Yedek subay ve memur sınıfı seferde muhtelif kadro boşluklarını doldurmak maksadiyle yapılmıştır.
Bu sınıfa ayrılanlar hazar vaktinde yetiştirilmek üzere talim ve manevralarda bulundurulur.
Yedek subay ve yedek askeri memurları şunlardır:
A) Kara, deniz, hava ve jandarmadan müteakit ve müstafi olanlardan yedeğe ayrılanlar "daimi malüliyet sebepleriyle tekaüt edilenlerden seferi ordunun geri ve sabit hizmetlerinde istihdama elverişli olmayanlar ve yirmi üçüncü maddede sayılan fiillerden dolayı tekaüdü icra edilmiş bulunanlar yedeğe ayrılmazlar."
B) Bu kanunun neşrinden evvel ikinci sınıf namiyle yedek subay ve memurlarından oldukları tasdik kılınanlar.
C) Gedikli küçük zabitlerden ihtiyat mülazimi olanlar,
D) Bu kanuna göre yedek subay yetiştirilenlerdir.
Yedek subay yetiştirilmesi
a) Her celp yılından evvel müteakip yıl Silahlı Kuvvetlerin subay sınıflarına göre yedek subay ihtiyacı Genelkurmay Başkanlığının teklifi üzerine Milli Savunma Bakalığınca tespit edilir.
b) Dört yıl ve daha fazla süreli fakülte, akademi, yüksekokul ve enstitüler ile Milli Eğitim Bakanlığınca bunların dengi olduğu kabul edilen yurt dışı öğrenim kurumu mezunu olup da Türk Silahlı Kuvvetleri Sağlık Yeteneği Yönetmeliğine göre askerliğe elverişli olanlar arasından, Silahlı Kuvvetlerin ihtiyacı kadar yedek subay adayı (c) ve (d) bendleri esaslarına göre ayrılır.
c) Yükümlüler, Silahlı Kuvvetlerin ihtiyaç duyduğu yedek subay miktarından fazla ise;
1. İstekliler, yükümlülüklerini erbaş - er olarak yerine getirebilirler.
2. İsteklilerin ayrılmasından sonra kalan yükümlüler ihtiyaçtan fazla ise, Silahlı Kuvvetlerin ihtiyacı bunların arasından seçilerek saptanır.
Seçilmedikleri için ihtiyaç fazlası olanlar, yükümlülüklerini erbaş veya er olarak yerine getirirler.
3. İsteklilerin ayrılmasından sonra, kalan yükümlü miktarı, Silahlı Kuvvetlerin yedek subay ihtiyacını karşılamadığı takdirde; erbaş - er olarak hizmet yapmak isteyenler arasından seçimle yedek subay ihtiyacı karşılanır.
Seçimin şekli ve yapılma esasları ile celp usulleri, bu konulara ilişkin olarak çıkarılacak yönetmelikte saptanır.
d) Silahlı Kuvvetlerin ihtiyacı olan meslek ve vasıfları haiz olanların mevcudu ihtiyaçtan az olduğu takdirde; bunlar hakkında (c) bendi hükmü uygulanmaz ve seçime de tabi tutulmadan yedek subay adayı olarak ayrılırlar.
e) Yedek subay adayı yükümlülerin askerlik hizmetleri, eğitim - öğretim için askerlik şubelerinden sevkleri ile başlar.
f) Yedek subayların hizmet süreleri onsekiz aydır. Bu sürenin altı ayı yedek subay yetiştirilmekle oniki ayı da subay olarak atandıkları kıt'a ve kurumlarda geçer. Yedek subay yetiştirme süresi Cumhurbaşkanınca uzatılabilir ve kısaltılabilir.
Yedek subayların hizmet süreleri Cumhurbaşkanı Kararı ile lüzumu kadar uzatılabilir. Bu uzatılan süreler yaş haddinin sonundan iki kat düşülür.
Yedek subayların hizmet süreleri barışta Cumhurbaşkanı kararı ile oniki aya kadar indirilebilir.
g) Muvazzaflık hizmetini yapmadıkça, 1111 sayılı Askerlik Kanunu ile bu Kanunun tespit ettiği esaslar dışında hiç bir yüksek öğrenim mezunu askerlik çağından çıkarılamaz.
h) Yedek subaylardan hastalananlar, muvazzaf subay emsalleri gibi sıhhî izin süresine tabi tutulurlar. Sıhhî izin süresi içindeyken muvazzaf askerlik hizmet süresini tamamlayanlar terhis edilirler. Ancak sıhhî izin süresi içinde veya sonunda "Faal Hizmet Yapabilir" raporu alanlar, emsalleri terhis edilse dahi altı ay hizmet süresini tamamlamadıkça terhis edilmezler.
ı) En az dört yıl süreli fakülte veya yüksekokulları kendi nam ve hesabına bitirip temel askerlik eğitimini tamamlamadan ayrılanların veya muvazzaf subaylığa nasbedilenlerden deneme süresinin bitimine kadar ayrılanların temel askerlik eğitiminde, yedek subay okulunda, yedek subaylık hizmetinde ve muvazzaf subaylık hizmetinde geçen süreleri askerlik hizmetinden sayılır. Sayılan askerlik hizmet süresi, tabi olduğu hizmet süresini karşılamayanlardan;
1. Teğmen olarak nasbedildikten sonra ayrılanların eksik kalan askerlik hizmetleri, bu Kanun hükümlerine göre, teğmen rütbesiyle yedek subay olarak tamamlattırılır.
2. Teğmen nasbedilmeden ayrılanlardan;
(a) Asteğmen rütbesindeyken temel askerlik eğitimine başladıktan sonra ayrılanların eksik kalan hizmetleri asteğmen rütbesiyle önceki birliklerinde,
(b) Sınıf okullarında öğrenim görmekte iken temel askerlik eğitimine başladıktan sonra ayrılanların eksik kalan hizmet süreleri önceki sınıf ve statüleri ile sınıf okullarına sevk edilerek,
(c) Askerlik hizmetine başlamadan temel askerlik eğitimine başladıktan sonra ayrılanların eksik kalan hizmet süreleri bu Kanun hükümlerine göre,
tamamlattırılır.
