent eklenmiştir.
6. Esnaf muaflığı belgesi harcı: 6.000.000 12.000.000
ONÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Değiştirilen İbareler
A) 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun;
1- 5 inci maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan "...(Götürü usulde vergilendirilen mükellefler dahil)...” ibaresi "...(Kazancı basit usulde tespit edilenler dahil)...",
2- 30 uncu maddesinin 7 numaralı bendinin ikinci paragrafında yer alan"... yapıldığı dönemde elde edilmiş ve vergisi ödenmemiş kazanç olarak dönem ..." ibaresi "...mevcudiyetinin tespit edildiği dönemden bir önceki dönemde elde edilmiş ve vergisi ödenmemiş kazanç olarak ilgili dönem ...",
3- 109 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan "Ücret ve kazançları götürü usulde tespit edilen tüccar, hizmet ve serbest meslek erbabının ..." ibaresi "Diğer ücret elde eden hizmet erbabının ...",
4- 154 üncü maddesinin 3 numaralı bendinde yer alan "... götürü usulde ..." ibaresi "... basit usulde...”,
5- 173 üncü maddesinin birinci fıkrasının 2 numaralı bendinde yer alan "Gelir Vergisi Kanununa göre kazançları götürü olarak tespit edilenler ile götürü gider usulüne tabi olan çiftçiler." ibaresi "Gelir Vergisi Kanununa göre kazançları basit usulde tespit edilenler;",
6- 173 üncü maddesinin birinci fıkrasının 1 numaralı bendinde yer alan "... muaf olan esnaf ve çiftçiler;'' ibaresi "... muaf olan esnaf ve gerçek usulde vergiye tabi olmayan çiftçiler;",
7- 232, 233 ve 234 üncü maddelerinin birinci fıkralarında yer alan " ... ikinci sınıf tüccarlarla ..." ibaresi "... ikinci sınıf tüccarlar, kazancı basit usulde tespit edilenlerle ..."; 232 nci maddesinin 3 numaralı bendinde yer alan "Kazançları götürü usulde tespit olunan tüccarlara;" ibaresi "Kazançları basit usulde tespit olunan tüccarlara;"; 234 üncü maddesinin ikinci fıkrasında yer alan "... götürü usulde vergiye tabi tüccar ve serbest meslek erbabı ile vergiden muaf esnaf..." ibaresi "... vergiden muaf esnaf...”,
8- 238 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan "... götürü ücret..." ibaresi "... diğer ücret… ",
9- 235 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan "... götürü usule tabi veya vergiden muaf çiftçilerden ..." ibaresi "... gerçek usulde vergiye tabi olmayan çiftçilerden ...",
10- 240 ıncı maddesinin birinci fıkrasında yer alan parantez içi hüküm "...(Kazancı basit usulde tespit edilenler dahil)…”,
11- 251 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan "Kazançları götürü usulde tespit edilen ticaret, sanat ve serbest meslek erbabı ile götürü gider usulünü ..." ibaresi "Kazançları basit usulde tespit edilen ticaret erbabı ile götürü gider usulünü ...”,
12- Mükerrer 298 inci maddesinin birinci fıkrasının 1 numaralı bendinden "Değeri 5 000 lirayı geçmeyen iktisadi kıymetler, iktisadi kıymetlerin maliyet bedellerine eklenmiş bulunan kur farkları, sinema filmleri, alameti farika hakları, peştemallıklar, özel maliyet bedelleri, ..." ibaresi "İktisadi kıymetlerin maliyet bedellerine eklenmiş bulunan kur farkları ve kredi faizleri, sinema filmleri, alameti farika hakları, peştemallıklar ..",
13- 331 inci maddesinin parantez içi hükmünde geçen "(kaçakçılık, ağır kusur, kusur ... )” ibaresi "(vergi ziyaı cezası...)",
14- 333 üncü maddesinin üçüncü fıkrası "Bu Kanunun 359 uncu maddesinde yazılı fiillerin işlenmesi halinde bu fiiller için 359 ve 360 ıncı maddelerde öngörülen cezalar bu fiilleri işleyenler hakkında hükmolunur",
15- Dördüncü Kitabının İkinci Kısmında yer alan Üçüncü Bölüm, İkinci Bölüm,
16- 335 inci maddesinde yer alan "Kaçakçılık, ağır kusur veya kusurda... " ibaresi "Vergi ziyaı cezasında…”,
17- 336 ncı maddesinin birinci fıkrasında yer alan "... kaçakçılık ve usulsüzlük veya ağır kusur ve usulsüzlük veyahut kusur ile usulsüzlük... " ibaresi " ...vergi ziyaı ve usulsüzlük... " şeklinde, ikinci fıkrasında yer alan "… kaçakçılık, ağır kusur veya kusur " ibaresi "… vergi ziyaı...",
18- 337 nci maddesinin birinci fıkrasında yer alan "… kaçakçılık, ağır kusur, kusur ..." ibaresi "...vergi ziyaı...",
19- 363 üncü maddesinin ikinci cümlesi "Bu hareketler kaçakçılık suçu cezasını gerektiren bir fiile iştirak mahiyetinde olduğu takdirde haklarında ayrıca bu Kanunun 344 üncü maddesinin üçüncü fıkrası hükmü uygulanır. ",
