Resmi Gazete Dışındaki Kaynak
Kurum:
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
Kabul Tarihi:
03.05.2011
Yürürlüğe Giriş Tarihi:
03.05.2011
Bu doküman Resmi Gazete dışında bir kaynakta yayınlanmıştır. Konsolide metin çalışmaları ilgili kaynak güncellendikçe sağlanabilmektedir.
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
ADANA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
(Mükellef Hizmetleri Gelir Grup Müdürlüğü)
Sayı: B.07.1.GİB.4.01.16.01-2010-911-KV-28
Konu: Tasfiyesi devam eden şirketin 5811 sayılı Kanun kapsamında beyan ettiği tutarları sermayeye ilave etme şartının bulunup bulunmadığı
İlgi özelge talep formunuzda, şirketinizin tankerle akaryakıt ticareti ve nakliyecilik işi yapmakta iken 20.05.2009 tarihinde tasfiyeye girdiğini ve halen tasfiyesinin devam ettiğini; 12.10.2009 tarihinde 5917 Sayılı Kanunla değişik 5811 Sayılı Kanun kapsamında bankaya 500.000 TL. tutarında parayı yatırıp, bildirim ve beyana konu ederek, tahakkuk eden vergiyi 04.11.2009 tarihinde ödediğini; beyan ve bildirime konu edilen tutarı sermayeye ilave etmek için, Ticaret Sicil Memurluğuna başvuruda bulunulduğunu; ancak Ticaret Sicil Memurluğunca, şirketinizin tasfiye haline girmesi nedeniyle Türk Ticaret Kanununun 552 ve 439 uncu maddeleri gereği, tasfiye gayesi dışında bir işlem yapmasının mümkün olmaması, dolayısıyla sermaye artırımında bulunamayacağı, bu nedenle de sermaye artırım kararının tescil edilmediğini belirterek, bu durumda şirketinizin 5917 sayılı Kanunla değişik 5811 sayılı Kanun hükümlerinden yararlanabilmesi için sermaye artırımında bulunup bulunmayacağı konusunda görüş talep etmektesiniz.
5811 sayılı Kanunun 5917 sayılı Kanunla değişik 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasında, gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerince sahip olunan ve Türkiye'de bulunan ancak 01.06.2009 tarihi itibariyle kanuni defter kayıtlarında işletmenin özkaynakları arasında yer almayan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile taşınmazların, 30.09.2009 tarihine kadar Türk Lirası cinsinden rayiç bedelle vergi dairelerine beyan edilebileceği, bilanço esasına göre defter tutan mükelleflerin, bu Kanun hükümlerine göre 213 sayılı Kanun uyarınca kanuni defterlerine, taşınmazlar dışındaki varlıklarını banka ve aracı kurumlardaki hesaplara yatırmak suretiyle kaydederek pasifte özel fon hesabı açacakları ve bu fon hesabının, sermayenin cüz'ü addolunarak beyan tarihinden itibaren altı ay içinde sermayeye ilave olunacağı hükme bağlanmış olup bildirim ve beyan süreleri, 30.09.2009 tarih ve 27362 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 2009/15456 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile 31.12.2009 tarihine kadar (bu tarih dahil) uzatılmıştır.
Anılan maddenin beşinci fıkrasında ise; "Birinci ve ikinci fıkralar kapsamında bildirilen veya beyan edilen varlıklar nedeniyle 1.1.2008 tarihinden önceki dönemlere ilişkin hiçbir suretle vergi incelemesi ve vergi tarhiyatı yapılmaz. Ancak, diğer nedenlerle bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra başlayan 1.1.2008 tarihinden önceki dönemlere ilişkin vergi incelemeleri sonucu gelir, kurumlar ve katma değer vergisi yönünden tespit edilen Matrah farkından, bu Kanun kapsamında beyan edilen tutarlar, bu tutarlara ilişkin tarh edilen verginin vadesinde ödenmesi koşuluyla mahsup edilerek tarhiyat yapılır. İndirimi reddedilen katma değer vergisine ilişkin mahsup edilecek matrah tutarı, indirimi reddedilen vergiye esas teşkil eden bedeldir. Şu kadar ki, indirimi reddedilen vergiye ilişkin bedelin tespit edilmemesi halinde mahsup edilecek matrah tutarı, %18 KDV oranı dikkate alınarak hesaplanır." denilmiştir.
Konuya ilişkin olarak yayımlanan 1 seri no.lu 5811 sayılı Bazı Varlıkların Milli Ekonomiye Kazandırılması Hakkında Kanuna İlişkin Genel Tebliğinde bildirim, beyan, mahsup ve diğer hususlarda ayrıntılı açıklamalar yapılmıştır.
Diğer taraftan, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun "Tasfiyenin Gayesi" başlıklı 230 uncu maddesinde; tasfiye memurlarının, şirketin devamı zamanında başlanmış olup da henüz neticelendirilmemiş olan iş ve muameleleri tamamlamaya, şirketin borç ve taahhütlerini yerine getirmeye, şirketin alacaklarını tahsile ve mevcut mallarını paraya çevirmeye kısaca, safi mevcudu elde etmeye yarayan bütün iş ve muameleleri yapmaya mecbur oldukları ifade edilmiştir.
Bu hükümler ve açıklamalar çerçevesinde, 5811 sayılı Kanun özel bir Kanun olduğundan, tasfiyesi devam etmekte olan şirketinizin anılan Kanun hükümlerinden yararlanabilmesi için tasfiye halinde bulunan şirketiniz adına bankaya yatırılarak vergi dairesine beyan edilen tutarın altı aylık süre geçirilmemek şartıyla tasfiyenin sona ermesinden önce sermayeye ilave edilmesi gerekmektedir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.