Askerlik hizmet süresini tamamlamadan disiplinsizlik veya ahlaki nedenlerle Türk Silahlı Kuvvetleriyle ilişikleri kesilen veya mahkeme kararı ile ya da haklarında verilen mahkûmiyet kararının sonucu olarak Türk Silahlı Kuvvetlerinden çıkarılanların geriye kalan askerlik hizmetleri 1111 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasında belirtilen süre esas alınarak er rütbesi ile tamamlattırılır.
(...)
Vakti seferde görülecek lüzum üzerine cetvelde yazılı müddetlerin azaltılmasına Başkumandanlık salahiyettardır.
3 üncü maddedeki hizmetleri veya yedek subaylığı esnasında bulundukları sınıfta istihdama elverişli olmadığı Sağlık Bakanlığınca belirlenen yetkili sağlık kurullarınca verilecek raporla anlaşılanlar, sağlık durumlarının müsait olduğu sınıfa nakledilebilirler.*
Muvazzaflık hizmetlerini yaptıktan ve yedek subay nasbedildikten sonra orduda istifade edilebilecek başka bir meslek veya ihtısas diplomasını kazanan yedek subaylar, ihtiyaç halinde, sınıfları tatbikat okulunda, tatbikat okulu yoksa sınıfı kıtasında rütbeleri ile üç aylık bir tahsil veya staja tabi tutularak Milli Müdafaa Vekaletince sınıfları değiştirilebilir ve bu üç aylık hizmet müddetleri hazarda talim devrelerindeki hizmet müddetlerinden sayılır.
Üçüncü maddede yazılı hizmetler esnasında talim ve tahsil devrelerinden her hangi birine kanuni bir mazerete müstenit olarak üçte birinden fazla bir müddet devam edemeyenler terhis edilerek mütaakıp senede devam edemedikleri devrenin tamamına iştirak ettirilir. Ancak devam edilmiyen mezkür müddet devrelerin nihayetine tesadüf eder ve fasılasız olursa mütaakıp sene devresinde yalnız devam edemediği müddetin ikmal ettirilmesiyle iktifa olunur.
Makbul bir mazereti olmaksızın muhtelif zamanlarda ceman üç ay devamsızlık gösterenler veya suihalleri görülenlerin kanuni cezalarından başka yedek subaylığa namzetlik hakları refedilerek muvazzaf hizmetlerinin mütebakisini sınıfları dahilinde ikmal etmek üzere kıtaata gönderilirler ve devamsızlıkta bulundukları müddet ile ellerindeki askeri ehliyatnamelerin kendilerine kazandırdığı talim ve terbiye müddetleri muvazzaf müddetlerinden sayılmaz.
Yedek subay adayı olarak askere sevkden evvel veya yedek subay yetiştirilmekte iken aşağıdaki engel hali olduğu anlaşılanlar askerlik hizmetini durumlarına göre er veya erbaş olarak tamamlarlar.
a) 1. Türk Silahlı Kuvvetlerinde subaylıktan çıkarmayı gerektiren bir suçtan mahküm olanlar,
2. Kamu hizmetlerinden müebbeten yasaklı olanlar,
3. Hileli müflis olduğu ilan edilenler,
b) Yönetmelikte belirlenecek usul ve esaslar çerçevesinde;
1. Disiplinsizlik ve ahlaki durumları sebebiyle yedek subay çıkarılması uygun görülmeyenler,
2. Türk Silahlı Kuvvetlerinin manevi şahsiyetine gölge düşüren veya askerliğin şeref ve haysiyetiyle bağdaşmıyacak eylemlerde bulunanlar ile tutum ve davranışlarıyla yasa dışı siyasi, yıkıcı, bölücü ideolojik görüşü benimsemiş olduğu anlaşılanlar,
Okul disiplin kurullarının vereceği subay olamaz kararı üzerine er olurlar.
c) Yedek subay öğreniminde başarı gösteremeyenler, erbaş olurlar.
Bunların yerine getirecekleri hizmet süresi 1111 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin 1 inci fıkrasında belirtilen süre kadardır.
Yedek Subay ve memurlarının kayıt yoklama ve muayeneleri
(...)
(...)
Malûliyet iddia edenlerin sevkleri, bulundukları askerlik şubelerince Sağlık Bakanlığınca belirlenen yetkili en yakın sağlık kurullarına yapılır.*
(...)
Seferberliğin ilanında veya manevra ve saire için celp puslası alındıktan sonra raporla gösterilmiş had hastalıklarla rüküp ve nüzule iktidar bırakmıyan zafiyet gibi lüzumu sıhhiye müstenit hastalıklar müstesna olmak üzere malüliyet iddiasında bulunanların müracaatları vazifelerine başlamadıkça nazarı dikkate alınmaz.
Silah altına davet
A) Seferde görev alacak yedek subay ve yedek askeri memurlara bu görevleri barışta tebliğ edilir. Tebliğ şekli, yükümlülerin görevleri ve tebliğ ile görevli makamlar yönetmelikte belirtilir.
B) Sefer görevi alan yükümlüler; seferberlik ilanında,ilan saatinden başlıyarak 6 saat içinde yola çıkmaya ve Köy ve mahallerinin şube merkezlerine olan uzaklıklarına göre, en yakın askerlik şubesinde bulunmaya mecburdurlar.
Sefer görev emri almış yükümlülerden, yabancı memleketlerde bulunanlar, çağırılmaları için elçilik veya konsolosluklarca gazetelerde yapılacak ilanın neşrini takibeden günün ilk saatinden itibaren, 6 saat içinde bulundukları yerden hareketle, en yakın elçiliğe veya konsolosluğa müracaat etmeye ve haklarındaki emirleri almaya mecburdurlar.