20- 367 nci maddesinin birinci fıkrasında yer alan"... 344 üncü maddenin 1-6 numaralı bentlerinde yazılı kaçakçılık suçlarını veya kaçakçılığa teşebbüs suçlarını ..." ibaresi "… 359 ve 360 ıncı maddelerde yazılı kaçakçılık veya iştirak suçlarını aynı fıkrada yer alan "... defterdarlığın mütalaasıyla, ..." ibaresinin de "... defterdarlığın veya gelirler bölge müdürlüğünün mütalaasıyla, ... ", dördüncü fıkrası "359 ve 360'ıncı maddeler uyarınca uygulanan hapis cezaları, vergi ziyaı cezası veya usulsüzlük cezalarının ayrıca uygulanmasına engel teşkil etmez." ve beşinci fıkrasında yer alan "...kısmının 1 - 3 üncü bölümlerinde... " ibaresi "...kısmında…”,
21- 371 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan "... kaçakçılık (338, 346 ve 347 nci maddelerde yazılı şekilde yapılanlar dahil) ağır kusur ve kusur mahiyetindeki " ibaresi "…vergi zıyaı cezasını gerektiren (360 ıncı maddede yazılı iştirak şeklinde yapılanlar dahil)... ”, aynı fıkrada yer alan "...kaçakçılık, ağır kusur ve kusur cezaları kesilmez" ibaresi "… vergi ziyaı cezası kesilmez", 2 numaralı bendinin parantez içi hükmü "... (kaçakçılık suçu teşkil eden fıillerin işlendiğinin tespitinden önce) ...", aynı maddenin ikinci fıkrasında geçen " … kaçakçılık ve kaçakçılığa teşebbüs fiillerini işleyenler hakkında 338, 346 ve 347 nci madde hükümleri ...” ibaresi "... kaçakçılık suçlarını işleyenler hakkında 360 ıncı madde hükmü ...",
22- 374 üncü maddesinin birinci fıkrasının 1 numaralı bendinde yer alan "Kusur, ağır kusur ve kaçakçılık cezalarından, ..." ibaresi "Vergi ziyaı cezasında, ...", ikinci fıkrası "Ancak 336 ncı madde hükmüne göre vergi ziyaı cezası ile usulsüzlüğün birleşmesi halinde kesilecek ceza, vergi ziyaı cezası için belli edilen zamanaşımı süresi içinde kesilir.",
23- Geçici 4 üncü maddesinin ikinci fıkrasında yer alan ”... kusur..." ibaresi "... vergi ziyaı...",
24- Geçici 5 inci maddede yer alan "... götürü usulden (Zirai kazançlarda götürü gider usulü dahil) gerçek usule geçecek olan mükelleflerin ..." ibaresi "... veya basit usulden gerçek usule geçecek olan mükellefler ile öteden beri faaliyete devam eden serbest meslek erbabının…”,
25- 135 inci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan "... Stajyer Gelirler Kontrolörleri ..." ibaresi "...Stajyer Gelirler Kontrolörleri, Gelirler Genel Müdürlüğünün merkez ve taşra teşkilatında müdür kadrolarında görev yapanlar...",
26- 247 nci maddesinin birinci fıkrasının 1 numaralı bendinin "Gelir Vergisi Kanununa göre diğer ücret kapsamında vergilendirilenler;",
27- 352 nci maddesinin I inci derece usulsüzlüklerle ilgili 9 numaralı bendinde yer alan "Götürü matrahlar ..." ibaresi "Diğer ücretler ...", Kanuna bağlı usulsüzlük cezalarına ait cetvelin mükellef grupları sütununun 5 numaralı satırında yer alan "Götürü usulde gelir vergisine tabi olanlar" ibaresi "Kazancı basit usulde tespit edilenler",
28- 11 inci maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan "... alım satıma taraf olanlar ile hizmetten yararlananlar, aralarında zımnen dahi olsa irtibat olduğu tespit olunanlar ...” ibaresi "... alım satıma taraf olanlar, hizmetten yararlananlar ve aralarında doğrudan veya hısımlık nedeniyle ya da sermaye, organizasyon veya yönetimine katılmak veya menfaat sağlamak suretiyle dolaylı olarak ilişkide bulunduğu tespit olunanlar ..." şeklinde,
B) 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun;
1- 9 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan "Vergi Usul Kanununun 344 üncü maddesinde sayılan kaçakçılık halleriyle mükerrer 347 nci maddesinin 1 numaralı bendinde belirtilen ..." ibaresi "213 sayılı Vergi Usul Kanununun 344 üncü maddesi uyarınca vergi ziyaı cezası kesilmesini gerektiren haller ile 359 uncu maddesinde sayılan...",
2- 51 inci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan "5.000” ibaresi ”500.000",
3- 51 inci maddesinin üçüncü fıkrasında geçen "... kaçakçılık, ağır kusur ve kusur cezaları ..." ibaresi "... vergi ziyaı cezası...",
4- 51 inci maddesinin dördüncü fıkrasında yer alan "... iki katına kadar artırmaya veya bu nisbetleri % 30' una kadar indirmeye, yeniden kanuni hadlerine getirmeye ve gecikme zammı asgari miktarını 10 katına ..." ibaresi "... % 10' una kadar indirmeye, bir katına kadar artırmaya ve gecikme zammı asgari miktarını 3 katına ..." şeklinde;
C) 31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun;
1- 7 nci maddesinde geçen "Sair kazanç ve iratlarda ..." ibaresi "Diğer kazanç ve iratlarda...",
2- 37 nci maddesinde ve 51 inci madde başlığında ve birinci fıkranın ilk cümlesinde yer alan "...götürü..." ibaresi "...basit...",
3- 57 nci maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan " Muafiyetten veya götürü gider usulünden gerçek usule geçen çiftçilerin ..." ibaresi "Gerçek usule geçen çiftçilerin ...",
4- 59 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan "... işletme hesabı veya götürü gider usulleri yerine..." ibaresi "... işletme hesabı yerine...",
5- 64 üncü maddesinin başlığında yer alan "Götürü usul:" ibaresi "Diğer ücretler:", birinci fıkrasında yer alan " ... Maliye Bakanlığınca tanzim edilecek cetvellerde belirtilen iş nevilerine göre götürü olarak tespit edilir." ibaresi "... takvim yılı başında geçerli olan ve sanayi kesiminde çalışan 16 yaşından büyük işçiler için uygulanan asgari ücretin yıllık brüt tutardır. ", 1 numaralı bendinde yer alan "... götürü usulde tespit edilen ticaret, sanat ve serbest meslek erbabı..." ibaresi"... basit usulde tespit edilen ticaret erbabı ...", 5 numaralı bendinde geçen "... Maliye Bakanlığınca götürü ücret usulüne alınanlar.” ibaresi"... Maliye Bakanlığınca bu kapsama alınanlar.", diğer maddelerde (madde başlıkları dahil) geçen "götürü ücret" ibareleri "diğer ücret",
6- Mükerrer 75 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan "... 1/3'ü ...” ibaresi"... 1/5'i...”,
7- 88 inci maddesinde yer alan "... 54 üncü maddeye göre hesaplanan gider fazlalığından doğanlar dahil, mükerrer 80 inci maddede yazılı değer artışı kazançlarından ..." ibaresi "... 80 inci maddede yazılı diğer kazanç ve iratlardan ... ",
8- 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının; 2 numaralı bendinin parantez içinde yer alan "(69 uncu maddede yazılı olanlara ve noterlere ... )" ibaresi "(Noterlere ... )", 13 numaralı bendinde yer alan " Götürü usule tabi olan ticaret ve serbest meslek erbabı ile esnaf muaflığından ..." ibaresi "Esnaf muaflığından ...",
9- 101 inci maddede yer alan "... diğer kazanç ve iratlarla ilgili ..." ibaresi"... bu kazanç dışındaki diğer kazanç ve iratlarla ilgili...",
10- 109 uncu maddesinin ikinci ve üçüncü fıkralarında yer alan "2 ve 3 numaralı bentlerde yazılı kazanç ve ücret..." ibareleri "2 numaralı bentte yazılı diğer ücret... ",
11- 110 uncu maddenin başlığında yer alan "... Götürü Kazanç ve Ücret ..." ibaresi "...Diğer Ücret... ", 1 numaralı fıkrasında yer alan götürü matrahtan ..." ibaresi "…Diğer ücret matrahından...", mükerrer 121 inci maddesinin başlığı "Vergi alacağının mahsubu",
12- 121 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan "...bu Kanuna göre kesilmiş veya götürü usulde tespit edilmiş olan kazanç ve ücretler dolayısıyla ödenmiş..." ibaresi "...bu Kanuna göre kesilmiş ...",
13- Geçici 35 inci maddesinin 1 numaralı fıkrasında yer alan " 1.1.1990- 31.12 1999 ..." ibaresi "1.1.1990 - 31.12.1998 ... ",
14- Ek 2 nci maddede yer alan " . Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı . ." ibareleri " . Hazine Müsteşarlığı…”,
15- 108 inci maddesinin 3 numaralı bendi "Diğer ücretlerde vergilendirme dönemi hizmetin ifa olunduğu takvim yılıdır ", diğer maddelerde geçen "bütçe yılı" ibareleri "takvim yılı",
16- 64 üncü maddesinin son fıkrasının "Diğer ücretler için yıllık beyanname verilmez, diğer gelirler nedeniyle beyanname verilmesi halinde de bunlar beyannameye ithal edilmez ",
17- 106, 109 ve 118 inci maddelerinde (madde başlığı dahil) yer alan "Götürü usulde tespit edilen..." ibarelerinin "Diğer...", 122 nci maddesinde yer alan "ücretleri götürü olarak tespit edilen..." ibaresinin "Diğer ücret kapsamında vergilendirilen ..." şeklinde,
D) 3/6/1949 tarihli ve 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun,
1- Mükerrer 6 ncı maddesinde geçen "…kurdukları ortaklıklar..." ibaresinin “…kurdukları ortaklıklardan vergi dairesinden bu şekilde mükellefiyet tesis edilmesini talep edenler…",
2- 44 üncü maddesinde geçen ”...kesilmiş olan vergiler..." ibaresinden sonra gelmek üzere "(yatırım fonlarının katılma belgeleri ile yatırım ortaklıklarının hisse senetlerinden elde edilen kâr payları üzerinden fon veya ortaklık bünyesinde hesaplanan vergiler dahil)" ibareleri eklenmiş,
3- 12 nci maddesinin 7 numaralı bendinde geçen "…sair kazanç ve iratlar…" ibareleri "diğer kazanç ve iratlar",
4- 24 üncü maddenin birinci fıkrasında geçen "…sair kazanç ve iratları..." ibareleri "…diğer kazanç ve iratları…",
5- 45 inci maddenin (b) bendinde geçen “…arızi kazançlar tabirleri, Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 80 inci ve 82 nci maddeleri…” ibareleri “…diğer kazanç ve iratlar tabirleri Gelir Vergisi Kanununun 80 inci maddesi…”,
6- Geçici 24 üncü maddenin birinci fıkrasında yer alan “…31/12/1998...” ibaresi “...31/12/2003…”, ikinci fıkrasında yer alan “…% 25’ın…”, “…% 0,75…”, “…% 8,75 ...”, “…%32,5…” ibareleri sırasıyla “…%30’un…”, “…% 0,70…”, “…% 33,5…”, “…% 37…”,