Kendilerine barış zamanında sefer görevi verilmemiş olup da, seferberlik esnasında görev verilmesine lüzum görülen yükümlülerin çağırılmaları, sefer görev emirlerinin kanuni ikametgahlarına tebliği suretiyle yapılır. Sefer görev emri yükümlüye imza ettirilmemiş olsa dahi muteberdir. Bu yükümlülerden yabancı memleketlerde bulunanların çağırılmaları, elçilik veya konsolosluklarca aynı usullerle yapılır. Seferberlik esnasında görev almış yükümlüler, tebliğden itibaren 24 saat içinde bulundukları yerden hareketle en yakın askerlik şubesine, elçilik veya konsolosluğa müracaat etmeye mecburdurlar.
C) Yedek subay ve yedek askeri memurlar barışta manevra,tatbikat, atış ve konferanslar gibi öğrenim ve eğitim gayesiyle, yol hariç 45 günü geçmemek üzere, Cumhurbaşkanı kararı ile silah altına alınabilirler. Olağanüstü hallerde bu süre Cumhurbaşkanı kararı ile lüzumu kadar uzatılabilir.
Barışta deneme tatbikatı için çağrılma: B fıkrasının 1 inci ve 2 nci bendindeki hükümlere göre yapılır.
Barışta diğer hizmetler için çağrılma, davet puslasının ikametgahlarına tebliği suretiyle yapılır. Bu tebligat yükümlüye imza ettirilmemiş olsa dahi muteberdir. Bu şekilde görev alan yükümlüler 48 saat içinde bulunduğu yerden hareketle askerlik şubesine müracaat etmeye mecburdurlar.
Hizmete çağrıldıkları halde gelmeyenler
Talim ve manevra için çağrıldıkları halde 1111 sayılı Kanunun 47 nci maddesine göre özürsüz gelmedikleri anlaşılanlar hakkında 1111 sayılı Kanunun 89 uncu maddesi hükümleri uygulanır ve ayrıca emsalleri kadar hizmete tabi tutulurlar.
Yedek Subay ve memurlarının muvazzaf sınıfa geçirilmesi
Her ne sebeple olursa olsun Türk Silahlı Kuvetlerinden ayrılanlar muvazzaf olarak tekrar Silahlı Kuvvetler hizmetine alınmazlar.
Yedek subayların terfileri
Yedek subaylar; barışta silah altında geçen süreleri, hizmet sürelerinden sayılmak suretiyle, muvazzaf subaylar gibi terfi ettirilir.
Yedek subaylar seferde, muvazzaf subaylar gibi terfi ettirilir.
Yedek subayların terfilerine ilişkin usul ve esaslar hakkında, Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu hükümleri uygulanır.
Yedek subay ve memurlarından seferde ordudaki vazifelerini ifa ederek, terhis edilenler, memursalar ordudaki hizmetleri kendi memuriyetindeki kıdemlerine zammedilir ve meslek ve memuriyeti sabıkalarına veya muadillerine alınır. Hazarda ordudaki vazaifi ifa edip terhis edilenler meslek ve memuriyeti sabıkalarında istihdam edilirler.
(...)
Umumi ve kısmi seferberlik için çağrılan mülazimlere ve yüzbaşılara bir defaya mahsus olmak üzere elbise ve teçhizat tedariki için tahsisatiyle beraber birer maaş miktarında ikramiye verilir.
Seferberlikte silah altına alınan yedek subay ve memurlarına celp ve terhislerinde vazife verildiği tarih ile salıverildikleri tarih arasındaki hizmet müddetleri bir sene olursa harcırahından başka tahsisat ile birlikte iki maaş, iki sene ise tahsisatiyle beraber üç maaş ikramiye verilir. Daha fazla senelerin beheri için maa tahsisat bir maaş zammedilir. Birincinin hitamından sonraki senenin küsurlarında altı aydan noksanı nazarı dikkate alınmaz. Fazlası bir sene sayılır.
Yedek subay ve memurlarının af ve ihraçları
Yedek subay ve memurlar barışta ve seferde ancak, 5434 sayılı Kanunda yazılı yaşlara kadar hizmete celp olunurlar. Bu yaşlar dahilinde bulunanlar ile dereceli derecesiz malulen emekli edilmiş ve edilecek olanlardan sağlık kurulu raporları ile sağlık durumları kıta hizmetlerinde istihdama müsait olmayanlar, Silahlı Kuvvetlerde sınıfının geri hizmetlerinde görevlendirilirler.
Ancak, sefer ve fevkalade haller dolayısıyla, ordunun kısmen veya tamamen seferi mevcuda tamamlanamaması halinde, lüzum görüldüğü takdirde, yardımcı sınıf yedek subayların yarbay ve daha aşağı rütbedekileri 60 yaşını geçmemek kaydıyla 5434 sayılı Kanunda yazılı yaşların 10 yıl fazlasına kadar, diğer sınıflar yedek subayları anılan Kanunda belirtilen yaş hadlerine kadar, sağlık durumlarının elverişli olması ve Türk Silahlı Kuvvetleri Sağlık Yeteneği Yönetmeliğinde belirtilen diğer nitelikleri taşımaları halinde en gencinden başlanarak orduya alınabilirler.
Yedek subaylık ve memurluk hakkını gaip ettiren sebepler
Yedeksubay ve yedek askeri memurluktan çıkarılmayı ve yaşlarına göre haklarında Askerlik Kanununun uygulanmasını gerektiren sebepler şunlardır:
a) Türk Silahlı Kuvvetlerinde subaylıktan çıkarmayı gerektiren bir şuçtan mahkum olanlar.
b) Kamu hizmetinden müebbeden yasaklı olanlar.
c) Hileli müflis olduğu ilan edilenler.
d) Yedek subaylık hizmetleri sırasında, tabi oldukları disiplin mevzuatına göre Silahlı Kuvvetlerden ayırma cezası alanlar.