7- 7 nci maddenin 16 numaralı bendinin parantez içi hükmü "(Esas mukavelelerinde yukarıdaki şartlar mevcut olmakla beraber fiilen bu kayıt ve şartlara uymayan kooperatifler ile faaliyete geçen üst kuruluşlara girmeyen kooperatifler muafiyetten faydalanamaz)" şeklinde;
E) 25/10/1984 tarihli ve 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun;
1- 4008 sayılı Kanunla değişik 9 uncu maddesinin 2 numaralı fıkrasında yer alan "...kaçakçılık cezası uygulanmaz…" ibaresi “…vergi ziyaı cezası uygulanır…”,
2- 17 nci maddesinin 4 numaralı fıkrasının 3297 sayılı Kanunla değişik (b) bendinde yer alan "...vergiden muaf olan küçük çiftçiler ile kazançları götürü gider usulüne göre tespit edilen çiftçiler..." ibaresi “... gerçek usulde vergiye tabi olmayan çiftçiler ile aynı Kanunun 66 ncı maddesine göre vergiden muaf olan serbest meslek erbabı...”,
3- 10 uncu maddesinin (ı) bendinde yer alan "...fiili ithalin yapılması," ibaresi "...gümrük beyannamesinin tescili,",
4- 21 inci maddesinin (c) bendinde yer alan "Fiili ithalata…" ibaresi "Gümrük beyannamesinin tescil tarihine..." şeklinde;
F) 18/2/1963 tarihli ve 197 sayılı Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanununun,
1- 10 uncu maddesinde yer alan "EURO 93" ibaresi ''EURO",
2- 13 üncü maddesinin (c) bendinde yer alan "Motorlu taşıtlar vergisi taşıt pulu esasına göre tahsil edilen taşıtlar hariç olmak üzere noterler..." ibaresi "Noterler..." şeklinde;
G) 26/5/1981 tarihli ve 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun mükerrer 97 nci maddesinin (a) fıkrasında yer alan "...müzelerin giriş ücretlerinin % 40'ı" ibaresi "...müzelerin giriş ücretlerinin %5'i" şeklinde;
H) 1/7/1964 tarihli ve 488 sayılı Damga Vergisi Kanununun mükerrer 30 uncu maddesinin birinci fıkrasının son cümlesindeki "... 100 lira ..." ibaresi "... 10.000 lira…" şeklinde;
I) 2/7/1964 tarihli ve 492 sayılı Harçlar Kanununun;
1- 63 üncü maddesinin birinci fıkrasındaki "...Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre tespit edilen vergi değerlerini..." ibaresi "...Emlak Vergisi Kanunu hükümlerine göre tespit edilen emlak vergisi tarhına esas değerleri...",
2- Mükerrer 138 inci maddesinin üçüncü fıkrasındaki "...100 lira..." ibaresi "...10.000 lira...",
3- (6) sayılı tarifesinin III - Yabancılara verilecek ikamet tezkeresi ve Dışişleri Bakanlığı tasdik harçları bölümünün 1. İkamet tezkeresi fıkrasının "2 yıllık olanlar" ibaresi "5 yıla kadar olanlar",
4- (8) sayılı tarifesinin VI - 18 numaralı maddesinin (a) bendindeki "İlk tahsil..." ibaresi "ilköğretim...", (b) bendinde yer alan "Orta tahsil..." ibaresi "Lise..." şeklinde;
J) 6/12/1984 tarihli ve 3100 Sayılı Katma Değer Vergisi Mükelleflerinin Ödeme Kaydedici Cihazları Kullanmaları Mecburiyeti Hakkında Kanunun;
1- Mükerrer 8 inci maddesinin 1 numaralı fıkrasında geçen "...mükellefler, kaçakçılığa teşebbüs etmiş sayılırlar. Bu mükellefler hakkında Vergi Usul Kanununun 360 ıncı maddesinde yer alan ceza uygulanır." ibaresi "...mükellefler adına Vergi Usul Kanununun 353 üncü maddesinin 8 numaralı bendinde yazılı özel usulsüzlük cezası kesilir.",
2- 9 uncu maddesinin 1 numaralı fıkrasının son cümlesi "Ayrıca bunlar adına Vergi Usul Kanununun 353 üncü maddesinin 8 numaralı bendinde yazılı cezanın iki katı tutarında özel usulsüzlük cezası kesilir." şeklinde;
K) 3/12/1988 tarihli ve 3505 sayılı Kanunun 3946 sayılı Kanunla değişik geçici 2 nci maddesinde yer alan "31.12.1998" tarihi "31.12.2003” şeklinde;
L) 29/7/1970 tarihli ve 1318 sayılı Finansman Kanununun taşıt alım vergisine ilişkin 10 uncu maddesinde yer alan "EURO 93" ibaresi "EURO" şeklinde;
M) 29/7/1970 tarihli ve 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanununun;
1- 4 üncü maddesinin (u) fıkrası ve 14 üncü maddesinin (g) fıkrasında yer alan "...götürü..." ibaresi “...basit...”,
2- 16 ncı maddesinin birinci fıkrasında yer alan "... 1.000.000 lirası ..." ibaresi "... 250.000.000 lirası..." şeklinde;
N) 8/6/1959 tarihli ve 7338 sayılı Veraset ve İntikal Vergisi Kanununun;
1- 4 üncü maddesinin (h) bendinde yer alan "...karılarına..." ibaresi "…eşlerine...",
2- 10 uncu maddesinin beşinci fıkrasında yer alan "...kusur cezalı olarak..." ibaresi "...vergi ziyaı cezasının yarısı ile birlikte..." şeklinde;
O) 13/11/1996 tarihli ve 4208 sayılı Karaparanın Aklanmasının önlenmesine, 2313 Sayılı Uyuşturucu Maddelerin Murakabesi Hakkında Kanunda, 657 Sayılı Devlet Memurları Kanununda Ve 178 Sayılı Maliye Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanununun 2 nci maddesinin (a) fıkrasının 5 numaralı bendi “5- 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 359 uncu maddesinin (b) fıkrasındaki,” şeklinde;
Değiştirilmiştir.
ONDÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Diğer Hükümler
Kaldırılan hükümler
1) 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun;
a) 30 uncu maddesinin 5 ve 9 numaralı bentleri ile 352 nci maddesinin I inci derece usulsüzlüklerle ilgili 4 numaralı bendi, 268 inci maddesinin son cümlesi ve 361 inci maddesi,
b) 153, 157 ve 160 ıncı maddelerinin ikinci fıkraları, 182 nci maddesinin 4 numaralı bendi, mükerrer 185, 193 üncü maddesinin 2 numaralı bendi, mükerrer 194, mükerrer 196, 220 nci maddenin 9, 10 ve 11 numaralı bentleri, 234 üncü maddesinin birinci fıkrasının 1 ve 2 numaralı bentleri, 338, 345, 346, 347, bölüm başlığı ile birlikte mükerrer 347, 348, 349, mükerrer 349, 350 ve 358 inci maddeleri, 376 ncı maddeyi takiben 205 sayılı Kanunun 22 nci maddesiyle eklenen bölümde yer alan ek 2, 3, 4, 5 inci maddeleri;
2) 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 38 inci maddesi ile aynı Kanunun 107 inci maddesine 3946 sayılı Kanunun 4 üncü maddesi ile eklenen üç, dört ve beşinci fıkraları,
3) 31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun;
a) 10, 11, 12, 13, 14 ve 60 ıncı maddeleri,
b) 17 nci maddesi ile 23 üncü maddesinin 4 numaralı bendi,
c) 50 ve 69 uncu maddeleri,
d) Mükerrer 80 ve mükerrer 81 inci maddesi,
e) 87 ve 93 üncü maddeleri,
f) 88 inci maddesinin birinci fıkrasının ilk parantez içi hükmü,
g) 107 nci maddesinin birinci fıkrasının 2 numaralı bent hükmü,
h) 108 inci maddesinin birinci fıkrasının 2 numaralı bent hükmü,
i) 109 uncu maddesinin birinci fıkrasının 3 numaralı bent hükmü,
k) 110 uncu maddesinin 2 numaralı fıkrası,
l) 121 inci maddesinin ikinci fıkrasının parantez içi hükmü,
m) Mükerrer 121 inci maddesinin (A) fıkrası,
n) 112 ve mükerrer 112 nci maddesi,
o) Mükerrer 116 nci maddesi,
p) Geçici 27 nci maddesi,
r) Mükerrer 75 inci maddesinin son fıkrası,
s) 40 ıncı maddesinin 5 ve 7 numaralı bentlerinin parantez içi hükümleri,
t) Geçici 39 uncu maddesinin 5 numaralı bendi,
u) 67 nci maddesinin beşinci fıkrasının parantez içi hükmü,
v) Geçici 40 ve 41 inci maddeleri,
4) 3/6/1949 tarihli ve 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun;
a) 2 nci maddesinin üçüncü fıkrasının birinci cümlesinden sonra gelen kısmı,
b) 7 nci maddesinin 7 numaralı bendi,
c) 8 inci maddesinin birinci fıkrasının 3 ve 6 numaralı bentleri,
d) Mükerrer 8 inci maddesi,
e) 13 üncü maddesinin üçüncü fıkrası,
f) 20 nci maddesinin dördüncü fıkrası,
g) Mükerrer 40 ıncı maddesi,
h) Geçici 25 inci maddesi,
5) 25/10/1984 tarihli ve 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun;
a) 3 üncü maddesinin (d) bendi,
b) 10 uncu maddesinin (f) bendi,
c) 20 nci maddesinin 3 numaralı fıkrası,
d) 31 inci maddesi,
e) 49 uncu maddesinin 3986 sayılı Kanunla eklenen ikinci fıkrası,
f) 38 inci maddesi,
6) 29/7/1970 tarihli ve 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanununun; Mükerrer 8, 35 ve 39 uncu maddeleri ile 10 ve 20 nci maddelerinin ikinci fıkralarının son cümleleri,
7) 18/2/1963-tarihli ve 197 sayılı Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanununun, 13 üncü maddesinin (d) bendinin ikinci fıkrasının ilk cümlesinden sonra gelen kısmı ile (e) bendinin birinci fıkrası ve son fıkrası,
8) 1/7/1964 tarihli ve 488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 13 üncü maddesi,
9) 2/7/1964 tarihli ve 492 sayılı Harçlar Kanununun;
a) 63 üncü maddesine 3824 sayılı Kanunun 14 üncü maddesiyle eklenen fıkralar,
b) 136 ıncı maddesi,
c) (8) sayılı tarifesinin “II-İhracatçı ruhsatnameleri ve ithalatla ilgili belgeler” bölümü,
d) (8) sayılı tarifesinin VI - 18 numaralı maddesinin (b) bendinde yer alan (Orta ve lise kısmı ayrı ayrı olmak üzere) hükmü,
e) (8) sayılı tarifesinin VII - 1 numaralı maddesi,
Yürürlükten kaldırılmıştır.
ONBEŞİNCİ BÖLÜM
178 ve 190 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamelerde Yapılan Değişiklikler
13.12.1983 tarihli ve 178 sayılı Maliye Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Ek 8 inci maddesinin ikinci fıkrası ve Ek 9 uncu maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Bölge Müdürlüklerinde, Gelirler Bölge Müdürünün yönetimi altında denetim, planlama ve uygulama, istihbarat ve bilgi işlem, rapor izleme ve değerlendirme faaliyetleri ile eğitim ve destek hizmetlerinin yürütülmesi için yeteri kadar gelirler bölge müdür yardımcısı görevlendirilir.
Gelirler bölge müdürü ve yardımcıları
EK MADDE 9
Gelirler Bölge Müdürü; bölge müdür yardımcıları vasıtasıyla bölgesindeki bilgi işlem hizmetlerinin belirlenen ilkelere uygun olarak yürütülmesini, istihbarat ve istatistik bilgilerinin toplanıp değerlendirilmesini ve ilgili birimlere aktarılmasını, emrindeki vergi denetmenlerinin denetim çalışmalarının planlanmasını ve bölge müdürlüğünün eğitim hizmetlerini sağlamakla görevlidir. Gelirler bölge müdür yardımcıları, Bölge Müdürlüğünün işbirliği ve koordinasyon içinde çalışması ve verilen görevlerin yerine getirilmesinde Gelirler Bölge Müdürüne yardımcı olurlar.
Gelirler Bölge Müdürleri, Gelirler Genel Müdürlüğü daire başkanları, vergi inceleme yetkisini haiz Bakanlık merkez denetim elemanlığı görevinde en az on yıl bulunmuş olanlar ile en az iki yıl vergi dairesi başkanlığı yapmış olanlar; Gelirler Bölge Müdür Yardımcıları ise vergi inceleme yetkisini haiz Bakanlık merkez denetim elemanlığı görevinde en az sekiz yıl bulunmuş olanlar ile Devlet memuriyetinde en az onbeş yıl bulunmuş olan Gelirler Genel Müdürlüğü şube müdürleri, bilgi işlem merkezi müdürleri, vergi dairesi müdürleri, vergi müdürleri, gelir müdürleri ve takdir komisyonu başkanlar arasından atanırlar.