Yukarıdaki fıkra kapsımına girenlerin askerlik hizmet süresi 1111 sayılı Kanunun 5 inci maddesi 1 inci fıkrasında belirtilen süre kadardır.
Hususi vazaif
Mesleklerindeki iktidar ve ihtisaslariyle temeyyüz ederek tanınmış olan yedek subay ve memurları Erkanı Harbiyei Umumiye Riyaseti ve Müdafaai Milliye Vekaletinin tasvibiyle seferde lüzum ve ihtiyaç derecesinde askeri fabrikalarda ve askeri ilim ve fen müesseselerinde ve makamatta vazife ve mevkileriyle mütenasip maaşlarla ve kendilerine tahsis kılınacak elbise ile istihdam olunabilirler.
Yedek Subay ve memurlarının tecilleri
Yedek subay ve yedek askeri memurlardan hiçbirisi barış ve savaş hizmetinden istisna edilemez. Ancak Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, üyeliklerinin devamı müddetince ertelenmiş sayılırlar.
Silahlı Kuvvetler bünyesinde veya yurt içi ve yurt dışı müttefik karargahlarında çalışan sivil kilit ve uzman personelden Genelkurmay Başkanlığınca tespit edilenler, olağanüstü hal, seferberlik veya savaş halinin devamı müddetince ve bulundukları kadrolarda çalıştıkları sürece Milli Savunma Bakanlığınca ertelenirler. Bu personelin olağanüstü hal, seferberlik veya savaş halinin devamı süresince görevden ayrılmaları bağlı bulundukları Komutanlığın iznine tabidir. İzin almaksızın görevi terk edenler 3634 sayılı Milli Müdafaa Mükellefiyeti Kanununun 66 ncı maddesine göre cezalandırılırlar.
Milli hayatın ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin muhtaç olduğu resmi ve özel, yerli ve Türkiye'deki yabancı kurumların kamu hizmeti faaliyetlerine devam edebilmeleri için bu gibi kurumların kilit yerlerinde çalışan yedeklik çağındaki yükümlülerden Türk Silahlı Kuvvetlerinin ilk ihtiyacı dışında kalan bir kısım yedek subay ve yedek askeri memurlar olağanüstü durumun, seferberlik ve savaş hallerinin devamında aşağıdaki esaslar dahilinde ve geçici olarak barıştaki görev ve hizmet kadrolarında bırakılabilirler:
a) Olağanüstü durumun, seferberlik ve savaş hallerinin devamında her erteleme işlemi en çok iki aya kadar hüküm ifade eder. Bu sürenin içinde veya sonunda Cumhurbaşkanınca, Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri hariç, diğer ertelemeler kısıtlanabilir veya kaldırılabilir.
b) Olağanüstü durumun, seferberlik ve savaş hallerinin devamında bilimsel araştırma, geliştirme ve uygulama çalışmalarının yürütülmesi için hizmetlerine ihtıyaç duyulan yedek subay ve yedek askeri memurların ertelenmeleri (a) fıkrasında gösterilen usul ile kaldırılabilir.
c) Her hangi bir yedek subayın ve yedek askeri memurun ertelenebilmesi için o kimsenin olağanüstü durumun, seferberlik ve savaş hallerinin başlangıç tarihinden itibaren en az üç aydan beri kilit mevkiinde çalışmaya devam etmiş olması şarttır. Ancak, savaş halinin devamında doğacak erteleme ihtiyaçlarında bu şart aranmıyabilir.
d) Yedek subay ve yedek askeri memurluk hizmet kadrolarından hangilerinin kilit mevkii olarak ertelenme yeri sayılacağı ve erteleme ile ilgili işlerin yürütülme şekilleri Cumhurbaşkanınca hazırlanacak bir yönetmelikle tesbit edilir.
Umumi veya kısmi seferberlikte tabip, baytar, kimyager, eczacı ve dişçilerin evvela serbest çalışanları, badehu yirmi beşinci maddenin fıkaratı muhtelifesi haricinda kalanları hizmete celp edilir.
Şu kadar ki işbu sıraya riayet zarureti bir mıntaka ihtiyacının ikmali için diğer mıntakaya müracaatı mecburi kılmaz.
Yedek subay ve memurları silah altına davet edildikleri zaman askeri elbiseyi giymeğe mecburdurlar. Atideki ahvalde de askeri üniformalarını giyebilirler.
Ancak bu kıyafetle suihareket ettikleri takdirde aynı muvazzaf subaylar gibi mesul olurlar ve işledikleri suçlardan dolayı askeri mahkamelerine verilirler.
A - Bayramlarda,
B - Evlendikleri gün,
C - Resmi surette vukubulan askeri ziyafet ve davetlerde ve resmi surette çağrıldıkları diğer askeri merasimlerde (Tüm ve daha büyük komutanların müsaadesile).
Yedek subay ve memurları bu hüviyetlerini ordu haricinde şerefli bir unvan olarak isim ve meslek ilave edilmemiş kart ve imzalarında istimal edebilirlerse de nüfuzu şahsilerini veya askerlik haricindeki mesleklerinde menfaatlerini temin için istimal edemezler.
Muvazzaflığı iktisap etmemiş olan yedek subaylardan mülazim ve yüzbaşı rütbesinde bulunanlar talip olurlarsa lazım gelen evsafı haiz bulundukları ve muvazzaf subayların tabi oldukları bilümum kavanin ve esasata tabi olacakları hakkında katibi adilden musaddak taahhüt senedi verdikleri takdirde usulü mevzuası dahilinde yetiştirilmek şartiyle muvazzaf sınıfa nakilleri caizdir. Bunlardan bilahara ikmali tahsilde muvaffak olamıyanlar bulunursa tekrar yedek sınıfına iade ve terhis kılınırlar.