Bu Kanuna ekli (1) sayılı listede yer alan kadrolar iptal edilerek 190 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki (I) sayılı Cetvelin Maliye Bakanlığına ait ilgili bölümlerinden çıkarılmış, ekli (2) sayılı listede yer alan kadrolar ihdas edilerek 190 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki (I) sayılı Cetvelin ilgili bölümlerine eklenmiş ve 178 sayılı Maliye Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 43 üncü maddesinin (b) bendi ile (c) bendinin son fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
b)
1. Bakanlık merkez teşkilatında, Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğü ve bağlı birimlerinde Devlet Bütçe Uzmanı, Muhasebat Genel Müdürlüğünde Devlet Muhasebe Uzmanı, Gelirler Genel Müdürlüğünde Devlet Gelir Uzmanı, Milli Emlak Genel Müdürlüğünde Devlet Malları Uzmanı, Araştırma, Planlama ve Koordinasyon Kurulu Başkanlığında Maliye Uzmanı çalıştırılabilir. Bu uzmanlara, diğer görevlerinin yanısıra bağlı oldukları başkanlık ve genel müdürlüklerin görev alanına giren konularda ilgili kuruluşlar nezdinde araştırma, inceleme (vergi incelemesi hariç) ve analiz yaptırılabilir.
2. Bakanlık taşra teşkilatında Gelir Uzmanı, Muhasebe Uzmanı ve Milli Emlak Uzmanı çalıştırılabilir.
3. Bunlar en az dört yıllık yükseköğretim kurumlarından (taşra teşkilatında çalıştırılacak olanlarda en az iki yıllık yükseköğretim kurumlarından) mezun olanlar arasından yapılacak özel yarışma sınavı sonunda mesleğe uzman yardımcısı olarak alınırlar ve en az üç yıl çalışmak ve olumlu sicil almak şartıyla Bakanlık merkezinde açılacak yeterlik sınavına girme hakkını kazanırlar. Yeterlik sınavında başarılı olanlar kadrolarına uygun uzman unvanını alırlar. Uzmanların mesleğe giriş ve yeterlik sınavları ile çalışma usul ve esasları yönetmelikle düzenlenir.
4. Muhasebat Genel Müdürlüğü, Gelirler Genel Müdürlüğü, Milli Emlak Genel Müdürlüğü ile Maliye Bakanlığı Araştırma, Planlama ve Koordinasyon Kurulu Başkanlığı "Uzman" kadrolarında (A P.K. Uzmanı dahil) en az üç yıldır görev yapmakta olanlar, olumsuz sicil almamış olmaları ve yukarıda belirtilen yönetmeliklerin meslekle ilgili şartlarını (yaş şartı hariç) taşımaları kaydıyla söz konusu yönetmelik esaslarına göre Devlet Muhasebe Uzmanlığı, Devlet Gelir Uzmanlığı, Devlet Malları Uzmanlığı veya Maliye Uzmanlığı için yapılacak yeterlik sınavına alınırlar ve başarılı olmaları halinde anılan kadrolara atanırlar.
5. Yaş şartı hariç, ilgili yönetmeliklerindeki şartları taşıyan Bakanlık personelinden yapılacak özel sınavı kazananlardan Maliye Yüksek Eğitim Merkezinde yapılacak uzmanlık eğitiminde başarılı olanlar, Gelir Uzmanı, Muhasebe Uzmanı veya Milli Emlak Uzmanı kadrolarına atanabilirler. Bu hükmün uygulanmasına ilişkin esas ve usuller yönetmelikle düzenlenir.
Bunlar en az dört yıllık yükseköğretim kurumlarından mezun olanlar arasından yapılacak sınav sonucunda mesleğe denetmen yardımcısı olarak alınırlar ve en az üç yıl çalıştıktan sonra bu süredeki çalışmaları olumlu bulunanlar Bakanlıkça açılacak yeterlik sınavında başarılı olmak şartıyla ilgili bulunduktan denetmen kadrolarına atanırlar. Denetmenler yer değiştirme suretiyle atamaya tabidir ve Denetmenlerin mesleğe giriş ve yeterlik sınavları ile çalışma usul ve esasları yönetmelikle düzenlenir.
13.12.1983 tarihli ve 178 sayılı Maliye Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnameye aşağıdaki ek madde ilave edilmiştir.
Maliye Yüksek Eğitim Merkezi Başkanlığı ve maliye memurlarının yetiştirilmeleri
EK MADDE 26
Maliye Bakanlığında yardımcı hizmet birimi olarak "Maliye Yüksek Eğitim Merkezi Başkanlığı" kurulmuştur. Maliye Yüksek Eğitim Merkezi Başkanlığının görevleri; Bakanlık personelinin çağdaş yönetim teknikleri ve mali mevzuat konularında bilgilerini artırmak, modem kamu yönetiminin gereklerine uygun, yenilikçi ve gelişmeye açık birer yönetici olarak yetiştirilmelerini sağlamak, hizmet içi eğitim faaliyetlerini yürütmek, kurs, panel, konferans ve seminerler düzenlemek, mali idarenin geliştirilmesi konularında araştırma, inceleme ve anketler yapmak, bunları yayımlamak ve önerilerde bulunmak, kamu mâliyesi ve ekonomi yönetimi alanındaki gelişmeleri, uygulamaları ve yayımlan izlemek ve Bakan tarafından verilecek diğer görevlen yapmaktır.
Uzmanlık ve denetmenlik yarışma sınavını kazananlar ile yükselme sınavlarında başarılı olan personelin eğitimi Maliye Yüksek Eğitim Merkezinde düzenlenecek özel programlarla yapılır. Eğitim programları, ölçme, değerlendirme, sınav ve diğer hususlara ilişkin esas ve usuller yönetmelikle düzenlenir.
Maliye Yüksek Eğitim Merkezi Başkanı müşterek kararname, Başkan Yardımcıları ise Bakan onayı ile atanırlar. Bunlar sırasıyla, Bakanlıktaki Genel Müdür ve Genel Müdür Yardımcıları için ilgili mevzuatında öngörülen tüm haklardan aynen yararlanırlar. Maliye Yüksek Eğitim Merkezi Başkanlığında, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 38 inci maddesi hükümlerine göre veya ders yüklerini tamamlayıp tamamlamadığına bakılmaksızın 2914 sayılı Yükseköğretim Personel Kanununun 11 inci maddesi dikkate alınarak ders ücreti karşılığı öğretim elemanı çalıştırılabilir. Merkezde ücret karşılığı mesleki ders vermek için görevlendirilen Bakanlık personeline 2914 sayılı Yükseköğretim Personel Kanununa göre ayda 20 saati geçmemek üzere okutmanlar kadar ders ücreti ile sınav ücreti ödenir.
1/1/1999 tarihinden önceki vergilendirme dönemleri için 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 9 uncu maddesinin ibare değişikliğinden önceki hükmü geçerlidir.
213 sayılı Vergi Usul Kanununa göre uygulanan kaçakçılık, ağır kusur ve kusur cezalarından; vadesi 1/1/1999 tarihinden önce olup, bu tarih itibariyle ödenmemiş olanlar ile 1/1/1999 tarihinden sonra kesinleştiği halde ödenmeyenlere, vade tarihinden ödendikleri tarihe kadar geçen süre için 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51 inci maddesine göre gecikme zammı uygulanır.
1998 yılı genel beyan dönemi, 30 Eylül 1998 tarihinde sona erer. Bu Kanunun yayımı tarihinden önce, 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanununun bu Kanunla değişmeden önceki hükümlerine göre beyanda bulunan mükellefler dilerlerse, Emlak Vergisi Kanununun bu Kanunla değişik hükümlerine göre beyanda bulunabilirler. Beyanını yenileyen mükellefler hakkında, Emlak Vergisi Kanununun bu Kanunla değişik hükümlerine göre tarhiyat yapılır. Ancak, bu suretle 1998 yılı için tarh edilecek vergi, asgari değerler üzerinden aynı Kanunun bu Kanunla değişmeden önceki hükümlerine göre hesaplanacak vergiden düşük olamaz. Düşük olması halinde ortaya çıkan vergi farkı idarece tarh edilir.
Bu hüküm, aynı süre içinde yeni beyanname verecek mükellefler hakkında da uygulanır.
2982 sayılı Kanun hükümlerine göre, 31/12/1997 tarihine kadar vergi, resim ve harç istisna ve muaflıklarından yararlananlardan, söz konusu Kanunun 8 inci maddesinde yazılı şartlara uymayan kişi veya kurumlardan anılan maddeye göre alınması gereken vergi, resim ve harçlar alınmaz ve bunlar adına ceza kesilmez.
a) Halen denetmen ve denetmen yardımcılığı kadrolarında görev yapmakta olanlar bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç yıl içerisinde açılacak olan yeterlik sınavına katılabilirler. Denetmen yardımcılığı kadrolarında görev yapanlara yeterlik sınavına girmeleri için en az bir yıl süre verilir.
b) 13.11.1996 tarihli ve 4208 sayılı Kanunun geçici ikinci maddesi hükmü 31.12.1998 tarihine kadar uygulanır.
c) İlgili mevzuatında düzenleme yapılıncaya kadar Muhasebe Uzmanları, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununda Gelir Uzmanları için belirlenmiş ek gösterge, zam ve tazminatlardan yararlanırlar.
a) Gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 156 ncı maddesinde tanımı yapılan ve 1/1/1998 tarihi itibariyle faaliyette bulunan işyerlerinde, 1/6/1998 tarihinden önce ilgili idareye vermiş oldukları son 4 aylık sigorta prim bordrolarında bildirdikleri işçi sayısına ilave olarak bu Kanunun yayımını izleyen beşinci ayın sonuna kadar işe aldıkları ve fiilen çalıştırdıkları işçilerden sendika üyesi olanların ücretlerinden, bu suretle işe başlanılan aydan itibaren 36 ay süreyle kesilen ve beyan edilerek tahakkuk ettirilen gelir ve damga vergileri, beyanname verme süresini izleyen ikinci yılın aynı döneminde ödenir.
b) (a) fıkrasındaki esaslar dahilinde işe alınan işçiler için, işe başlanılan aydan itibaren 12 ay süreyle, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 72 ve 73 üncü maddeleri uyarınca prime esas kazançları üzerinden tahakkuk ettirilecek primlerin işveren hissesinin yarısı Hâzinece karşılanır.
Ödeme usul ve esasları, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ve Hazine Müsteşarlığının bağlı bulunduğu Devlet Bakanlığınca müştereken belirlenir.
c) (a) fıkrasındaki esaslar dahilinde işe alınan işçiler için, 9/3/1988 tarihli ve 3417 sayılı Kanun hükümleri 3 yıl süreyle uygulanmaz.
d) Diğer kanunlarda işçi sayısına bağlı olarak işverene getirilen yükümlülüklerin (a) fıkrasındaki esaslar dahilinde işe alınan işçiler nedeniyle doğması halinde, bu yükümlülükler (12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Kanunun ek 1 inci maddesi ve 25/8/1971 tarihli ve 1475 sayılı Kanunun değişik 25 inci maddesinin (A) fıkrası uyarınca getirilen yükümlülükler hariç) 3 yıl süreyle uygulanmaz.
29/7/1970 tarihli ve 1318 sayılı Finansman Kanununa 3418 sayılı Kanunun 22 nci maddesiyle eklenen geçici 2 nci maddesinin birinci fıkrasında geçen “...10 yıl…” ibaresi "...15 yıl...” olarak değiştirilmiştir.
1.1.1999 - 31.12.2008 tarihleri arasında; Gelir Vergisi Kanununun 18 inci maddesinde sayılan serbest meslek faaliyetlerinden elde edilen hasılatın aynı Kanunun 103 üncü maddesinde yazılı tarifenin birinci ve ikinci gelir dilimleri toplamını aşan kısmı için 18 inci maddedeki istisna uygulanmaz.