Alelümum yedek subay ve memurları muvazzafa nakletmeksizin dahi hazarda Müdafaai Milliye Vekaletince lüzum görülecek müddetçe ve kendileri de arzu ederlerse kadro ihtiyacına göre kumanda mevkilerinden hariç vazifelerde kullanılabilirler.
İşbu kanunun muhtelif maddelerinin tatbikatına ait teferruat, yapılacak talimatnamelerle tanzim olunur.
Bu kanuna muhalif bilcümle ahkam ile 5 Nisan 1326 tarihli ihtiyat zabitan kanunu ve zeyli mülgadır.
Üçüncü maddede yazılı derecelerdeki tahsili bitirdikten sonra şahadetname veya tasdikname alanlar ile her ne suretle olursa olsun tahsili terke mecbur olanların (lise veya muadili mektepleri ikmal etmeden tahsili terkedenler müstesna) nüfus kayıtlarındaki muvazzah künyeleri infikakleri esbabiyle birlikte mektep müdürlerince her sene mektebin bulunduğu yerdeki askerlik şubelerine gönderilir ve tahsil dereceleri de hüviyet cüzdanlarına kayıt ve tasdik edilir.
Askerlik şubeleri bu malümattan kendi şubelerine ait olanları kaydederler ve olmayanları şubelerine gönderirler. Şubeler bu malümatları nüfus memurlarına dahi bildirirler. Nüfus memurları bu malümatı yoklama defterlerindeki künyelerine geçirmeğe mecburdurlar.
Üçüncü maddede yazılı derecede tahsili olanlardan 9 Kanunuevvel 1927 tarihinden sonra asker edilmiş ve fakat askerliklerini üçüncü maddeye göre yapmamış olanlar bu kanunun mer'iyete girdiği tarihten itibaren bir sene içinde müracaat ettikleri takdirde altı ay tahsil için yedek subay mektebine sevkolunurlar.
Bunların tahsilde muvaffak olanları yedek subay vekilliği ile olmıyanları da ihtiyat çavuşluğu ile terhis edilirler. Bu mühlet bittikten sonra meydana çıkanlarla tahsillerini gizliyerek fiili hizmetlerini bu kanuna göre yapmamış olanlar ele geçirildiklerinde yeniden üçüncü madde hükmüne tabi tutulurlar.
Üçüncü maddede gösterilen tahsil derecesinde olanlardan 9 Kanunuevvel 1927 tarihinden sonra asker edilenler mezkür madde mucibince askerliklerini yaptıklarına dair askerlik şubelerinden vesika getirmedikçe Devlet daireleriyle resmi ve hususi müesseseler ve şirketlere memur sıfatiyle alınamazlar. Bunlardan Devlet daireleriyle resmi ve hususi müessese ve şirketlerde bulunanlar bir sene içinde askerlik şubelerine müracaat ederek vesika almağa ve onları istihdam edenler de bu vesikaları aramağa mecburdurlar.
Üçüncü müzeyyel madde hükmüne muhalif olarak memur istihdam edenler hakkında Türk Ceza Kanununun iki yüz otuzdokuzuncu maddesi hükmü gözetilerek ve iki yüz otuzuncu maddesine göre cezalandırılmak üzere kanuni takibat yapılır.
Hazarda gerek muvazzaf ve gerek ihtiyat hizmet için çağırılan Yedek Subay ve Yedek Askeri Memurlardan askere çağırıldıkları sırada mevkuf ve mahsup bulunanlar tahliyelerine kadar sevkedilmezler.
Askere girmezden evel işledikleri suçlardan dolayı umumi mahkemelerce tard ve ihracı mucip olmıyan bir seneden az hürriyeti bağlayıcı bir ceza veya para cezasından çevrilme hapis veya hafif hapse mahküm olup da hükümleri askerde iken tebliğ edilenlerin cezalarının infazı terhisleri zamanına bırakılır.
İnfazları geri bırakılan mahkümiyetler hakkında müruruzaman cereyan etmez.
Bu Kanuna tabi yükümlülerin celp ve sevkleri ile buna ilişkin işlemlerine ait diğer hususlar, Türkiye Radyoları ve Televizyonu aracılığıyla ilan edilmek suretiyle duyurulur. Bu duyuru yükümlülere tebliğ mahiyetindedir.
Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığının ihtiyaç göstermesi ve Genelkurmay Başkanlığının uygun görmesi üzerine, yedek subay aday adayı olarak silah altına alınacaklardan, bu Bakanlık kadrolarında öğretmen olarak görev yapanlar ile mesleği öğretmen olan ancak Bakanlık kadrolarında öğretmenlik görevine başlamamış bulunanlardan yeteri kadarı, temel askerlik eğitimini takiben Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığı emrine verilirler.Bunların miktarı, belirtilen ihtiyacın altında olduğu takdirde, yedek subay aday adayları arasında, öğrenimleri itibariyle öğretmenlik yapabileceklerden istekli olanlar da temel askerlik eğitimleri sonunda Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığı emrine verilirler. İhtiyacın bunlarla da karşılanamaması halinde yeteri kadarı, öğretmen olabilecek öğrenimi görmüş olup da istekte bulunmayanlar arasından kura ile tespit edilir. Bu madde hükümlerine tabi yükümlüler bu Kanunun 3 üncü maddesi gereğince ere ayrılmayıp tamamı yedek subay adaylığına ayrılırlar.
Birinci fıkra uyarınca öğretmen olarak ayrılan ve göreve başlayan yükümlülere, 926 sayılı Kanunda asteğmenler için tespit edilen aylık, ödenek, yardım ve tazminatlar Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığınca ödenir.
Bu yükümlüler; öğretmenlik görevleri sırasında resmi elbise giyemezler, emsali yedek subaylar kadar hizmet yaparlar, hizmetleri askerlik şubelerinden sevk tarihinde başlar, görev yerleri Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığınca belirlenir, hizmetleri sonunda asteğmen olarak terhis edilirler, bu görevleri sırasında usulüne göre öğretmenlik mesleği ile ilişkileri kesilenler kalan hizmetlerini er olarak tamamlamak üzere kıtalara sevk edilirler ve Bakanlıkla da ilişikleri kesilir.
Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığı emrine verilenler hakkında firar, hava değişimi,izin tecavüzü,kısa süreli firar, kısa süreli izin tecavüzü,yoklama kaçağı, bakaya ve geç iltihak suretiyle bakaya kalmak suçlarından dolayı Askeri Ceza Kanunu, Disiplin Mahkemeleri Kuruluşu, Yargılama Usulü ve Disiplin Suç ve Cezaları Hakkında Kanun ile Askeri Mahkemeler Kuruluşu ve Yargılama Usulü Kanunu hükümleri uygulanır.Bu konularda yetkili askeri mahkeme ve disiplin mahkemesi Milli Savunma Bakanlığınca tespit edilir.
Vatani görevini yapmakta iken barışta ve savaşta, yurt içinde ve yurt dışında, görev esnasında veya görev dışında görevlerinden dolayı, bir saldırıya veya kazaya uğrayan yedek subaylardan, sağlık kurumlarında tedavisi devam edenlere, olay/kaza tarihinden itibaren 36 ayı geçmemek üzere, terhislerini takip eden aybaşından itibaren ve tedavi gördüğü sağlık kurumunca düzenlenen "tedavisinin devam ettiğini belirtir" sağlık kurul raporuna istinaden, görevdeki emsali yedek subayın (karargahta görevli, bekar) net maaşının 2/3'ü (27/6/1989 tarihli ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 28 inci maddesinde belirtilen ek tazminatlar ile 14/7/1964 tarihli ve 500 sayılı Kanuna göre ödenen tazminat ve yabancı dil tazminatı hariç) her ay sağlık yardımı olarak, bağlı olduğu Kuvvet Komutanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı tarafından ilgili bütçe tertibinden ödenir. Bu ödemeden sigorta primi dâhil hiçbir kesinti yapılmaz ve tedavi süresinde yapılan sağlık yardımı personelden tahsil edilmez. Olay/kaza durumu, keyif verici içki ve her çeşit maddeler kullanmaktan, her ne suretle olursa olsun kendisine veya başkalarına menfaat sağlamak veya zarar vermek maksadından doğmuş olursa sağlık yardımı ödenmez.
Tedavisi devam edenlerden;
a) Haklarında düzenlenecek kesin işlemli sağlık kurulu raporu ile 8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununun mülga 45 inci maddesi kapsamında vazife malûlü ya da mülga 64 üncü maddesi kapsamında harp malûlü aylığı bağlananlar ile 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 47 nci maddesi kapsamında vazife/harp malûlü aylığı bağlananlara aylık bağlanma tarihini takip eden aybaşından itibaren,
b) Malûllük durumu oluşmaksızın tedavisi, kesin işlemli sağlık kurulu raporu ile sonlandırılanlara, raporunu takip eden aybaşından itibaren,
sağlık yardımı ödenmesi sonlandırılır.
Bu Kanun kapsamında askerlik yükümlülüğünü yerine getirenlere, askerliğe sevk edildiği tarihten geçerli olmak üzere; yedek subaylar için sınıf okulunda geçen sürenin bitiş tarihine, Millî Eğitim Bakanlığı bünyesinde öğretmen olacaklar için temel askerlik eğitimi süresinin bitiş tarihine, erbaş ve er olarak yerine getirenler için ise askerlik hizmet süresinin bitiş tarihine kadar ölenler ile sakatlanma sebebiyle süresinden önce terhis edilenlerden veya süresinde terhis edilmiş olsa bile yapılan tedaviye rağmen askerliğe elverişsiz hâle gelecek şekilde sakatlanmış olanlardan, 5434 sayılı Kanun veya 5510 sayılı Kanun kapsamında aylık bağlanmaması veya 3/11/1980 tarihli ve 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun gereğince tazminat ödenmemesi kaydıyla; ölenlerin dul ve yetimlerine (400.000) gösterge rakamının, sakatlananlara ise Vazife Malullüklerinin Nevileri ile Dereceleri Hakkında Nizamname hükümlerine göre tespit edilecek sakatlık derecelerine göre aşağıda belirlenen gösterge rakamlarının memur maaş katsayısı ile çarpımı sonucunda bulunacak miktar kadar, bir defaya mahsus olmak üzere tazminat ödenir. Ancak, söz konusu olayların gerçekleştiği tarihte bakaya, firar, izin tecavüzü, hava değişimi tecavüzünde bulunanlar ile kendini askerliğe yaramayacak hâle getirmek ve askerlikten kurtulmak için hile kullanmak suçundan hüküm giyenlerin, suça konu eylemleri sonucu ölüm ve sakatlanma nedeniyle ve intihar sonucu meydana gelen ölüm ve sakatlanma olaylarında bu ödeme yapılmaz. Bu tazminattan damga vergisi dışında herhangi bir vergi ve kesinti yapılmaz ve bu tazminat haczedilemez. Tazminatın ödenmesine ilişkin usul ve esaslar İçişleri ve Millî Savunma bakanlıkları tarafından müştereken hazırlanan yönetmelikle düzenlenir.
Sağlık Bakanlığınca talep edilmesi halinde; 9/11/2016 tarihli ve 6756 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Tedbirler Alınması ve Milli Savunma Üniversitesi Kurulması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabul Edilmesi Hakkında Kanun kapsamında Sağlık Bakanlığına ve Sağlık Bilimleri Üniversitesine devredilen kurumlar ile şehit aileleri, gaziler, Türk Silahlı Kuvvetleri personeli ve aileleri ile sınır ötesi ve teröristle mücadele harekâtına öncelikle sağlık hizmet desteği sağlayan Sağlık Bakanlığı teşkillerinde, Türk Silahlı Kuvvetlerinde görevli tabip, uzman tabip, diş tabibi, eczacı ve diğer sağlık sınıfı yedek subaylar görevlendirilebilir. Buna ilişkin usul ve esaslar, Millî Savunma Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı arasında yapılan protokolle belirlenir.*
Aşağıda gösterilenlerin yedek subaylığı ve yedek askeri memurluğu şu şartlar dairesinde yapılır:
Sakatlık Derecesi | Ödenecek Tazminat Göstergesi |
1 | 400.000 |
2 | 360.000 |
3 | 330.000 |
4 | 300.000 |
5 | 270.000 |
6 | 240.000 |
A) Evvelce hesap memuru sınıfından yetişip de hesap memuru vekili olarak terhis edilmiş bulunanlar (Bunlar çağırıldıkları zaman ihtiyat hesap memur muavini olarak istihdam olunurlar)
B) İşbu kanunla refedilmiş olan 438 numara ve 13 Mart 1340 ve 531 numara ve 13 Kanunuevvel 1340 tarihli kanunların neşrinden evvel mektepten neşet ederek staj görmeksizin kıtalarda kısa hizmetlerini yapanlarla aynı şartlar altında neşet edip de kısa hizmetini görmiyen ve zabitlik rütbesini almıyan bütün sivil etıbba, eczacı, kimyağer, diş tabipleriyle Baytar Mektebi Alisinden ve muavin baytar mektebinden çıkanlar (çağırıldıklarında mukaddema emsalinin ilk çağrılışlarındaki rütbe ile tavzif olunurlar.)
C) Yedek subay namzedi olmak üzere Harbiye ve Levazım Mekteplerinde 9 ay tahsilden sonra terhis edilmiş bulunanlarla umumi harbde ve İstiklal harbinde yedek subay namzedi olarak neşet edip muhtelif sebeplerle terfi edemiyerek namzetlik hakları baki olduğu halde terhis edilmiş olanlar (bunlardan ilk çağrılışlarında bir buçuk ay kıtada veya levazım hizmetlerinde veya müessesatta istihdamdan sonra liyakatları görülenler yedek subay vekili nasbolunurlar, Liyakatları görülmiyenlerin yedek subaylığa namzetlik hakları refedilerek ihtiyat çavuş olurlar.)
D) Kısa hizmetlerini kıtalarda ve atış mekteplerinde ve sanayi kimyagerlerinden olup da İmalatı Harbiyede bitirenler, ilk çağrılışlarında bu kanuna göre altı ay mektep ve müesseatta tahsil gördükten sonra yedek subay vekili olurlar.
Askerlik mükelefiyetini 1111 numaralı kanuna göre yaptıktan sonra üçüncü maddenin başında yazılı tahsili görenler arzu ederlerse evvelce yaptıkları hizmet hazırlık kıt'ası hizmetinden sayılarak bu kanun mucibince yedek subay yetiştirilirler.
Bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten evvel 1076 sayılı Kanun hükümlerine göre yedeksubay adayı seçilenlerden henüz askere sevk edilmiyenlerle halen yedeksubay adayı veya yedeksubay olarak muvazzaflık hizmetini yapmakta olanlardan askerliğe elverişli olmadıklarını iddia edenler yeniden sıhhi muayeneye tabi tutulurlar. Bunlardan Türk Silahlı Kuvvetleri Beden Kabiliyeti Yönetmeliği gereğince askerliğe elverişli olmadıkları anlaşılanlar terhis edilirler ve henüz askere sevk edilmiyenler askere alınmazlar.
Bu kanunun yürürlüğe girdiğinden önce silah altına alınmış yedeksubaylar (Yedeksubay adayları dahil) 1 Ekim 1970 tarihinden itibaren onsekiz aylarını doldurdukça terhis edilirler.
11/10/1960 tarih ve 97 sayılı Kanunun geçici 2 nci maddesi şümulüne girip de bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihte henüz askerlik şubelerinden sevk edilmemiş bulunanlar değerlendirme dışı kalmış kabul edilirler. Bunların yurt savunmasına katkıda bulunması ve savaşta kullanılmaları 1111 sayılı Kanunun değişik 10 uncu maddesi gereğince düzenlenecek kanunla tanzim edilir.
97 sayılı Kanunun geçici 2 nci maddesi gereğince halen öğretmenlik yapmakta olanlar askeri eğitime tabi tutulmazlar. Bunlardan 18 ayını ikmal edenler yedek teğmen olarak terhis edilirler.
Bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten evvel 1111 sayılı Askerlik Kanununa göre son yoklama kaçağı veya bakaya durumunda olanlar, kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde askerlik şubelerine müracaat ederek yoklamalarını veya askere sevklerini yaptırdıkları takdirde, değerlendirilmeye tabi tutulmak suretiyle yedeksubay olma haklarından istifade ederler.
Bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihte; bakaya, yoklama kaçağı ve saklı bulunanlardan bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde resmi mercilere teslim olanların bu suçları hakkında takibat yapılmaz.
Bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar; bakaya, yoklama kaçağı ve saklı suçlarından mahküm olanların cezaları; ceza mahkümiyetlerinin neticeleri ile birlikte affedilmiştir.
Bu kanunun hükümleri yürürlüğe girdikten sonra yapılacak ilk yedek subay adayı celbinde; Silahlı Kuvvetlerin Subay sınıflarına göre kadro ihtiyacı kadar yedek subay adayı, yedek subay celp tarihinden iki ay önce yoklamasını yaptıranlar arasından çekilecek kur'a ile tespit edilir.İhtiyacın tespitinde; Tabip, Diş Tabibi, Eczacı, Yüksek Mühendis, Mühendis,Yüksek Mimar, Mimar, jeoloğ, Kimyager ve Silahlı Kuvvetlerin ihtiyacı olan diğer meslek ve vasıfları haiz eleman ihtiyacı da dikkate alınarak kur'alar buna göre tanzim olunur.