Bu istisnanın Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesi uyarınca tevkif suretiyle ödenecek vergiye şümulü yoktur.
Yürürlük
Bu Kanunun;
a) 34 ve 35 inci maddeleri, 62 nci maddesi ile Katma Değer Vergisi Kanununa eklenen geçici 15 inci maddesi, 81 inci maddesinin (C) fıkrasının 3 ve 4 numaralı bentleri, 82 nci maddesinin 3 numaralı fıkrasının (a) ve (n) bentleri ile 6 numaralı fıkrasının Emlak Vergisi Kanununun 10 ve 20 nci maddelerine ilişkin hükümleri 1/1/1998 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde,
b) 6 ncı maddesi 31/12/1998 tarihinde,
c) 2, 9, 10, 11, 14, 15, 17, 18, 22, 24, 25, 26, 30, 31, 32, 33, 36, 37, 40, 41, 42, 43, 46, 49, 50, 52, 53, 55, 56, 61, 76 ve 79 uncu maddeleri, 12 nci maddesi ile Vergi Usul Kanununun 353 üncü maddesine eklenen 8 ve 10 numaralı bentler, 20 nci maddesi ile Vergi Usul Kanununa eklenen Geçici 21 ve 22 nci maddeler, 39 uncu maddesinin Gelir Vergisi Kanununun 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının 5 numaralı bendini değiştiren hükmü, 48 inci maddesi ile Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin 6 numaralı bendine eklenen (c) alt bendi, 62 nci maddesi ile Katma Değer Vergisi Kanununa eklenen geçici 16 ncı madde, 70 inci maddesiyle değişik Emlak Vergisi Kanununun 32 nci maddesinin cezaya ilişkin hükmü, 81 inci maddesinin; (A) fıkrasının 1, 2, 3, 4, 5, 7, 8, 10, 11, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 26 ve 27 numaralı bentleri, (B) fıkrasının 1 ve 3 numaralı bentleri, (C) fıkrasının 1, 2, 5, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 15, 16, 17 numaralı bentleri, (D) fıkrasının 3, 4, 5, 6 numaralı bentleri, (E) fıkrasının 1 numaralı bendi, (F), (J) ve (L) fıkraları, (M) fıkrasının 1 numaralı bendi, (N) fıkrasının 2 numaralı bendi ve (0) fıkrası, 82 nci maddesinin; 1 numaralı fıkrasının (b) bendi, 2 numaralı fıkrasında yer alan 6183 sayılı Kanunun 38 nci maddesine ilişkin hüküm, 3 numaralı fıkrasının (c), (d), (h), (i), (k), (l), (m), (o), (p), (r), (s), (t), (u) ve (v) bentleri, 4 numaralı fıkrasının (b), (c), (d), (g) ve (h) bentleri, 5 numaralı fıkrasının (a), (b), (c), (d) ve (f) bentleri, 6 numaralı fıkrasının Emlak Vergisi Kanununun 35 inci maddesine ilişkin hükmü, 7 numaralı fıkrası 1/1/1999 tarihinde,
d) 57 nci maddesi, 39 uncu maddesinin Gelir Vergisi Kanununun 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının 4 numaralı bendini değiştiren hükmü, 48 inci maddesinin Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının 6 numaralı bendinin (b) alt bendini değiştiren hükmü, 1999 hesap dönemi kurum kazançlarından başlamak üzere 1/1/1999 tarihinde,
e) 59, 60, 63, 71, 72, 78 inci maddeleri, 62 nci maddesi ile Katma Değer Vergisi Kanununa eklenen geçici 14 üncü maddesi, 73 üncü maddesi ile değişik Veraset ve İntikal Vergisi Kanununun 16 ncı maddesinin son fıkrası hükmü, 81 inci maddesinin (E) fıkrasının 3 ve 4 numaralı bentleri, (G) fıkrası ve 82 nci maddesinin 5 numaralı fıkrasının (e) bendi bu Kanunun yayımını izleyen aybaşında,
f) 27, 38, 44 ve 45 inci maddeleri 1998 yılı gelirlerine de uygulanmak üzere yayımı tarihinde,
g) 47 ve 51 inci maddeleri 1/1/1999 tarihinden itibaren verilen beyannameler için uygulanmak üzere yayımı tarihinde,
h) 81 inci maddesinin (C) fıkrasının 6 numaralı bendi, 1/1/2000 tarihinden sonra elde edilen kâr paylarına uygulanmak üzere yayımı tarihinde,
i) 81 inci maddesinin (D) fıkrasının 2 numaralı bendi 1/1/2000 tarihinde,
j) 16 nci maddesi 1/1/2003 tarihinde,
k) 18 inci maddesi, uzlaşma kapsamına giren cezalarla ilgili hükümleri 31/12/1998 tarihinden sonraki vergilendirme dönemlerine ilişkin tarhiyatlardan başlatılmak üzere, 1/1/1999 tarihinde,
l) 30 uncu maddesi ile değiştirilen Gelir Vergisi Kanununun Ek 4 üncü maddesinin ikinci fıkrası hükmü, 1/1/1998 tarihinden itibaren alınan yatırım teşvik belgeleri kapsamında yapılan yatırım harcamaları için geçerli olmak üzere yayımı tarihinde,
m) 48 inci maddesinin Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin 8, 9 ve 14 numaralı bentlerini değiştiren hükmü; vadesiz hesaplara ödenecek faiz ve kâr paylarıyla bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren açılan veya vadesi bu tarihten sonra yenilenen hesaplara ve menkul kıymetlerin geri alım veya satım taahhüdü ile bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren iktisap veya elden çıkarılması işlemleri dolayısıyla bu tarihten sonra sağlanan menfaatlere uygulanmak üzere yayımı tarihinde,
n) Diğer hükümleri yayımı tarihinde,
Yürürlüğe girer.
Yürütme
Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.