Kur'a dışı kalanlar müteakıp celbe bırakılarak haklarında 1076 sayılı Kanunun, bu kanunla değiştirilen 3 üncü maddesi hükümleri uygulanır.
Silahlı Kuvvetlerin ihtiyacı olan meslek ve vasıfları haiz yükümlüler hakkındaki 3 üncü madde (d) bendi hükmü saklı kalmak şartı ile 31 Aralık 1980(dahil) tarihine kadar yurt içi veya yurt dışı yükseköğrenim kurumlarından mezun olanlar er olarak askere sevk edilir ve dört aylık temel askerlik eğitimini müteakip terhis edilirler.
Dört aylık askerlik yükümlülüğünü yerine getirmiş olanlardan yedek subay olmak isteyenler, bu Kanunun 3 üncü maddesine göre seçilirler ve Genelkurmay Başkanlığının tespit edeceği ihtiyaca göre ve uygun göreceği zamanlarda noksan kalan eğitimlerini tamamlayıp başarı gösterenler yedek subay olurlar ve emsalleri gibi terhis edilirler.
Dört aylık temel askerlik eğitimine tabi olanların sağlık nedeni ile istirahat,hava değişimi ve sağlık kurumlarında tedavi ve müşahadede geçen sürelerinin toplam 30 güne (dahil) kadar olan kısmı muvazzaf hizmetlerinden sayılır.
Yükümlülerden, genel ve katma bütçeli idarelerle, belediye ve özel idarelerde veya kamu iktisadi teşebbüsleri, teşekkülleri ve müesseselerinde maaşlı veya sözleşmeli veya yevmiyeli veya ücretli olarak görevli bulunanlar ile bu görevlerde aday olarak bulunanlar, temel askerlik eğitimi süresince maaşsız veya ücretsiz veya yevmiyesiz izinli sayılırlar.
Er olarak terhis edilen yükümlülerin arta kalan muvazzaf hizmet süreleri yedeğe ayrıldıktan sonra yaş haddine iki kat olarak eklenir.
Bu maddeye tabi yükümlülerin celp ve sevkleri ile buna ilişkin işlemlerine ait diğer hususlar Türkiye Radyoları ve Televizyonu aracılığıyla ilan edilmek suretiyle duyurulur. Bu duyuru yükümlülere tebliğ mahiyetindedir.
Yoklama kaçağı veya bakaya suçundan mahkum olanlar bu madde hükümlerinden yararlanamazlar.
Yoklama kaçağı veya bakaya suçundan hüküm giydikleri için halen erbaş olarak askerlik hizmetini yapmakta olanlardan yedek subay olmak isteyenler 3 üncü maddeye göre seçilirler ve Genelkurmay Başkanlığının tespit edeceği ihtiyaca göre ve uygun göreceği zamanlarda eğitimlerini tamamlayıp başarı gösterenler yedek subay olurlar ve emsalleri gibi terhis edilirler.
Seçim sonucunda yedek subay adayı olmayanlar, 1111 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin 1 inci fıkrasının (b) bendinde gösterilen süre kadar askerlik hizmetine tabi tutulurlar.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte, Silahlı Kuvvetlerde yedek subay olarak yükümlülüğünü yerine getirmekte olan öğretmenler, Milli Eğitim Gençlik ve Spor
Bakanlığınca ihtiyaç gösterilmesi ve Genelkurmay Başkanlığınca uygun görülmesi halinde istekleri üzerine Bakanlığa bağlı okullarda geri kalan hizmetlerini tamamlarlar ve hizmet süresi sonunda, Subay Sicil Yönetmeliğine göre gerekli ve yeterli sicil almış olanlar teğmen,diğerleri de asteğmen olarak terhis edilirler. Bunların terhislerine kadar Silahlı Kuvvetler ile ilişikleri kesilmez ve maaşlarını aynen almaya devam ederler. Bunlara öğretmenlikten dolayı ayrıca bir ücret ödenmez. Bu süre içerisinde resmi elbise giyemezler.
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte bu Kanun hükümlerine göre askerlik çağı yaş sınırını geçmiş olan yedek subay ve yedek askeri memurlar çağ dışına çıkarılırlar.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar saklı,yoklama kaçağı ve bakaya durumunda olan yedek subay adaylarından istekli olanlar, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 2 yıl içinde başvurmaları, başvurunun yapıldığı yılın Bütçe Kanununda 1111 sayılı Kanuna tabi yükümlüler için belirlenen miktarda bedeli bir defada ve peşin olarak ödemeleri ve temel askerlik eğitimini tamamlamaları halinde askerlik hizmetini erbaş-er olarak yerine getirmiş sayılırlar.
Bunlardan 1946 ve daha yaşlı doğumlu olanlar temel askerlik eğitimine tabi tutulmazlar. Ancak ödeyecekleri bedel miktarı Kanunda belirlenen bedelin iki katıdır.
Bu madde hükümlerinden yararlanan yükümlüler hakkında adli takibat yapılmaz.
Bedelin ödeme usul ve esasları ve uygulama ile ilgili diğer hususlar Bakanlar Kurulu Kararı ile düzenlenir.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce, 1076 sayılı Kanunun 2703 sayılı Kanunla değişik 16 ncı maddesi hükümlerine göre tekrar muvazzaflığa geçirilmiş olan ve halen Türk Silahlı Kuvvetlerinde görevli bununan albaylardan, idarece görevlerine son verilerek emekliye sevk edilmeyen veya kendi istekleriyle emekliye ayrılmayanlar, 2 Eylül 1988 tarihine kadar görevlerine devam ederler ve bu tarih itibariyle idarece emekliye sevk edilirler. Bunlara 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanununun 49 uncu maddesinin (f) bendindeki esas ve usullere göre kadrosuzluk tazminatı verilir.
Bu kanun neşri tarihinden beş ay sonra muteberdir.
Bu kanunun icrayı ahkamına İcra Vekilleri Heyeti memurdur.